Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2011/1312 Esas 2011/1053 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/1312
Karar No: 2011/1053

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2011/1312 Esas 2011/1053 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Ticaret Mahkemesi'nde görülen bir menfi tesbit davasında, davacı müvekkilinin davalı kooperatif genel kurulunda alınan karar uyarınca verilen bonoya rağmen ince işlerin yapılmadığı ve bononun sahibinin cirosu ile hamilleştiği gerekçesiyle borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir. Bono bedelinin bir kısmının bedelsiz olduğu kabul edilmiş ve bu kısmın davacıya ödenmesine hükmedilmiştir. Ancak, gerekçeli kararda kabul edilen alacak için faiz hesaplanmaması nedeniyle kararın bozulması gerektiği belirtilmiştir. Kararda, 6100 sayılı HMK'nun 298. maddesiyle (1086 sayılı HUMK'nun 388 ve 389. maddeleri) hükme bağlanan gerekçeli kararın tevhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamayacağı ifade edilmiştir. Kanun maddesine göre, gerekçeli kararın bozulması gerektiği belirtilerek, davacı vekili ile davalı kooperatif vekilinin diğer temyiz itirazları incelenmeden kararın bozulduğu belirtilmiştir.
23. Hukuk Dairesi         2011/1312 E.  ,  2011/1053 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
    DAVALILAR :

    Taraflar arasındaki menfi tesbit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı ve davalı kooperatif vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    -K A R A R-

    Davacı vekili, müvekkilinin üyesi olduğu davalı kooperatif genel kurulunda alınan karar uyarınca bağımsız bölümlerin ince işlerinin yapılması için davalı kooperatife dava konusu bononun verildiğini, kooperatifin ince işleri yapmadığı gibi, davalı lehtarın cirosu ile ... ve onun da cirosu ile hamil ..."na intikal ettiğini ileri sürerek takip dayanağı bono nedeniyle davalılara borçlu olmadığının tespitini talep ve dava etmiştir.
    Davalı kooperatif vekili, davacının konutunun ince işlerinin büyük kısmının yapıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, kooperatifin üstlendiği ve yapmadığı işler gözönüne alınarak dava konusu bononun 3695,00 TL" lik kısmının bedelsiz olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davacının bononun bu kısmından dolayı davalı kooperatif ile davalı ..."a borçlu olmadığının tesbitine, 3950,00 TL. nin adı geçen davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin ve davalı ... hakkındaki davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili ve davalı kooperatif vekili temyiz etmiştir.
    1) Gerekçeli kararın nasıl yazılacağı 6100 sayılı HMK" nun 298. maddesinde ( 1086 sayılı HUMK" nun 388 ve 389. maddeleri) hükme bağlanmıştır. 6100 sayılı HMK" nun 298/2. maddesi uyarınca, "Gerekçeli karar, tevhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz." Mahkemece kısa kararda 3950,00TL"nin 23.06.2006 tarihinden itibaren faiziyle tahsiline karar verildiği belirtildiği halde, gerekçeli kararda kabulüne karar verilen alacağa faiz yürütülmemiştir. Bu durum karşısında gerekçeli kararın HMK" nun 298/2. maddesine aykırı şekilde ve kısa karara uygun olarak yazılmamış olması doğru görülmemiş, hükmün bozulması gerekmiştir.
    2) Bozma nedenine göre davacı vekili ile davalı kooperatif vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle kararın BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenle davacı vekili ile davalı kooperatif vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gerek olmadığına, peşin harcın istek halinde temyiz edenlere iadesine, 13.10.2011 günüde oybirliğiyle karar verildi.






    Hemen Ara