MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü:
1) Sanık ..."nun alınan savunmasında suçlamaları kabul etmediği, motosiklet üzerinde bulunan kendi isim ve soy ismini taşıyan anahtarlığın tek başına mahkumiyete yeterli delil kabul edilemeyeceği, dosya içerisinde bulunan 29.11.2009 tarihli yakalama üst arama ve muhafaza altına alma tutanağında, plakasız siyah renkli motosiklet ve üzerinde iki kişinin kaçmaya başladıkları, polisler tarafından takibin yapıldığı, kovalamaca sonucu sanıklardan ..."nun yakalandığı, kaçan şahsın eşkali diğer sanığa sorularak tespit edildiği ve diğer ekiplere anons edildiğinin belirtildiği, kaçan kişinin gündüz saat 15.00 civarında aynı tutanak da belirtildiği gibi polisler tarafından izlenip kovalanırken kaçtığı, anlaşıldığından tutanak mümzi polislerin dinlenerek olay yerinden kaçan ikinci kişinin sanık ... olup olmadığı hususunda teşhis işleminin yaptırılmasından sonra sanığın hukuki durumunun yeniden takdir ve tayini gerekirken eksik inceleme ile yetinilerek yazılı şekilde karar verilmesi,
2) Sanık ..."nun hayatın olağan akışına aykırı savunması, suç tarihi ile yakalanma tarihi arasında uzun bir sürenin geçmemiş olması dikkate alınarak sanığın eylemine uyan TCK"nın 142/1-e, 143 ve 151/1 maddelerinde yazılı bulunan suçtan mahkumiyeti yerine delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek suç eşyasının kabul edilmesi suçundan mahkumiyetine karar verilmesi,
Kabule göre de;
3) Sanıklar hakkında TCK"nın 142/1-e, 143 ve 151/1 maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle kamu davası açıldığı halde sanıklara ek savunma hakkı verilmeksizin aynı Yasa"nın 165. maddesi uyarınca mahkumiyet kararı verilmesi suretiyle 5271 sayılı CMK"nın 225/1. maddesine aykırı davranılması,
4) Kasten işlemiş oldukları suç dolayısıyla hapis cezasıyla mahkûmiyetin yasal sonucu olarak sanıkların, 5237 sayılı TCK’nın 53/1.maddesinin (a), (b), (c), (d), (e) bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyları üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkûm oldukları hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ..."nun temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK"nun 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakkın korunmasına, 05.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.