Ankara Ceza Avukatı Web Sitesi - 213 sayılı Vergi Usul Kanunu"na muhalefet - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2016/5234 Esas 2016/7937 Karar Sayılı İlamı

213 sayılı Vergi Usul Kanunu"na muhalefet - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2016/5234 Esas 2016/7937 Karar Sayılı İlamı

21. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/5234
Karar No: 2016/7937
Karar Tarihi: 26.12.2016

213 sayılı Vergi Usul Kanunu"na muhalefet - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2016/5234 Esas 2016/7937 Karar Sayılı İlamı

Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda, sanık hakkında \"2002 takvim yılında sahte fatura düzenleme” suçundan açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle düşürülmesine karar verildiği belirtilen bir ceza kararı ortaya çıkmıştır. Kararda, suç tarihinde yürürlükte olan ve sanık lehine olan 765 sayılı TCK'nun 102/4 ve 104/2. maddelerine göre sanığa yüklenen suçun zamanaşımının suç tarihinden hüküm tarihine kadar gerçekleştiği, bu nedenle kamu davasının düşük görüleceği belirtilmiştir. Ancak hüküm tarihi olan 09.07.2013'e kadar bazı kesintilerle dava zamanaşımı süresinin durdurulduğu ve mütalaanın yetkili kişilerce verilmediği için zamanaşımının belirlenemediği ifade edilmiştir. Bu nedenle karar, 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca bozulmuştur. Sanıklar hakkındaki kamu davalarının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCK’nun 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı CMK’nun 223/8. maddeleri uyarınca düşürülmesine karar verilmiştir. Kanun maddeleri hakkında detaylı bilgi verilmemiştir.

21. Ceza Dairesi 2016/5234 E. , 2016/7937 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 213 sayılı Vergi Usul Kanunu"na muhalefet
HÜKÜM : Düşme

I-Sanık ... hakkında "2002 takvim yılında sahte fatura düzenleme” suçundan açılan kamu davasının yargılaması sonucunda;
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 7 ve 5349 sayılı Kanunla değişik 5252 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun"un 9. maddeleri hükmü karşısında; sanığa yüklenen “2002 yılında sahte fatura düzenleme” suçunun yasada gerektirdiği cezanın türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve sanık lehine olan 765 sayılı TCK"nun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen zamanaşımının, suç tarihinden hüküm tarihine kadar gerçekleştiğinden kamu davasının vaki zamanaşımı nedeniyle düşürülmesine karar verilmesi gerektiği gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA,
II-Karar tarihi olan 09.07.2013"e kadar bazı kesintilerle, her seferinde yeniden başlayan dava zamanaşımı süresinin, CMK"nun 223/8. maddesi ve 213 sayılı Yasanın 367. maddesi uyarınca dava şartı olan mütalaanın 5345 sayılı Yasa gereği yetkili kişilerce verilmemiş olduğundan bahisle verilen 17.11.2009 tarihli durma kararı ile mütalaanın verildiği 18.10.2012 tarihine kadar durduğunun anlaşılması karşısında; 765 sayılı TCK’nun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, en aleyhe kabulle suçun işlendiği 31.12.2003 ve 25.10.2004 tarihlerinden hüküm tarihine kadar gerçekleşmediği gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması;
Yasaya aykırı olup; katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK’nun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşıldığından aynı Yasanın 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak sanıklar hakkındaki kamu davalarının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCK’nun 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı CMK’nun 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE, 26.12.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.