Hırsızlık - mala zarar verme - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2015/3397 Esas 2015/6339 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/3397
Karar No: 2015/6339
Karar Tarihi: 29.09.2015

Hırsızlık - mala zarar verme - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2015/3397 Esas 2015/6339 Karar Sayılı İlamı

17. Ceza Dairesi         2015/3397 E.  ,  2015/6339 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Hırsızlık, mala zarar verme
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü:
    Dairemizce de benimsenen ve Y.C.G.K."nın 26.03.2013 günlü, 2012/6-1232 Esas ve 2013/106 Karar sayılı içtihadında belirtildiği üzere, çalınan malın 3. kişiye satılması halinde; 5237 sayılı TCK’nın 168. maddesinin uygulanabilmesi için hırsızlık suçunun failinin, sattığı yeri veya kişiyi söyleyerek çalınan malın, hırsızlık suçunun mağduruna iadesini sağlamasının tek başına yeterli olmadığı, failin bizzat pişmanlık göstererek, satın alan iyiniyetli ise; sattığı yeri veya kişiyi söyleyerek çalınan malın hırsızlık suçunun mağduruna iadesini sağlamasının yanında aynen geri verme veya tazmin suretiyle satın alanın zararını da gidermesi, kötü niyetliyse; satın alandan elde ettiği para veya sağladığı menfaati, kazanç müsaderesine konu edilmek üzere soruşturma makamlarına teslim etmesi gerekir. Esasen iyiniyetli olan satın alanda bulunan ve hırsızlık suçuna konu olan eşyaya el konulamaz. Hırsızlık suçuna konu eşyaya el konulmasına rağmen, failin satın alandan aldığı para veya sağladığı menfaatin satına alana iade edilmemesi halinde, satın alana Devlet eliyle haksızlık yapılmış olur.
    Temyize konu olayda, başka bir eylem nedeniyle yakalanan temyiz dışı ..."ın samimi itirafta bulunacağını belirtip, aralarında sanığın da bulunduğu arkadaşlarının adını vererek, bir çok hırsızlık suçuna karıştıkları ve çaldıkları eşyaları temyiz dışı ..."e sattıklarını söyleyerek, yer göstermede bulunduğu, ..."in işyerinde yapılan aramada, başkaca suç eşyaları yanında, müştekinin işyerinden çalınan bilgisayar kasası, klavye ve monitörün ele geçirilerek, teşhis ile müştekiye iade edildiği, sanık tarafından, 165. maddede yazılı bulunan suçtan beraatine karar verilen ..."in suç nedeniyle oluşan maddi zararının tazmin edildiğine dair bir iddiada bulunulmadığı gibi 28.3.2008 tarihli oturumda sanık ile huzurda bulunan ..."in de bu yönde bir beyanının olmadığının ve müştekiye iade edilmeyen diğer eşyaların da bulunduğunun anlaşılması karşısında koşulları oluşmadığı halde sanık hakkında TCK"nın 168. maddesi hükümlerinin değerlendirilmesi gerekçe kılınarak bozma talep eden tebliğnamedeki düşünceye iştirak edilmemiş; sanık hakkında eylemine uyan TCK"nın 142/1-b maddesi ile uygulama yapılırken, uygulama maddesinin 412/1-b şeklinde gösterilmiş olması da mahallinde düzeltilebilir maddi yazım hatası kabul edilmiştir.
    Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; atılı suçların sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    1-Kasten işlemiş olduğu suçlar dolayısıyla hapis cezasıyla mahkûmiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin (a), (b), (c), (d), (e) bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkûm olduğu hapis cezalarından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması,
    2-Birlikte suç işleyen sanıklar hakkında ortak yapılan yargılama giderlerinin, payları oranında alınmasına karar verilmesi gerekirken, dayanışmalı olarak tahsiline karar verilmesi suretiyle 5271 sayılı CMK’nın 326/2. maddesine aykırı davranılması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."in temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK"nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkralarından “TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına ” ilişkin bölümlerin çıkartılarak, yerlerine “Kasten işlemiş olduğu suç için hapis cezasıyla mahkûmiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1.maddesinin (a), (b), (c), (d), (e) bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkûm olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına” cümlesinin eklenmesi; hüküm fıkrasından yargılama giderlerinin dayanışmalı tahsiline ilişkin bölümün çıkartılarak, "48,50 TL yargılama giderinin sanık ve ..."dan sebebiyet verdikleri payları oranında ve eşit olarak tahsiline" cümlesinin eklenmesi suretiyle suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 29.09.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Hemen Ara