Esas No: 2015/4449
Karar No: 2015/6421
Karar Tarihi: 30.09.2015
Hırsızlık - mala zarar verme - konut dokunulmazlığını ihlal - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2015/4449 Esas 2015/6421 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, mala zarar verme, konut dokunulmazlığını ihlal
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü:
Dairemizce de benimsenen ve Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 22.01.2013 tarih ve 2012/1142 esas 2013/ 17 karar sayılı içtihadında belirtildiği üzere, 5237 sayılı TCK"nın 119. maddesi kapsamında nitelikli iş yeri dokunulmazlığını bozma suçu, 5271 sayılı CMK"nın 253/1. fıkrası “b” bendi 3. nolu alt bendi kapsamı dışında bulunduğundan; uzlaşma hükümlerinin uygulanamayacağının anlaşılması karşısında, tebliğnamedeki düşünceye iştirak edilmemiştir.
I-Sanık ... hakkında hırsızlık ve mala zarar verme, sanık ... hakkında hırsızlık, işyeri dokunulmazlığını bozma ve mala zarar verme suçlarından kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
a) Hırsızlık suçundan mahkum olduğu kısa süreli olmayan hürriyeti bağlayıcı cezası ertelenen sanık ... hakkında 5237 sayılı TCK"nın 53/3 maddesi gereğince aynı Yasanın 53/1 maddesinin ""c"" bendinin ""kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından"" uygulanmayacağı, aynı maddenin c bendinin (kendi alt soyu hariç) cezasının infazı tamamlanıncaya kadar uygulanmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi ve mala zarar verme suçundan mahkum olduğu kısa süreli hürriyeti bağlayıcı cezası ertelenen sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 53/1 madde hükmünün uygulanamayacağının gözetilmemesi,
b) Sanık ... hakkında kurulan hükümlerde 5237 sayılı TCK"nın 53/1. maddesinin (c) fıkrasındaki, kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından yoksunluğun koşullu salıverme tarihine kadar süreceğinin gözetilmemesi suretiyle aynı maddenin üçüncü fıkrasına aykırı davranılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ile sanık ... müdafilerinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye kısmen aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedenleri yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, sanık ... hakkında mala zarar verme ve hırsızlık suçundan, sanık ... hakkında hırsızlık, mala zarar verme, iş yeri dokunulmazlığını bozma suçlarından kurulan hükümlerden ‘’53/1.maddesinin uygulanmasına’’ ilişkin bölümler çıkarılarak, sanık ... hakkında hırsızlık suçlarından kurulan hükme ‘‘5237 sayılı TCK"nın 53/1 maddesinin a, b, c (kendi alt soyu hariç), d ve e bentlerinde belirtilen haklardan sanığın mahkum olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına’’ cümlesi ile sanık ... hakkındaki hükümlere “TCK"nın 53/1.maddesinde belirtilen ve 53/3.maddesindeki kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri dışındaki haklardan sanığın mahkum olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar; 53/3.maddesi gözetilerek 53/1-c maddesi uyarınca kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise koşullu salıverilme tarihine kadar yoksun bırakılmasına’ cümlesinin eklenmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
II- Sanık ... hakkında iş yeri dokunulmazlığını bozma suçundna kurulan hükmün yapılan temyiz incelemesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye, hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
a) Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 03.02.2009 tarih ve 2008/11-250, 2009/13 sayılı kararında da belirtildiği üzere hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesinin objektif koşullarından birisi de suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tamamen giderilmesi olduğu ancak herhangi bir zararın doğmadığı veya zarar doğurmaya elverişli bulunmayan suçlar yönünden bu koşulun aranmayacağı ve iş yeri dokunulmazlığını ihlal suçu nedeni ile bir zarar meydana gelmediği gözetilmeden, suç tarihi itibari ile kasıtlı bir suçtan engel sabıkası bulunmayan sanığın “kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurulup yeniden suç işleyip işlemeyeceği hususundaki kanaat” ile hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmayacağı hususunun değerlendirilmesi gerekirken “zarar giderilmediğinden” şeklindeki gerekçe ile konut dokunulmazlığını ihlal suçundan 5271 sayılı CMK’nın 231.maddesinde düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,
b) Konut dokunulmazlığını ihlal suçundan erteli hapis cezasıyla mahkûmiyetinin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin (a), (b), (c), (d) ve (e) bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezasının infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına; anılan maddenin 3. fıkrası gereğince, cezası ertelendiği için kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise maddenin 1 ve 2. fıkralarının uygulanmamasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
c) Sanıkların payına düşen yargılama masrafının 6183 sayılı Kanunun 106. maddesinde belirlenen 20 TL’den az olması nedeniyle 6352 sayılı Kanunun 100. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 324/4. maddesi gereğince Hazineye yükletilmesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmediği gibi uygulamaya göre de müteselsilen tahsiline karar verilmesi ,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin temyiz nedeni bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye kısmen aykırı olarak BOZULMASINA, 30.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.