Hırsızlık - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2015/4586 Esas 2015/7172 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/4586
Karar No: 2015/7172
Karar Tarihi: 01.10.2015

Hırsızlık - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2015/4586 Esas 2015/7172 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Çocuk Mahkemesi'nde görülen bir hırsızlık davasında suça sürüklenen çocuk mahkum edildi. Temyiz edilen karar incelendi ve suçun çocuk tarafından işlendiği kabul edildi. Ancak, suça sürüklenen çocuğun savunmasında müştekinin zararını giderdiği yönünde beyanı olmasına rağmen mahkeme tarafından bu husus araştırılmamıştı ve suça sürüklenen çocuk hakkında TCK'nın 168/2. maddesi uygulanma koşulları da değerlendirilmemişti. Ayrıca, suça sürüklenen çocuk hakkında uygulanan bir günlük gözaltı süresinin TCK'nın 63. maddesi uyarınca mahsup edilmediği de tespit edildi. Bu nedenlerle mahkeme kararı bozuldu. Kanun maddelerine gelince, 5728 sayılı Yasa'nın Geçici madde 1/1. fıkra yollamasıyla aynı Yasa'nın 562. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK'nın 231/5-14. fıkraları gereği suça sürüklenen çocuk hakkında kurulan hükümde hukuki durumunun değerlendirilmesi zorunlu. Ayrıca, T.C. Anayasa’sının 90. maddesinin son fıkrası ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 6/3-c maddesi ışığında, 5271 sayılı CMK'nın 150, 234 ve 239. maddeleri ile 5320 sayılı Yasa'nın 13. maddesine dayanılarak hazırlanan, Ceza Muhakemesi Kanunu Gereğince Müdafi ve Vekillerin Görevlendirilmeleri ile Yapılacak Ödemelerin Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin 8. maddesi gereğince, baro tarafından görevlendirilen zorunlu müdafii ücretinin suça sürüklenen çocuktan alınması hükmedilemez.
17. Ceza Dairesi         2015/4586 E.  ,  2015/7172 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Çocuk Mahkemesi
    SUÇ : Hırsızlık
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü:
    Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    1-Dosya kapsamına göre suça sürüklenen çocuğun savunmasını verdiği 26.08.2010 tarihinde mahkemede müştekinin zararını giderdiği yönünde savunması, hükmün açıklandığı son celsede suça sürüklenen çocuk müdafiinin de benzer yönde savunmaları dikkate alınmaksızın, müştekinin zararının giderilmediğine dair 04.03.2010 tarihli 2. celsedeki beyanı ile yetinilmesi karşısında, hükümden önce müştekinin zararının giderilip giderilmediğinin araştırılmaması ve suça sürüklenen çocuk hakkında TCK"nın 168/2. maddesinin uygulanma koşullarının değerlendirilmemesi,
    2-Suçun niteliği ile cezanın türü ile süresine göre, 5728 sayılı Yasa"nın Geçici madde 1/1. fıkra yollamasıyla aynı Yasa"nın 562. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 231/5-14. fıkraları gereği suça sürüklenen çocuk hakkında kurulan hükümde hukuki durumunun değerlendirilmesinin zorunlu olması karşısında CMK"nın m. 231/5-14 fıkralarının sanık hakkında uygulanmasının tartışılmaması,
    3-Suça sürüklenen çocuk hakkında uygulanan bir günlük gözaltı süresinin TCK"nın 63. maddesi uyarınca mahsup edilmemesi,
    4-T.C. Anayasa’sının 90. maddesinin son fıkrası ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6/3-c maddesi ışığında, 5271 sayılı CMK"nın 150, 234 ve 239. maddeleri ile 5320 sayılı Yasa"nın 13. maddesine dayanılarak hazırlanan, Ceza Muhakemesi Kanunu Gereğince Müdafi ve Vekillerin Görevlendirilmeleri ile Yapılacak Ödemelerin Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin 8. maddesi gereğince, baro tarafından görevlendirilen zorunlu müdafii ücretinin suça sürüklenen çocuktan alınmasına hükmedilemeyeceğinin düşünülmemesi,
    Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz nedeni bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 01.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Hemen Ara