Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/25558 Esas 2022/5073 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/25558
Karar No: 2022/5073
Karar Tarihi: 16.03.2022

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/25558 Esas 2022/5073 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2021/25558 E.  ,  2022/5073 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Konya 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki ilk derece mahkemesinde görülen tasarrufun iptali davasında verilen davanın kısmen kabul kısmen reddine ilişkin hüküm hakkında davacı vekilinin başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelenmesi sonucunda; istinaf talebinin kabulüne, yeniden hüküm kurulmasına ilişkin kararın, süresi içinde davalı ... vekili, davalı ... vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacı vekili, müvekkilinin davalı ..., ... ve ...’nden alacaklı olduğunu, davalı borçlular aleyhine Konya 5. İcra Müdürlüğü’nün 2018/8410 sayılı dosyası ile takip yapıldığını, davalı borçluların aciz halinde olduğunu, davalı borçluların adlarına kayıtlı gayrımenkulleri diğer davalılara devrettiğinin tespit edildiğini beyan ederek, davalılar arasındaki tasarrufların iptalini icra dosyasındaki alacak ve ferileri ile sınırlı olmak üzere cebri icra yetkisi verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalılar davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkemece toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, davalı ... İnşaat Reklam Plastik Tekstil Sanayi ve Tic. Limited Şirketinin dava konusu tasarrufların tarafı olmaması nedeni ile iş bu davalı yönünden davanın pasif husumet nedeni ile reddine, davalı ...’in dava konusu gayrımenkulün gerçek bedelini ödediği, davalı borçlunun durumunu da bilen kişilerden olmadığı gerekçesi ile davalı ... yönünden davanın reddine, davalı ... yönünden ise dava konusu gayrımenkulün gerçek değeri ile tapuda gösterilen değeri arasında misli aşan bedel farkının olduğunun anlaşılmasına ve aksinin de ispat edilememesine göre davanın kabulüne karar verilmiş, söz konusu karar
    davacı vekili tarafından istinaf edilmiş, Bölge Adliye Mahkemesince yapılan inceleme neticesinde davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile davalı 3.kişi ...’nın dava konusu taşınmazı 260.000,00TL bedelle satın aldığını iddia etmesine rağmen, dosyaya ibraz edilen banka dekontunun incelenmesinde gönderenin ... gönderilenin ... işlem tarihinin 02/08/2018, işlem bedelinin 205.000,00 TL, açıklamanın ... adına olduğunun yazılı olmasına, ödemenin taşınmaz alımına ilişkin olduğuna dair kayıt olmamasına, bu hali ile ödemenin yazılı delille ispat edilememesine ve tapu satış değeri ile gerçek değer arasında misli fark olduğunun anlaşılmasına göre davalı ... yönünden de davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği belirtilerek Havva yönünden yeniden hüküm kurulmuş, söz konusu karar davacı vekili, davalı ... vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere göre kararın gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    Davalı ... vekili ve davalı ... vekilinin temyiz itirazları incelenmiştir.
    2-Dava İİK 277 ve devamı maddelerine göre açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
    Borçlunun aciz ya da iflasından önce yaptığı iptale tabi tasarrufları üç grup altında, İİK'nun 278, 279 ve 280. maddelerinde düzenlenmiştir. Ancak bu maddelerde iptal edilebilecek bütün tasarruflar sınırlı olarak sayılmış değildir. Kanun, iptale tabi bazı tasarruflar için genel bir tanımlama yaparak hangi tasarruflarının iptale tabi olduğu hususunun tayinini hakimin takdirine bırakmıştır. (İİK. m. 281) Bu yasal nedenle de davacı tarafından İİK'nun 278, 279 ve 280 maddelerinden birine dayanılmış olsa dahi mahkeme bununla bağlı olmayıp diğer maddelerden birine göre iptal kararı verebilir.
    Bölge Adliye Mahkemesince dava konusu ... mahallesi, 28849 ada, 4 parselde 49 nolu bağımsız bölümün 02.02.2018 tarihinde 40.000 TL bedel ile davalı ... e devredildiği, davalı ... tarafından dosyaya ibraz edilen banka dekontunda ... ödemesi yazmadığı gibi söz konusu ödemenin de dava konusu tasarrufun bedeli olduğuna dair bir açıklamada bulunmadığı gerekçesi ile davalı ...’in dava konusu gayrımenkulün gerçek değerini ödediğini ispat edemediği gerekçesi ile davalı ... yönünden de davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile yeniden hüküm kurulmasına karar verilmişse de varılan sonuç dosya kapsamına uygun görülmemiştir.
    Dosya içerisinde yer alan banka dekontunda 02.02.2018 tarihinde 205.000 TL bedelin davalı ...’in oğlu ... adına diğer oğlu ... tarafından davalı borçlu ... e gönderildiği, Bölge Adliye Mahkemesi kararında dekontta 02.08.2018 tarihi olduğu belirtilmişse de dekontta yazan tarihin tasarruf tarihi olan 02.02.2018 olduğunun belli olmasına, mahkemece keşif sırasında da dava konusu iş bu gayrımenkulde ...’in oturduğunun anlaşılmasına, söz konusu dekontta her ne kadar dava konusu gayrımenkulün alımı için olduğu yazılmasa da davalı borçlu ile davalı ... arasında dava konusu tasarruf haricinde aralarında dava konusu tapu alım satımı haricinde herhangi bir ticari ilişki olduğunun da davacı tarafından da ispat edilememiş olmasına göre söz konusu ödemenin dava konusu gayrımenkulün alımı için yapıldığının kabulü ile davalı ... yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin ve davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, dosyanın HMK’nın 373/2.maddesi gereğince Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesine gönderilmesine, aşağıda dökümü yazılı 21,40 TL kalan onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılar ... ile ...'e geri verilmesine, 16/03/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara