Esas No: 2021/25988
Karar No: 2022/4382
Karar Tarihi: 09.03.2022
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/25988 Esas 2022/4382 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2021/25988 E. , 2022/4382 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tahkim davasının Uyuşmazlık Hakem Heyetince yapılan yargılaması sonucunda; davacının davasının usulden reddine dair verilen kararın davacı vekilinin başvurusu üzerine yapılan itiraz incelemesinde; İtiraz Hakem Heyetince davacı vekilinin itirazının reddine dair verilen 19/10/2020 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü:
K A R A R
Davacı vekili; 04/11/2014 tarihinde davalıya zorunlu trafik sigortalı aracın karıştığı tek taraflı kazada, araçta yolcu olarak bulunan davacının yaralandığını, davacıya 29.493,62 TL ödeme yapılmışsa da maluliyet oranının yükselmesi nedeniyle zararını karşılamadığını belirterek fazlaya dair talep hakkı saklı kalmak üzere 40.000,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatının temerrüt tarihinden itibaren avans faizi ile davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili; davanın reddini talep etmiştir.
Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince, davacıya ibraname karşılığı ödemenin yapıldığı 12/08/2016 tarihinden rapor tarihi 15/10/2019 tarihine kadar maluliyetin geliştiğine dair evrak sunmadığı, maluliyet artışının tedavi evrakları ile kanıtlanması gerektiği, bu hususun ispatlanamadığı ve maluliyet artışına dair ibraz edilen raporun düzenleme tarihi itibariyle yürürlükteki mevzuata göre düzenlenmesi gerektiği ve başvurunun usulüne uygun olmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiş; Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararına karşı davacı vekilince itiraz edilmesi üzerine itiraz hakem heyetince; 2016 tarihli tomografiyle anlaşıldığı ifade edilen çökme artışının 12/08/2016 tarihli ödemeden sonra artan bir maluliyet olduğu ortaya konulamadığından, başvuru sahibinin iddiasını ispatlayamadığı gerekçesiyle itirazın reddine, ancak kararda geçen "usulden red" ifadesinin "esastan ret" şeklinde değiştirilmesine karar verilmiş; İtiraz Hakem Heyeti kararı, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazası sonucu oluşan bedensel zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Haksız fiil sonucu çalışma gücünde kayıp olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının tespiti açısından maluliyetin varlığı ve oranının doğru bir şekilde belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşlarının çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikâyetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden kaza tarihinde yürürlükte olan yönetmelik hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
Maluliyete ilişkin alınacak raporlar 11/10/2008 tarihinden önce Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11/10/2008 tarihi ile 01/09/2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01/09/2013 tarihi ile 01/06/2015 tarihleri arasında Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 01/06/2015 tarihi ile 20/02/2019 tarihleri arasında Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik, 20/02/2019 tarihinden sonra da Erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun olarak düzenlenmesi gerekir.
Dava konusu kaza 04/11/2014 tarihinde gerçekleşmiş olup kaza tarihinde Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğinin geçerli olduğu anlaşılmaktadır.
Davacı tarafça, dava açılmadan evvel, travmaya bağlı T11 kompresyon kırığı için maluliyet oranının %12 olduğunu bildiren 10/03/2016 tarihli Kayseri Eğitim ve Araştırma Hastanesinden alınan Engelli Sağlık Kurulu raporu ile davalıya başvuru yapılmış, davacıya maluliyetine yönelik olarak ibraname karşılığı 02/08/2016 tarihinde 29.493,00 TL ödenmiştir.
Daha sonra davacı tarafından, 15/10/2019 tarihli İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalından Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği kapsamında düzenlenen rapor alınmış, bu raporda, “Erciyes Hastanesi’nin 13/03/2019 tarihli durum bildirir raporuna göre T11 hizasında % 60 oranında yükseklik kaybının olduğu ve yapılan muayenesi sonucu 10/03/2016 tarihli Kayseri Eğitim ve Araştırma Hastanesinden alınan engelli sağlık kurulu raporundaki oranın meslekte kazanma gücü kaybına çevrilmesini müteakip kişide varolan yükseklik kaybının arttığı tespiti ile maluliyet oranının % 28 olduğu” bildirilmiştir.
