213 sayılı Vergi Usul Kanunu"na muhalefet - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2016/5524 Esas 2016/7508 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/5524
Karar No: 2016/7508
Karar Tarihi: 07.12.2016

213 sayılı Vergi Usul Kanunu"na muhalefet - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2016/5524 Esas 2016/7508 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanığın yetkilisi olduğu şirkete ait 2007 yılı defter ve belgeleri süresinde ibraz etmemesi sonucu 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'na muhalefet suçuyla mahkum edildiği görülmüştür. Sanık, YK üyesi olmadığını ve sadece güvenlikten sorumlu müdür yardımcısı olduğunu belirtse de, tüzel kişilerin faaliyetlerini gerçek kişiler aracılığı ile gerçekleştirdikleri ve sorumluluğun tüzel kişilerin kanuni temsilcilerine ait olduğu açıklanmıştır. Kanunen ceza sorumluluğu sınırı ağırlık ve sınırlarına göre tespit edilerek mahkumiyet kararı verilmesi gerektiğinden, sanığın hukuki durumu belirlenmeden yazılı hüküm tesis edilmesi yasaya aykırı bulunmuştur. Kanun maddeleri olarak 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 10 ve 333. maddeleri ile 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi göz önünde bulundurulmuştur.
21. Ceza Dairesi         2016/5524 E.  ,  2016/7508 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 213 sayılı Vergi Usul Kanunu"na muhalefet
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Sanığın yetkilisi olduğu şirkete ait 2007 takvim yılı defter ve belgelerin incelemeye esas olmak üzere ibrazının istenmesine rağmen süresinde ibraz edilmediğinin iddia ve kabul olunması, sanığın savunmasında, YK üyesi olmadığını, sadece güvenlikten sorumlu müdür yardımcısı olduğunu, tebligat geldiğinde muhasebecileri arayarak bilgilendirdiğini, suçlamayı kabul etmediğini ifade etmesi karşısında, tüzel kişilerin faaliyetlerini gerçek kişiler aracılığı ile gerçekleştirdikleri, 213 sayılı VUK"nun 10 ve 333. maddelerine göre sorumluluğun tüzel kişilerin kanuni temsilcilerine ait olduğu, ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 17.12.1990 gün 312-340 sayılı kararında açıklandığı üzere, tüzel kişinin birden fazla temsilcisinin bulunması halinde cezai sorumluluğun cezanın şahsiliği ilkesine bağlı olarak temsil yetkisinin bölüşümündeki ağırlık ve sınırlar dikkate alınarak suçun şekil sorumlusu değil, ayrıntısını bilen oluşmasında rolü olan kanuni temsilciye ait olacağı cihetle, sanığın savunmasında adı geçen muhasebecilerin tanık sıfatıyla dinlenip, yine temyize gelmeyen YK Başkanı olan diğer sanık ..."ın da yeniden ifadesine başvurularak sanık ..."in savunması da nazara alınarak temsil yetkisinin bölüşümünde ağırlığının ve sınırının ne olduğu hususu açıkça tespit edildikten sonra sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken eksik araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi,
    Yasaya aykırı, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 07.12.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.









    Hemen Ara