Hırsızlık - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2015/7540 Esas 2015/11422 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/7540
Karar No: 2015/11422
Karar Tarihi: 22.12.2015

Hırsızlık - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2015/7540 Esas 2015/11422 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen bir hırsızlık davası sonucunda, sanık suçlu bulunmuş ve cezalandırılmıştır. Sanık, müştekinin zararını karşılamak konusunda kendisine verilen süreyi geçirmiştir. Ancak temyiz duruşmasında, hırsızlık suçunun uygulama maddesi olarak TCK'nın 142/2-d yerine 14/2-d yazılması ve TCK'nın 53. maddesindeki hak yoksunlukları ile ilgili Anayasa Mahkemesi kararının dikkate alınması gerektiği gerekçesiyle hüküm bozulmuştur. Yasa uyarınca, hüküm fıkrasından TCK'nin 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin olan tüm kısımların çıkartılması ile yerine \"Hırsızlık suçunun uygulama maddesi olarak 5237 sayılı TCK\"nın 142/2-d yazılmasına ve TCK'nın 53. maddesinin Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararının da gözetilerek uygulanmasına\" ibaresi yazılmış ve diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hüküm onanmıştır. Kanun maddeleri olarak, hırsızlık suçunun uygulama maddesi olarak 5237 sayılı TCK'nın 142/2-d maddesi ve TCK'nın 53. maddesi anılmıştır.
17. Ceza Dairesi         2015/7540 E.  ,  2015/11422 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Hırsızlık
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü:
    24.09.2010 tarihli celsede müştekinin olay nedeniyle 700-800 TL zararı olduğunu ve bu zararının giderilmediğini beyan ettiği, aynı tarihli celsede sanığın kendisine süre verildiği takdirde zararı karşılamaya hazır olduğunu söylediği, 22.10.2010 tarihli celsede sanığın beyanında suçu kabul ettiğini ve müştekinin beyanında belirttiği 800,00 TL"yi karşılamak istediğini söylediği, sonra mahkemece 18.01.2011 tarihinde duruşma yapıldığı ve son olarak da 22.02.2011 tarihli celsede karar verildiği ve sanık tarafından geçen bu süre zarfında zararın karşılanmadığının anlaşılması karşısında; tebliğnamede bozma isteyen düşünce benimsenmemiştir.
    Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    1-Hırsızlık suçunun uygulama maddesi olarak 5237 sayılı TCK"nın 142/2-d yerine 14/2-d yazılması,
    2-T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK"nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafınin temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedenleri yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından “Hırsızlık suçunun uygulama maddesi olarak yazılan "14/2-d" maddesinin ve T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olmasından kaynaklanan zorunluluk nedeniyle; "TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin olan tüm kısımların” çıkartılması ile yerine “Hırsızlık suçunun uygulama maddesi olarak 5237 sayılı TCK"nın 142/2-d yazılmasına ve TCK"nın 53. maddesinin Anayasa Mahkemesi’nin 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı da gözetilmek suretiyle uygulanmasına” ibaresi yazılmak suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 22.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara