23. Hukuk Dairesi 2011/1509 E. , 2011/1336 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, davalının kooperatif üyesi olduğunu, taşınmazın tapusunu aldığını, istifa etmesi nedeniyle aidat ödenmeyeceğini iddia ederek takibe itiraz ettiğini, taşınmaz kooperatife bırakılmayıp üçüncü bir şahsa devredilirse, istifa etmiş olsa dahi üyeliğini devretmediği sürece kooperatif genel kurulunca alınan kararların ortağı bağlayacağını, ortağın aidat ödeme yükümlülüğünün devam edeceğini ileri sürerek, itirazın iptali ile icra takibinin devamına, alacağın %40"dan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davalı kooperatife noterden istifa ettiğine dair ihtar gönderdiğini, davalı kooperatifin noterden gönderilen istifayı kabulden kaçınma gibi bir hakkı bulunmadığını, 28.07.2006 tarihli istifanın geçerli olduğunu, bu tarihten sonra aidat talep edilemeyeceğini savunarak, davanın reddini istemiştir
Mahkemece, dosya kapsamına ve toplanan kanıtlara göre, davalının tapudan devri yapılan taşınmazı istifası ile birlikte davacı kooperatife iade etmemiş, ayrıca üyeliğini üçüncü bir şahsa da devretmemiş olmakla aidat ödeme yükümlülüğünün devam ettiği gerekçesi ile davanın kabulü ile 3.100,00TL asıl alacak, 604,40TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 3.704,40TL üzerinden takibin devamına, alacak yargılama gerektirdiğinden inkar tazminatının reddine karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, aidat borcu nedeniyle yapılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davalı, davacı kooperatife Ankara 28. Noterliği vasıtası ile göndermiş olduğu 28.07.2006 tarih, 11432 yevmiye numara sayılı ihtarname ile kooperatif ortaklığından istifa ettiği, istifanın 09.08.2006 tarihinde davacı kooperatife tebliğ edildiği anlaşılmıştır.
1163 Sayılı Kooperatifler Kanununun 13.maddesinde ortağın ana sözleşmeye uygun olarak yapacağı isteğe rağmen kooperatifin istifayı kabulden kaçınması halinde ortağın çıkma dileğini noter aracılığı ile kooperatife bildirmesi halinde çıkmanın gerçekleşeceği düzenlenmiş olup, davalı kooperatif anasözleşmesinin 13.maddesinde de bu hükme paralel bir düzenleme yer almıştır.
Ortağın istifa bildirimi, yenilik doğurucu nitelikte olup, kooperatife ulaştığı anda sonuç doğurur. Yukarıda anılan 13.maddenin yazılış biçimi ortağın istifasının kooperatifçe kabulünü gerekli kıldığı izlenimi yaratmakla beraber, noter aracılığı ile yapılan bildirime özel önem verilmek suretiyle, noter aracılığı ile yapılan bildirimin kabulünün gerekli bulunmadığı vurgulanmıştır. Bu durumda ortağın yenilik doğurucu nitelikteki istifa iradesini ilk olarak noter vasıtasıyla kooperatife duyurması, ortaklıktan çıkmanın gerçekleşmesi için yeterlidir.
Somut olayda, davalının istifa iradesi 09.08.2006 tarihinde kooperatife ulaştığına göre bu tarihten sonraki döneme ait kooperatif aidat borçlarından sorumlu tutulamaz
Davacıya takibe konu aidat borçlarının istifadan önce veya sonraki döneme ait olduğu hususları etraflıca açıklattırılarak, bu hususta bilirkişi heyetinden ek rapor aldırılarak aidat borçları istifadan önceki döneme ait ise kooperatif üyesi olan davalının sorumlu olacağı, istifadan sonraki döneme ait ise aidat borcundan sorumlu olmayacağı gözönünde bulundurularak oluşacak sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik, incelemeye dayalı yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 25.10.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.