Davacı vekilince 05/12/2019 tarihinde artan maluliyet iddiası ile eldeki dava açılmış ise de; Uyuşmazlık Hakem Heyetince, başvuru sahibi tarafından ibraz edilen İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp ABD tarafından düzenlenen 15/10/2019 tarihli raporun geçerli yönetmeliğe göre düzenlenmediği, tazminat ödemesinin yapıldığı 12/08/2016 tarihinden sonra başvuru sahibinin kaza nedeniyle uğradığı maluliyetin artarak geliştiğine dair herhangi bir tedavi evrakı bulunmadığı, maluliyet artışında sadece Kurul Raporu ibrazının yeterli olmadığı ve kazadaki gelişen maluliyet artışının, tedavi evrakıyla birlikte kanıtlanması gerektiği ve başvuru tarihi itibariyle iki yıllık hak düşürücü sürenin de geçtiği gerekçesiyle davalı şirkete yapılan başvurunun usule uygun başvuru olmadığından davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Davacı vekilince yapılan itiraz üzerine, İtiraz Hakem Heyetince yapılan inceleme sonucunda, Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre belirlenen maluliyetin Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmelik'i hükümlerine çevrilmesi sonucunda bulunan maluliyet oranı sonrasında maluliyet artışından bahsedilemeyeceğinden ve her iki raporda da aynı sekele bağlı olarak maluliyet oranı belirlendiği görüldüğünden, ara kararla özürlülere ilişkin yönetmelik hükümlerine göre düzenlenecek raporla kaza ile illiyet içinde maluliyet artışı olup olmadığının varsa hangi tarih itibarıyla ortaya çıktığının ortaya konulması talep edilmiştir.
Davacı tarafından İstanbul Medeniyet Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalında alınan 06/10/2020 tarihli rapor dosyaya sunulmuş, söz konusu raporda; “10/03/2016 tarihli Kayseri Eğitim ve Araştırma Hastanesinden alınan Engelli Sağlık Kurulu raporunda travmaya bağlı T11 kompresyon kırığı ve sağ omuz rotator cuff rüptürü için maluliyet oranın % 12 olarak belirlendiği, ancak 2016 yılında çekilen torakal vertebra tomografisinde T11 vertebrada % 60 oranında çökme saptandığı, % 60 çökme oluşturan torokal omurga kırığının maluliyet oranının % 23 artan oran niteliğinde olduğu” belirtilmiştir.
Ancak İtiraz Hakem Heyetince, davalının ödemesine esas teşkil eden ibranamenin 02/08/2016 tarihli olduğu ve bu noktada 2016 tarihli tomografiyle anlaşıldığı ifade edilen çökme artışının ödemeden sonra artan bir maluliyet olduğunun ortaya konmadığı gerekçesiyle başvuru sahibinin iddiasını ispatlayamadığına, davacı vekilinin itirazının kabul edilerek işin esasına girildiği ancak esasa ilişkin inceleme sonrasında iddianın ispat edilemediği gerekçesiyle esastan ret kararı verilmiştir.
Buna göre, İstanbul Medeniyet Üniversitesi Adli Tıp ABD’dan alınan 06/10/2020 tarihli raporda bahsedilen, 2016 yılında çekilen torakal vertebra tomografisine dosya kapsamında rastlanılmadığı, dosyada mevcut, T11 vertebrada %60 oranında yükseklik kaybı olduğunu bildiren durum bildirir tek raporun 13/03/2019 tarihli Erciyes Hastanesi Başhekimliği raporu olduğu ve kaza 04/11/2014 tarihinde gerçekleşmiş olup kaza tarihinde Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinin geçerli olduğu gözetilerek; raporlar arasındaki maluliyet oranları bakımından fark bulunmakla birlikte, bu farklılığın maluliyet oranındaki zaman içinde ortaya çıkan gelişen durumdan kaynaklanıp kaynaklanmadığının, davalının 2016 yılındaki ödemesine esas aldığı maluliyet oranınındaki durumu ile dava açıldığı tarihteki durumu arasında gelişen bir durum olup olmadığı, artan maluliyet var ise nedeni, hangi tarih itibarıyla ortaya çıktığı ve kaza ile illiyet bağının bulunup bulunmadığının tespiti için Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesi’nden ya da Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlıklarından olay tarihinde yürürlükte olan Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine uygun yeni bir rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve araştırma sonucu yanılgılı değerlendirme ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 09/03/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.