MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, mala zarar verme, konut dokunulmazlığı ihlali
HÜKÜM : Mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü:
Gerekçeli kararın sanığın beraber oturduğu annesine 03.11.2010 tarihinde tebliğ edildiği, ayrıca sanığa tebliğ edilmediği, sanığın gerekçeli kararın tebliğ edildiği tarihte Sur Askerlik Şubesi Başkanlığınca verilen belgeden anlaşılacağı üzere 20.08.2010 ile 20.11.2011 tarihleri arasında askerde bulunduğu, sanığın kararı öğrenmesi üzerine müdafiinin 26.01.2011 tarihli dilekçesinde eski hale iade ile temyiz davası açma hakkının verilmesini talep ettiğinin anlaşılması karşısında, eski hale iade ve temyiz isteminin süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
I-Sanık hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükmün yapılan temyiz incelemesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre sanık ... müdafiinin temyiz nedeni yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA,
II-Sanık hakkında hırsızlık ve iş yeri dokunulmazlığını bozma suçlarından kurulan hükümlerin yapılan temyiz incelemesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-31.01.2010 tarihli yakalama tutanağına göre, sanığın müştekinin iş yerinden çalmış olduğu iki adet bilgisayar kasası ve iki adet monitör ile saat 19.30 sularında sokakta şüpheli olarak görülmesi üzerine yapılan ihbar ile yakalandığı, suç tarihinde güneşin ... İlinde saat 16.44’te battığı, TCK’nın 6/1-e maddesi hükmü ile gecenin saat 17.44"te başladığı ve eylemin gece sayılan zaman dilimi içerisinde gerçekleştirildiğinin anlaşılması karşısında sanık hakkında TCK"nın 143. ve 116/4. maddelerinin uygulanmaması;
2-31.01.2010 tarihli yakalama tutanağında, ihbar üzerine elinde kasa bulunan, çocuk olduğu için dosyası ayrı yürütülen ... "in yakalanması üzerine polislere sözkonusu iki adet bilgisayar kasası ve iki adet monitörü ... ile birlikte müştekinin iş yerinden çaldıklarını söyleyip müştekinin hırsızlık olayından haberi olmadan suça konu eşyaların tesliminin sağlandığının anlaşılması karşısında; sanık hakkında TCK"nın 168/1. maddesinin uygulanmaması,
3-İddianamede yer verilmeyen TCK’nın 119/1-c maddesinin sanığa ek savunma hakkı tanınmadan uygulanması suretiyle CMK’nın 226. maddesine aykırı davranılması sonucu savunma hakkının kısıtlanması,
4-Sanık hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükümde, kasten işlemiş olduğu suç dolayısıyla hapis cezasıyla mahkûmiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin (a), (b), (c), (d), (e) bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkûm olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin temyiz nedeni bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, ceza süresi bakımından 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"nun 326/son maddesi uyarınca sanığın kazanılmış hakkının gözetilmesine, 19.10.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.