Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2011/965 Esas 2011/1185 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/965
Karar No: 2011/1185
Karar Tarihi: 20.10.2011

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2011/965 Esas 2011/1185 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2011/965 E.  ,  2011/1185 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı ... tarafından duruşmasız davalı kooperatif vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı vekili Av.... ile davacılar vekili Av. ... gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçelerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    KARAR
    Davacılar vekilleri, müvekkillerinin davalı kooperatifin üyesi olduklarını ve üyelikten kaynaklanan, tüm yükümlülüklerini yerine getirdiklerini, ancak davalı kooperatif tarafından haksız olarak üyelikten ihraç edildiklerini, davalı kooperatif tarafından yaptırılan dubleks dairelerden birer tanesinin müvekkillere verilmesi gerekirken bunların verilmediğini, bu nedenle dava açma zarureti doğduğunu ileri sürerek, müvekkillerinin hakkı olan dubleks dairelerin birer tanesinin müvekkilleri adına tapuya tesciline, bunun mümkün bulunmaması halinde herbir daire değeri olan 60.000,00 TL olmak üzere toplam 120.000,00 TL"nin tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davacı ..."un dava açma hakkı bulunmadığını, zira bu kişinin müvekkili kooperatifin üyesi olup bu üyeliği karşılığında bir adet dairesinin bulunduğunu, ancak bu kişinin müvekkili kooperatife aidat ve diğer borçları olduğunu, davacıların üzerlerine düşen edimlerini yerine getirmediklerini, davacıların varsa ancak ödemelerini talep etme hakları olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi kurulu raporu ve tüm dosya içeriğine göre her iki davacının da davalı kooperatifin üyesi olduğu, davacı ..."ün üyeliği karşılığında kendisine bir adet bağımsız bölüm verildiği, diğer davacı ..."in ise üyeliğinin devam ettiği, adı geçen bu davacının edimlerini yerine getirmediği hususunun kanıtlanamadığı, mevcut ve hukuken geçerli üyeliği devam eden davacı ..."e davalı kooperatifçe bağımsız bölüm verilmesi, bunun mümkün olmaması durumunda bedelinin ödenmesi gerektiği, ancak davalı kooperatifin elinde 56 bağımsız bölüm olduğu ve tamamının diğer üyelere dağıtıldığı, boşta kalan bağımsız bölüm olmadığı gerekçesi ile davanın davacı ... yönünden reddine, diğer davacı ... yönünden ise davanını kabulü ile 60.000,00 TL"nin faizi ile davalıdan tahsili ve bu davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
    Karar, davacı ... vekili ile davalı kooperatif vekilince temyiz edilmiştir.
    1- Davacı ... vekilinin temyiz itirazlarının, dava edilmeyen hususların temyiz nedeni yapılamayacağından reddi gerekmiştir.
    2- Davalı kooperatif vekilinin temyiz itirazlarına gelince dava; kooperatif üyesi olan davacının haksız şekilde kooperatif üyeliğinden ihraç edildiği gerekçesiyle birer adet taşınmazın tapuya tescili ile bunun mümkün olmaması halinde bedellerinin tahsilineilişkindir. Davalı kooperatif ile davacı ... arasında Manavgat 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1994/2008 Esas 1996/349 Karar sayılı dosyası ile üyelikten ihraç kararının iptali istemine ilişkin bir davanın daha olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece bu dosyanın celbi sağlanarak içeriği incelenip davacının daire tahsisi ve tescilinin, bu olmaz ise konut karşılığı tazminata ilişkin isteminin dinlenebilmesi için davacının davalı kooperatifin üyesi olması ve bunun açılan dava boyunca ve kararının kesinleşmesine kadar devam etmesi gerektiği gözetilerek, şayet davacı ..."in ihraç edildiği ve bu kararın kesinleştiği tespit edilir ise davacının üyelik sıfatı sona erdiğinden aktif dava ehliyeti yokluğundan davanın reddi gerekir. Eğer adı geçen davacı üyelikten ihraç edilmemiş ise bu durumda davalı kooperatifin üyesi olduğundan ve kendisine tahsis edilecek konut bulunmadığı anlaşıldığından tazminata karar verilmesi gerekir. Yargıtayın yerleşik uygulamalarına göre tazminatın hesaplanma ilkesi aşağıdaki şekilde formüle edilmiştir.
    a-Önce ortaklara tahsis edilen konutun dava değeri itibariyle rayiç değeri hesaplanmalıdır.
    b-Davalı kooperatife normal ödentilerini gerçekleştiren bir ortağın ödemelerinin ödeme yaptıkları tarihler itibariyle toplam ödemeleri dava tarihine kadar ( toptan eşya fiyat endeksi " TEFE" artış ortalama rakamları esas alınarak) taşınarak güncel değeri bulunmalıdır.
    c-Bundan sonra yukarıda (a) maddesinde bulunan değerden (b) maddesinde bulunan değer çıkarılarak kooperatife normal ödeme yapan bir ortağın bu ödemelerine karşı ne miktarda yararlanma elde ettikleri ortaya çıkarılmalıdır.
    d- Bunu takiben davacı eksik ödeme yapan ortağın ödentileri (b) maddesindeki ilkelere göre dava tarihine taşınarak eksik ödeme miktarı güncelleştirilmelidir.
    e- Bu hesaplamalardan sonra normal ödentilerini gerçekleştiren bir ortağın yukarıda (b) maddesinde bulunan ödemelerinin güncel değerinin karşılığı yine yukarıda (c) maddesinde bulunan bir yararlanmayı sağladığına göre davacının (d) maddesinde eksik ödemelerinin güncel değerinin ne miktarda yararlanması gerektiği orantı kurallarına göre belirlenmelidir. Yani sonuç olarak (d) maddesinde bulunan miktar (c ) maddesinde bulunan değerle çarpıldıktan sonra bulunan rakamın (b) maddesinde bulunan miktara bölünmesi sonucu bulunacak miktarın (d ) maddesinde bulunan davacı ödemelerinin güncel değerinin ilave edilmesi sonucu bulunacak miktar davacı ortağın davalı kooperatiften talep etmesi mümkün olan zarar tutarıdır.
    3- Bozma neden ve şekline göre, davalı kooperatif vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı ... vekilinin temyiz itirazlarının reddine (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı kooperatif vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı kooperatif yararına BOZULMASINA, (3) nolu bentte açıklanan nedenle davalı kooperatif vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı yararına 825.00 TL duruşma vekalet ücretinin davacı alınarak davalıya ödemesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 20.10.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Hemen Ara