Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/11028 Esas 2022/3682 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/11028
Karar No: 2022/3682
Karar Tarihi: 02.03.2022

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/11028 Esas 2022/3682 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2021/11028 E.  ,  2022/3682 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tahkim yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyeti'nce başvurunun kabulüne dair karara karşı davalı vekilince itiraz edilmesi üzerine İtiraz Hakem Heyeti tarafından verilen 07.07.2019 tarih ve 2019/İHK-8130 sayılı itirazın reddine dair verilen kararın süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacı vekili, plakası tespit edilemeyen aracın karıştığı kazadan dolayı müvekkilinin sürekli maluliyeti bulunduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 50,00 TL tazminatın tahsilini talep ve dava etmiş; 19/03/2019 tarihli dilekçesi ile talebini 184.730,77 TL’ye yükseltmiştir.
    Davalı vekili, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
    Sigorta Tahkim Komisyonu tarafından, başvurunun kabulü ile 184.730,77 TL’nin 26/12/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte başvurana verilmesine karar verilmiş; hükme karşı davalı vekili itiraz yoluna başvurmuştur. İtiraz Hakem Heyetince itirazın reddine dair karara karşı davalı vekili temyiz yoluna başvurmuştur.
    Dava, trafik kazası sonucu yaralanma nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
    1-Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
    Somut olayda, davacının maluliyet oranının belirlenmesi açısından düzenlenen ve Hakem Heyetince hükme esas alınan Karadeniz Teknik Üniversitesi’nden alınan 16.03.2018 tarihli içerisinde psikiyatri uzmanının yer almadığı raporda davacının anksiyete bozukluğuna bağlı tüm vücut fonksiyon kaybı oranı % 25 olarak hesaplanmış, hakem heyetince bu rapor hükme esas alınarak talebin kabulüne karar verilmiştir. Anksiyete bozukluğunun ömür boyu sürüp sürmeyeceği ve dava konusu olayla illiyetinin bulunup bulunmadığı konusunda Adli Tıp Kurumu veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümlerinden içerisinde psikiyatri uzmanı da bulunan bir heyetten açıklayıcı, denetime elverişli rapor alınıp sonucuna göre, davalı lehine oluşan kazanılmış haklar da gözetilerek karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir. Kararın bu nedenle bozulması gerekir.
    2-HMK'nın 266. ve devamı maddeleri gereğince çözümü özel veya teknik bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verilir, hükmüne yer verilmiştir.
    Dosya kapsamından, dava konusu trafik kazasının oluşuna dair herhangi bir bilgi belge toplanmadan alınan 10/03/2019 tarihli varsayıma dayalı düzenlenen bilirkişi raporu doğrultusunda karar verildiği anlaşılmaktadır. Eksik inceleme ile hüküm kurulamaz. Bu durumda itiraz hakem heyetince, Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma olup olmadığı araştırılarak varsa tüm evrak dosya arasına alındıktan sonra alanında uzman bilirkişiden soruşturma belgelerinin incelenmesiyle kusur dağılımına ilişkin, ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverişli rapor alındıktan sonra çıkan sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru değildir. Kararın bu nedenle de bozulması gerekir.
    3-Somut olayda, Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına tam ve nispi vekalet ücretine hükmedilmiş, İtiraz Hakem Heyeti tarafından davalı vekilinin itirazının reddine karar verilmiştir.
    5684 Sayılı Sigortacılık Kanunu 30/17. maddesi ve 19/01/2016 tarihli ve 29598 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik'in 6. maddesi ile Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik'in 16. maddesinin 13. fıkrasına "(13) (Ek: RG-19/1/2016-29598) tarafların avukat ile temsil edildiği hallerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücreti, her iki taraf için de Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biridir." hükmü eklenmiştir.
    İtiraz Hakem Heyetince verilen kararda davacı lehine hükmedilecek vekalet ücreti için Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik'in 16/13 maddesinin uygulanması gerektiği göz önüne alınarak AAÜT'nin 17. maddesi gereğince hesaplanan vekalet ücretinin 1/5'i oranında vekalet ücretine hükmedilmesi, ancak hesaplanan miktarın maktu ücretin altında kalması halinde maktu ücrete hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiştir. Kararın bu nedenle de bozulması gerekir.
    SONUÇ: Yukarıda (1), (2) ve (3) no’lu bentlerde gösterilen nedenlerle İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 02/03/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara