Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2011/16 Esas 2011/1112 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/16
Karar No: 2011/1112
Karar Tarihi: 18.10.2011

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2011/16 Esas 2011/1112 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2011/16 E.  ,  2011/1112 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
    DAVACI BİRLEŞEN DAVADA DAVALI : ..
    DAVALI BİRLEŞEN DAVADA DAVACI :

    Taraflar arasındaki birleşen konut tahsisi, tazminat ve alacak davalarının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kabulüne, birleşen davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı-birleşen davada davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    -KARAR-
    Davacı-birleşen davada davalı vekili asıl davada ıslahla birlikte davalı kooperatifin ortağı olan müvekkiline teslim edilen konutun Orhan Tokatlı isimli kişiye ait olduğunun başka bir dosyada yapılan yargılama sonucunda anlaşıldığını, taşınmazı tahliye etmek zorunda kaldığını, kooperatifin müvekkiline başka bir konut veremediğini ileri sürerek, müvekkiline konut teslimine, bu mümkün olmadığı takdirde konut bedeli ile kira kaybı veya ecrimisil bedeli olmak üzere 168.464,44 TL tazminatın tahsiline, müvekkilinin kooperatife borcu olmadığından birleşen davanın reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı ve birleşen davada davacı vekili, kur"a çekimi sonunda tüm konutların dağıtıldığını, davacıya verilecek konut kalmadığını, talep edilen tazminatın fahiş olduğunu, davacının ödemesi gereken parasal katkının da bedelden düşülmesi gerektiğini, savunarak asıl davanın reddine, aidat, gecikme faizi ve ortaklar adına kullanılan kredi üzere toplam 10.000,00 TL"nin asıl davada davacı olan davalıdan yasal faizi birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Mahkemece, asıl davada dosya kapsamı, benimsenen bilirkişi raporuna göre ıslah talebi de dikkate alınarak, davacıya konut tahsis edilme imkanının kalmadığı gerekçesiyle tazminat ve ecrimisil bedeli toplamı 168.462,44 TL"nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacı taleplerinin asıl davada tazminat hesabında dikkate alındığı gerekçesiyle birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
    Karar, davalı-birleşen davada davacı vekilince temyiz edilmiştir.
    I-Dava, kendisine konut teslim edilemeyen kooperatif ortağının konut teslimi, olmazsa tazminat ve ecrimisil istemine ilişkindir. Davacının halen kooperatif ortağı olduğu ve kendisine konut tahsis olanağı bulunmadığı, bu durumda davacının tazminat talep etme hakkının bulunduğu konusunda uyuşmazlık yoktur Yargıtay 11. Hukuk Dairesi"nin Dairemizce de benimsenen yerleşik uygulamasına göre bu tür davalarda uygulanması gereken tazminat hesaplama ilkesi aşağıdaki şekilde formüle edilmiştir.
    1) Önce, ortaklara tahsis edilen konut veya işyerinin dava tarihi itibariyle rayiç değeri saptanmalıdır.
    2) Davalı kooperatife normal ödentilerini gerçekleştiren bir ortağın ödemelerinin, ödeme yaptıkları tarihler itibariyle toplam ödemeleri dava tarihine kadar (Toptan Eşya Fiyat Endeksi Artış ortalama rakamları esas alınarak) taşınarak, güncel değeri bulunmalıdır.
    3) Bundan sonra, yukarıda (1) numaralı bentte bulunan değerden (2) numaralı bentte bulunan değer çıkarılarak kooperatife normal ödeme yapan bir ortağın, bu ödemelerine karşı ne miktarda yararlanma elde ettikleri ortaya çıkarılmalıdır.
    4) Bunu takiben, davacı eksik ödeme yapan ortağın ödentileri (2) numaralı bentteki ilkelere göre dava tarihine taşınarak eksik ödeme miktarı da güncelleştirilmelidir.
    5) Bu hesaplamalardan sonra, normal ödentilerini gerçekleştiren bir ortağın yukarıda (2) numaralı bentte bulunan ödemelerinin güncel değeri karşılığı, yine yukarıda (3) numaralı bentte bulunan bir yararlanmayı sağladığına göre, davacının (4) numaralı bentte eksik ödemelerinin güncel değerinin ne miktarda yarar sağlaması gerektiği, orantı kurallarına göre belirlenmelidir. Yani sonuç olarak, (4) numaralı bentte bulunan miktar, (3) numaralı bentte bulunan değerle çarpıldıktan sonra bulunan miktarın (2) numaralı bentte bulunan miktara bölünmesi sonucu bulunacak miktara (4) numaralı bentte bulunan davacı ödemelerinin güncel değerinin ilave edilmesi sonucu bulunacak miktar, davacı ortağın bu davada kooperatiften talep etmesi mümkün olan zarar miktarını belirleyecek ve mahkemece (talep miktarı aşılmadan) bu miktara hükmedilecektir.
    Mahkemece benimsenen bilirkişi raporlarında anılan hesaplama yöntemine tam olarak uyulmadığından, bu raporlara dayanılarak hüküm kurulması doğru olmamıştır.
    II-Davacı dava dilekçesinde, diğer ortaklara konutların teslim edilmesinin üzerinden on yıl geçtiğini, maddi kazanç sağladıklarını, davacının konutunu teslim alamaması nedeniyle kira gelirinden mahrum kaldığını, kendisine teslim edilen konutun maliki olan şahsa ecrimisil ödemek zorunda kaldığını ileri sürerek mahrum kalınan kira veya ecrimisil bedeli karşılığı 1.000,00 TL"nın tahsilini talep etmiştir. Mahkemece ıslahta nazara alınarak, davalı kooperatifin haksız uygulaması nedeniyle üçüncü kişiye ecrimisil ödemek zorunda kalan davacının ecrimisil isteğinin yerinde olduğu gerekçesiyle dava tarihinden beş yıl öncesine ilişkin bilirkişi kurulunca hesaplanan 43.356,00 TL ecrimisile hükmedilmiştir. Mahkemece kabulüne karar verilen bu alacağın kaynağının üçüncü kişiye ödenmek zorunda kalınan ecrimisil olduğu belirtildiği halde; üçüncü kişiye ecrimisil ödenmesi ile ilgili Ankara 12. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2005/57 esas 2006/439 karar sayılı dosyası gözardı edilerek ve kesinleşmesi beklenmeden ve ecrimisilin yasal şartlarının oluşup oluşmadığı da irdelenmeden soyut olarak ecrimisil hesabı yapan bilirkişi raporu esas alınarak hüküm kurulması da çelişkili olmuştur.
    III-Bozma nedenlerine göre davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
    SONUÇ:Yukarıda (I) ve (II) numaralı bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, (III) numaralı bentte açıklanan nedenle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 18.10.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    Hemen Ara