Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2011/1651 Esas 2011/1441 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/1651
Karar No: 2011/1441
Karar Tarihi: 31.10.2011

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2011/1651 Esas 2011/1441 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı, bir kooperatif üyesiydi ve tahsis edilen daireyi kötü niyetli davalı ...'nin adına tescil edildiğini iddia etti. Davalılar, ödemelerin yapılmadığını ve davacının ödeme yaptığını kanıtlaması gerektiğini savundular. Mahkeme, davada asıl olan ...'ın iyi niyetli olması nedeniyle diğer davalılara yönelik suçlamaların reddine karar verdi. Ancak, mahkeme yapılacak araştırma ve incelemenin yeterli olmadığı sonucuna vardı ve kararı bozdu. Kararda, TMK'nun 1023. maddesi de belirtiliyor.
TMK'nun 1023. maddesi, \"İyiniyetli edinim doğuran koşullar\" başlığını taşımaktadır ve bir kişinin başkasına ait bir malı iyi niyetle elde ettiği durumlarda hukuki durumu düzenlemektedir. Madde, iyi niyetli edinimin kaçınılmazlığı, hukuken korunan çıkarların bulunmaması, malın elde ediliş şekli ve edinim sırasındaki hususları açıklamaktadır.
23. Hukuk Dairesi         2011/1651 E.  ,  2011/1441 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
    DAVALILAR :

    Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    -K A R A R-
    Davacı vekili, müvekkilinin üyesi olduğu kooperatife 1999 yılı sonuna toplam 40.000 DM ödediğini, müvekkiline 7 nolu bağımsız bölümün eklentisi olan odunlukla birlikte tahsis edilmesine rağmen burasının, durumu bilen kötüniyetli davalı ... adına tapuda tescilinin yapıldığını, müvekkili hakkında verilen bir ihraç kararı bulunmadığını, kooperatifçe usulüne uygun tutulan defter ve muhasebe kayıtlarının mevcut olmadığını, ileri sürerek, müvekkili adına tahsis edilen ve tapuda ... adına kayıtlı 7 nolu bağımsız bölümün tapu kaydının iptali ile müvekkil adına tesciline karar verilmesini talep ve dâva etmiştir.
    Davalılar ... vekilleri, davacı ve vekiline taksitlerin ödenmesi için noterden ihtar çekildiğini, davacının ödeme yaptığını ispatlaması gerektiğini, kooperatifin elinde geçmiş dönemlere ait herhangi bir belge ve defter bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemişlerdir.
    Davalı ..., taşınmazı 2006 yılında aldığını, davanın bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmadığını, davaya asliye hukuk mahkemesinin bakması gerektiğini, tapuda şerh olmaması sebebiyle iyiniyetli olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Davalı ..., davaya cevap vermemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, davalılardan ..."ın TMK"nun 1023. maddesi gereği iyiniyetli olması sebebiyle bu davalı ile ilgili davanın sübut bulmadığı, yolsuz ve usulsüz tescil iddiasının diğer davalılara yöneltilemeyeceği gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme karar vermeye yeterli değildir. Davalıların kooperatife ait defter ve ilgili tüm belgelerin kendilerine verilmediği yönündeki beyanlarına itibar edilerek bu defter ve belgelerin var olup olmadıkları, varsa nerede oldukları araştırılmamış; davalı ..."ın taşınmazı iktisap ettiği tarihte kooperatif üyesi olup olmadığı açıklığa kavuşturulmamıştır. 22.08.2006 tarihli genel kurulda davacı adına tahsisi yapılan daire çok kısa bir süre sonra davalılar ... tarafından imzalanan 05.09.2006 tarih ve 10657 Y. No"lu "kooperatif adına kayıtlı bağımsız bölümün üyemiz adına ferdileşme sureti ile tescili" yolundaki tescil istem belgesi ile davalı ... adına tescil edilmiştir. Mahkemece kooperatife ait defter ve belgeler temin edilip, tapuda tescili talep eden tasfiye kurulu üyelerinin isticvapları yapılarak genel kurulda davacı adına tahsis edilen dairenin çok kısa bir süre sonra tapuda davalı ... adına tescil edilmesinin nedeni araştırılıp ve böylece davalıların iyi niyetli olup olmadığının değerlendirilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 31.10.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.





















    Hemen Ara