Hırsızlık - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2015/16590 Esas 2015/6755 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/16590
Karar No: 2015/6755
Karar Tarihi: 05.10.2015

Hırsızlık - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2015/16590 Esas 2015/6755 Karar Sayılı İlamı

17. Ceza Dairesi         2015/16590 E.  ,  2015/6755 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Hırsızlık
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü:
    Dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, uyulan bozmaya, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun suça sürüklenen çocuk ... tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    1-Suça sürüklenen çocuk ..."ın hırsızık suçu tamamlandıktan sonra yakalanıp çaldığı eşyanın yerini göstermesi ile eşyanın iadesini sağladığının anlaşılması karşısında suçun tamamlandığı gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
    2-Hükümden sonra 08.02.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5728 sayılı Kanun"un 562. maddesi ve 25.07.2010 tarih ve 27652 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6008 sayılı Kanun"un 7. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 231/5-14.madde ve fıkraları gereği, suça sürüklenen çocuk ..."ın hukuki durumunun değerlendirilmesi zorunluluğu,
    3-Adana 9. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 17.11.2003 gün, 2003/55-1107 sayılı hükümlülük kararının, suça sürüklenen çocuk ... müdafii tarafından temyizi üzerine, Yargıtay 10. Ceza Dairesinin 23.01.2006 günlü ilamında "...lehe olan yasanın belirlenip...sanığın hukuki durumunun takdir ve değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması nedeniyle bozulmasına ve bozmanın niteliğine göre aynı yasanın 325. maddesi gereğince sanıklar ..., ..., ... ve ..."a sirayetine" denilerek bozulmasına karar verildiği ve Mahkemece yeniden yargılama yapılıp, bozma ilamından hükmü temyiz etmeyen hükümlüler ..., ..., ... ve ..."ın yararlandırılarak 29.12.2006 günlü kararın verildiği anlaşılmışsa da; 5252 sayılı Kanun"un 9. maddesinde Yasa koyucu sonradan yürürlüğe giren yasa hükümleri uyarınca yapılacak uyarlama yargılaması ve sonuçlarını özel olarak düzenlemiş bulunduğundan, somut olayda 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi yollamasıyla halen yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 325. maddesi hükmünün lehe yasa değerlendirmesi gerekçesiyle yapılan bozmalarda uygulama koşul ve olanağının bulunmadığı; hükümlüler ..., ... ve ... hakkında verilen 17.11.2003 günlü, 2003/551-1107 sayılı hükümlülük kararının adı geçen hükümlüler yönünden temyiz edilmeksizin kesinleştiği gerçeğinin, yasa koyucunun iradesine aykırı yöntemle çözülemeyeceği, Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 18.09.2007 gün ve 2007/125-2007/186 sayılı kararında da açıklandığı üzere, bozma ilamı sonrasındaki yargılamanın, temyiz olunmaksızın kesinleşmesi nedeniyle lehe yasanın belirlenmesine ilişkin olduğu kabul edilen hükümlüler ..., ..., ... hakkındaki uyarlama yargılaması ile genel hükümlere göre hakkındaki yargılama süren sanık ... hakkındaki davanın, farklı hükümlere bağlı olması ve birlikte görülemeyeceği gözetilip, 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddesi uyarınca hükümlüler ..., ... ve ... hakkındaki davanın ayrılmasına karar verildikten sonra, uyarlama yapılması zorunluluğunun gözetilmemesi,
    Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuklar ..., ..., ... ve sanık ... müdafiinin temyiz nedenleri ve kısmen tebliğnamedeki düşünce bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, suça sürüklenen çocuk ... hakkında 5320 sayılı Kanun"un 8/1.maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nun 326/son.maddesinin gözetilmesine, 05.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Hemen Ara