Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/11156 Esas 2022/4073 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/11156
Karar No: 2022/4073
Karar Tarihi: 07.03.2022

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/11156 Esas 2022/4073 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2021/11156 E.  ,  2022/4073 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki trafik kazası sonucu ölüm nedeniyle maddi tazminat istenmesi üzerine Uyuşmazlık Hakemince yapılan inceleme sonucunda; başvurunun kabulüne dair verilen kararın davalı vekilinin başvurusu üzerine yapılan itiraz incelemesinde; İtiraz Hakem Heyetince davalı vekilinin itirazının reddine dair verilen 04/11/2019 tarih ve 2019/İHK-15844 sayılı kararın davalı vekilince süresi içinde temyiz edilmesi üzerine temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hâkimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya incelendi, gereği görüşüldü.
    K A R A R
    Davacı vekili; 15/12/2012 tarihinde davalıya trafik sigortalı aracın, davacının desteği/kızı olan ...’ın yolcu konumunda olduğu araçla çarpışması sonucu meydana gelen çift taraflı kazada desteğin vefat ettiğini, karşı aracın freninin tutmaması nedeniyle meydana gelen kazada araç işleteninin teknik arızadan sorumlu olduğu, bu nedenle tazminat hesabının tam kusur dikkate alınarak yapılması gerektiğini belirterek, belirsiz alacak davası olarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 5.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş; 17/06/2019 tarihli miktar artırım dilekçesiyle talebini 55.112,86 TL ye yükseltmiştir.
    Davalı vekili; başvurunun reddi gerektiğini savunmuştur
    Uyuşmazlık Hakem Heyetince; ceza dosyasında alınan ve kazanın oluşunun detaylı bir şekilde değerlendirildiği 04/04/2014 tarihli ATK Trafik İhtisas Dairesince düzenlenen raporun karara esas alındığı gerekçesiyle, başvurunun kabulü ile 55.112,86 TL destekten yoksun kalma tazminatının 01/04/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hükme karşı davalı vekili itiraz yoluna başvurmuştur.
    İtiraz Hakem Heyetince; kazanın davalıya sigortalı aracın frenlerinin patlaması sonucu meydana geldiği, sorumluluğun kusur değil sebep sorumluluğu olduğu gerekçesiyle, davalının itirazının reddine karar verilmiş; hüküm, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
    1) Dosyadaki bilgi ve belgelere, İtiraz Hakem Heyeti kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve özellikle dosya kapsamındaki kusur raporunda fren arızasının olay sırasında davalıya sigortalı araç sürücüsünün yavaşlayamayıp önünde seyreden araca çarpmasında asli derecede etken olduğunun belirlenmesine, teknik arızanın çıkış nedeni ne olursa olsun işletene sorumluluktan kurtuluş olanağı tanımamasına göre bu rapordaki kusur tespitinin benimsenmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen temyiz itirazının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2) Davalının vekalet ücretine yönelik temyizine gelince;
    Dava, trafik kazası sonucu bedensel zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
    Somut olayda; Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından davacı yararına 6.412,41 TL tam vekalet ücretine hükmedilmiş, davalı vekilinin İtiraz Hakem Heyeti nezdinde vekalet ücretine dair yapmış olduğu itirazı reddedilmiştir.
    5684 sayılı Sigortacılık Kanunu'nun 30.maddesinin (17) numaralı fıkrası ve 19/01/2016 tarihli ve 29598 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 6. maddesi ile adı geçen Yönetmeliğin 16. maddesine eklenen 13. Fıkra uyarınca tarafların avukat ile temsil edildiği hallerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücreti, her iki taraf için de Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biridir.
    Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 17.maddesi (2) numaralı fıkrasına göre de Sigorta Tahkim Komisyonları, vekalet ücretine hükmederken, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde asliye mahkemeleri için öngörülen ücretin altında kalmamak kaydıyla Tarifenin üçüncü kısmına göre avukatlık ücretine hükmeder. Tarifenin üçüncü kısmına göre nisbi avukatlık ücretine hükmedilen durumlarda da talebi kısmen ya da tamamen reddedilenler aleyhine tarifeye göre hesaplanan nisbi ücretin beşte birine hükmedilir.
    Açıklanan nedenlerle; İtiraz Hakem Heyeti'nce davacı lehine hükmedilecek vekalet ücretine ilişkin olarak Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmeliğin 16.maddesinin (13) numaralı fıkrasının uygulanması gerektiği gözönüne alınarak AAÜT'nin 13. maddesi ve AAÜT'nin 17. maddesi gereğince, maktu vekalet ücretinin altında kalmamak kaydıyla, hesaplanan vekalet ücretinin 1/5'i oranında vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, fazla vekalet ücretine karar verilmesi doğru olmamıştır. Ne var ki, belirlenen bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, kararın 6100 sayılı HMK'nın 370.maddesinin (2) numaralı fıkrası uyarınca düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte gösterilen nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazının kabulü ile Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararının hüküm kısmının (3) nolu bendinde yer alan “6.412,41 TL” rakamı çıkartılarak yerine “2.725,00 TL” rakamının yazılmasına ve kararın bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 07/03/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara