Esas No: 2021/20633
Karar No: 2022/5401
Karar Tarihi: 21.03.2022
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/20633 Esas 2022/5401 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2021/20633 E. , 2022/5401 K.Özet:
Davacılar, boşandıkları eşlerinin hiçbir borcunu ifa etmediği ve tapuda adına kayıtlı olan taşınmazlarının muvazaalı bir şekilde satıldığı iddiasıyla taşınmazların cebri icra yoluyla satışı konusunda davacıya yetki verilmesini talep ettiler. Mahkeme, davanın kabulüne karar verdi ve satımına ilişkin tasarrufların iptali ile belirtilen alacakları sınırlı olmak üzere taşınmazlar için cebri icra tahsili için yetki verilmesine hükmetti. Davalı, istinaf başvurusu yaptı ancak Bölge Adliye Mahkemesi istinaf başvurusunu reddetti. Daha sonra yapılan inceleme sonucunda, Bölge Adliye Mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun buldu ve reddettiğini tekrarladı. Kararın kanun maddeleri şöyledir: İİK’nun 283/1 maddesi (cebri icra tahsili için yetki verme), HMK’nın 353/1-b.1 maddesi (istinaf başvurusunun reddi), HMK’nın 369/1. ve 371. maddeleri (yönetmelik hükümleri için uygulanacak hukuk kaynakları).
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Fatsa 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki iptal davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı ... vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 23/02/2022 Salı günü davacılar vekili Av. ... ile davalı ... vekili Av. ... geldiler. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan tarafların vekilleri dinlendikten sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar vekili; müvekkili davacı ... ile davalı ...'nun Fatsa Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi'nin 2011/657-2011/632 sayılı ilamı ile anlaşmalı olarak boşandıklarını, müvekkili ... lehine maddi, manevi tazminata ve nafakaya hükmedildiğini, ancak davalı ...'nun hiçbir borcunu ifa etmediği gibi tapuda adına kayıtlı olan dava konusu taşınmazlarını diğer davalı ...'na temlik ettiğini, taşınmazların satış bedelinin gerçek değeri yansıtmadığını, taşınmazları satın alan davalı ...'nun müvekkili davacının eski eşi davalı borçlu ...'nun amcasının oğlu olduğunu, taşınmazların satışının herhangi bir sebebe dayanmaması sebebiyle taraflar arasındaki işlemlerin muvazaalı olup davalı ...'nun davacılardan mal kaçırma kastıyla hareket ettiğini beyanla, muvazaalı işlemlerin iptali ile taşınmazların cebri icra yoluyla satışı konusunda davacıya yetki verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... vekilli; davacı ... ile davalı ...'nin boşandıklarını ancak evlilik dışı birlikteliklerinin devam ettiğini, ilama dayalı alacak var gibi gözüküyor olsa dahi gerçekte davalı ...'nin davacılara borcu bulunmadığını, davacının varlığını iddia ettiği hakkın doğum tarihinin 2011 yılı olmasına rağmen davacı tarafça diğer davalı ... aleyhine 2016 yılında ve özellikle iptali istenilen devirlerin tamamlanması beklenerek yasal takibe geçildiğini, bu durumun diğer davalı ile davacılar arasındaki gerçek muvazaayı ortaya koyduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ...; davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne, davalı ... ile davalı ... arasında yapılan dava konusu taşınmazların satımına ilişkin tasarrufların iptali ile davacılara (Küçükler ... ve ... adına Velayetten Anneleri ...’a) dava dilekçesinde belirtilen 621.100,00 TL alacaklarıyla sınırlı olmak üzere, İİK’ nun 283/1 m. gereğince dava konusu taşınmazlar için ayrı ayrı satımları hususunda cebri icra tahsili için yetki verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Samsun Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre, davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiş, Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak davalı ... vekilince yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK'nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda, Bölge Adliye Mahkemesince verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK'nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına, göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı ... vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, Dairemiz karar örneğinin ise Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 3.815,00 TL vekalet ücretinin davalı ...'ndan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davacılara verilmesine ve aşağıda dökümü yazılı 31.823,28 TL kalan onama harcının temyiz eden davalı ...'ndan alınmasına 21/03/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.