21. Ceza Dairesi 2015/9211 E. , 2016/7752 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet
5237 sayılı TCK"nun 43/1. maddesine göre "Bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi" durumunda zincirleme suç hükümlerinin uygulanması mümkün olup; aynı anda işlenen eylemlerde zincirleme suça ilişkin hükümlerin uygulanma olanağı bulunmadığı cihetle, suça konu motorlu araç trafik ve tescil belgeleri, plakalar ve sürücü belgesinin aynı anda ele geçirildiği olayda, belgelerin farklı zamanlarda yapıldıklarına ilişkin kesin delil bulunmadığından, tebliğnamedeki zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiği yönündeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun olarak tecelli eden kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
1-Olay tarihinde sanıktan ele geçirildiği anlaşılan ... adına kayıtlı ... plakalı araç için düzenlenmiş trafik ve tescil belgeleri hakkında düzenlenen ekspertiz raporunda, bu belgelerin sahte olarak tanzim edilip edilmediği hususunda herhangi bir beyanda bulunulmadığı, tetkik konusu belgelerin doğruluk derecesinin verilmiş olduğu makamdan sorularak araştırılmasının gerekeceği bildirildiğinden, gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti açısından, ilgili kurumdan bu husus sorularak, sahteciliğin ne şekilde gerçekleştiğinin belirlenmesi gerekirken eksik inceleme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi,
2-Belgede sahtecilik suçlarında aldatma yeteneğinin bulunup bulunmadığının takdiri hakime ait olduğu cihetle, suça konu sahte olduğu iddia edilen belgelerin getirtilip incelenmek suretiyle, özelliklerinin duruşma tutanağına yazılması, aldatıcı nitelikte olup olmadığının kararda tartışılmasından sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini yerine eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
3... Kriminal Polis Laboratuvarı tarafından düzenlenen ekspertiz raporunda, plakalarda soğuk mühür izi bulunmadığının belirtilmesi karşısında, suç tarihinde yürürlükte bulunan 18.07.1997 tarih ve 23053 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 30. maddesine göre; tescil plakalarında, işlemi yapan tescil kuruluşu ile plaka basım işlemini gerçekleştiren kuruluşun mühürlerinin bulunmasının, anılan maddede 09.09.2011 gün ve 28049 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Yönetmeliğin 3. maddesiyle yapılan değişiklikle de bu tarihten itibaren yalnızca tescil kuruluşunun mührünün bulunmasının zorunlu olduğunun hüküm altına alındığı cihetle; 06.06.2011 olan suç tarihine göre suça konu plakaların resmi belge niteliğini kazanabilmesi için üzerinde iki ayrı mührün varlığının zorunlu olduğunun anlaşılması karşısında, plakalar yönünden 5237 sayılı TCK"nun 204/1. maddesinde düzenlenen resmi belgede sahtecilik suçunun unsurlarının oluşmayacağının gözetilmemesi,
4-Kabul ve uygulamaya göre de;
a-)Sanık ...’ın kullandığı araçta takılı bulunan ...nolu plakalar ile sürücü belgesinin sahte olduğunun kabul edildiği olayda; bir kez resmi belgede sahtecilik suçundan, kastın yoğunluğu (belge sayısı) da TCK"nın 61. maddesi uyarınca değerlendirilmek suretiyle aynı Yasanın 204/1. maddesi uyarınca cezalandırılması yerine, yazılı şekilde iki kez resmi belgede sahtecilik suçundan mahkumiyetine karar verilerek fazla ceza tayini yasaya aykırı,
b-5237 sayılı TCK’nun 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 Sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK. nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 19.12.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.