Esas No: 2015/3937
Karar No: 2015/6516
Karar Tarihi: 30.09.2015
Hırsızlık - işyeri dokunulmazlığını ihlal - suç eşyasını bilerek kabul etmek - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2015/3937 Esas 2015/6516 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, işyeri dokunulmazlığını ihlal, suç eşyasını bilerek kabul etmek
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü:
A-Sanıklar ... ve ... hakkında hırsızlık ;sanıklar ... ve ... hakkında suç eşyasının satın alınması suçundan kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde;
Sanıklar ... ve ... hakkında verilen uzun süreli hapis cezaları ertelenmiş olmasına rağmen TCK"nın 53. maddesinde belirtilen hak yoksunluklarının uygulanmaması infaz aşamasında gözetilmesi olanaklı bulunduğundan bozma sebebi yapılmamıştır
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre sanıklar Güybeyi Korkmaz, ..., ... ve ... ve müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, eleştiri dışında usul ve kanuna uygun bulunan hükümlerin tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA,
B-Sanıklar ... ve ... hakkında hırsızlık ve işyeri dokunulmazlığını ihlal suçlarından kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde;
Sanık ... hakkında, ... Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2002/484 Esas 2002/765 Karar sayılı ilamı ile hırsızlık suçundan verilen 15.05.2003 tarihinde kesinleşen tekerrüre esas eski hükümlülüğü bulunduğu ve koşulları oluştuğu halde 5237 sayılı TCK"nın 58. maddesinin uygulanmaması ve sanıkların birden fazla kişi ile birlikte müştekiye ait işyerine girdiklerinin anlaşılması karşısında haklarında TCK"nın 119/1-c maddesinin uygulanmaması, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
Kasten işlemiş oldukları suçlardan dolayı hapis cezasıyla mahkûmiyetlerinin yasal sonucu olarak sanıkların , 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin (a), (b), (c), (d), (e) bentlerinde yazılı haklardan, aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezalarının infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyları üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkûm oldukları hapis cezalarından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmalarına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ..."nin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından “ TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına” ilişkin bölümün çıkartılarak, yerine “ Kasten işlemiş oldukları suçlardan dolayı hapis cezasıyla mahkûmiyetlerinin yasal sonucu olarak sanıkların, 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin (a), (b), (c), (d), (e) bentlerinde yazılı haklardan, aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezalarının infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyları üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkûm oldukları hapis cezalarından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmalarına"" cümlesinin eklenmesi suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
C-Sanıklar ... ve ... hakkında konut dokunulmazlığını ihlal suçundan kurulan hükümlerin incelenmesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Sanıkların birden fazla kişi ile birlikte müştekiye ait işyerine girdiklerinin anlaşılması karşısında haklarında TCK"nın 119/1-c maddesinin uygulanmaması,
2-Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 03/02/2009 tarih ve 2008/11-250 Esas, 2009/13 Karar sayılı kararında da kabul edildiği gibi, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesinde dikkate alınacak zararda, mahkemece kanaat verici basit bir araştırma ile belirlenecek maddi zararların esas alınması, manevi zararların bu kapsama dahil edilmemesi gerektiği, somut olayda müştekinin atılı suçtan doğan herhangi bir maddi zararının bulunmadığı, konut dokunulmazlığının ihlali suçunun zarar doğurmaya elverişli suçlardan olmadığı ve adli sicil kaydına göre suç tarihi itibariyle kasıtlı bir suçtan hükümlülüğü bulunmadığı anlaşılan sanıklar ... ve ... hakkında "mağdurun zararının giderilmemiş olması” biçimindeki yasal ve yeterli olmayan gerekçe ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ..., ... ve müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, ceza süresi bakımından 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nun 326/son maddesinin gözetilmesine, 30.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.