Esas No: 2015/523
Karar No: 2015/11665
Karar Tarihi: 24.12.2015
Hırsızlık - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2015/523 Esas 2015/11665 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet, beraat
TEMYİZ EDENLER : Sanık ... ve müdafii, sanık ... ve müdafii, sanık ... müdafii ile katılan vekili
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü:
A) Sanık ... hakkında kurulan beraat hükmüne yönelik temyiz talebinin incelenmesinde:
13.12.2006 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"nin 13. maddesinin 5. fıkrası uyarınca beraat eden ve kendisini vekil ile temsil ettiren sanık yararına tayin olunması gereken maktu vekalet ücretinin hazineye yüklenmesi gerektiği halde katılandan alınmasına karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz nedeni bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK"nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm tarihine göre 1.000,00 TL maktu vekâlet ücretinin hazineden alınarak sanık ...’a verilmesine, karar verilmesi suretiyle diğer yönleri usul ve yasaya uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
B)Sanıklar ..., ... ve ... hakkında kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz taleplerinin incelenmesinde:
Katılan vekilinin temyiz talebinin sanıklar ..., ... ve ... yönünden yalnız vekalet ücretine yönelik olduğu belirlenmekle, yapılan incelemede;
Sanık ... hakkında, 5237 sayılı TCK’nın 58. maddesinin uygulanmasına esas alınan sabıka kaydındaki cezaya göre, daha ağır ceza aldığı tekerrüre esas sabıka kaydı bulunmasına rağmen, tekerrür uygulaması sırasında daha az ceza içeren hükmün gösterilmesi, aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hâkimin takdirine göre; hırsızlık suçunun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
.../...
Ancak;
1-5271 sayılı CMK’nın 225/1. maddesine göre, hükmün konusunun iddianamede gösterilen eylemden ibaret olduğu; sanıklar hakkında iddianame ile hırsızlık suçundan kamu davası açılırken katılanın işyerine girildiğinden bahsedilmesinin işyeri dokunulmazlığını ihlal suçundan da dava açıldığını göstermeyeceği, dava konusu yapılan eylemin açıkça ve bağımsız olarak gösterilmesi gerekeceğinden, sanıklar hakkında işyeri dokunulmazlığını ihlal suçundan iddianame ile açılmış bir dava bulunmadığı gözetilmeden ek savunma ile yetinilerek bu suçtan da mahkumiyet hükmü kurulması,
2-5237 sayılı TCK’nın 142. maddesinin 2 fıkrasının (d) bendinde yer alan nitelikli halin uygulanabilmesi için, kilidin açılması suretiyle eylemin gerçekleştirilmesi, kilidin açılmasının da, ona anahtar veya anahtar yerine geçen "diğer bir aletin" anahtar boşluğuna sokularak mekanizmanın harekete geçirilerek kilidin açılması suretiyle olacağı, kilidin kırılarak ya da kilidin engel olmaktan çıkarılması veya kilitli yere kilit açmak suretiyle değil de, başka yollardan girilmesi halinde kilidin açıldığından söz edilemeyeceği dikkate alındığında, somut olayda, katılanın iş yerinin kapısının tornavida ile zorlanarak açıldığı, tornavidanın anahtar gibi kullanılmak suretiyle kilidinin açıldığı tespit edilmediğinin anlaşılması karşısında; iş yerinin kapı kilidinin "sair bir aletin” anahtar deliğine sokularak, anahtar gibi kullanılarak açıldığına dair deliller karar yerinde gösterilmeden 5237 sayılı TCK’nın 142/1-b yerine 142/2-d. maddesi ile uygulama yapılması,
3-Konut dokunulmazlığını ihlal suçundan kurulan hükümde sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK’nın 119/1-c. maddesinin uygulanmaması,
4-T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK"nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Kabule göre de; 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin (c) fıkrasındaki, velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından hak yoksunluğunun yalnız kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceğinin gözetilmemesi suretiyle aynı maddenin üçüncü fıkrasına aykırı davranılması,
5-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"nin 13/1. maddesi uyarınca, kamu davasına katılma üzerine, mahkumiyete karar verilmiş ise vekili bulunan katılan lehine, tarifenin ikinci kısım ikinci bölümünde belirlenen avukatlık ücretinin sanıklara yükletilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ve müdafiinin, sanık ... ve müdafiinin, sanık ... müdafiinin ve katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 1412 sayılı CMUK"nun 326/son maddesinin gözetilmesine, 24.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.