Esas No: 2021/24098
Karar No: 2022/5888
Karar Tarihi: 25.03.2022
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/24098 Esas 2022/5888 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2021/24098 E. , 2022/5888 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tahkim davasının yapılan yargılaması sonunda; Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti tarafından verilen 14/08/2020 tarih 2020/İHK-13117 sayılı kararın, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili; davalının trafik sigortacısı olduğu aracın tek taraflı trafik kazası yapması neticesinde araçta yolcu olarak bulunan davacının yaralandığını, iş göremezliği oluştuğunu bakıcı gideri talebi olduğunu belirterek ıslah dilekçesiyle birlikte 123.417,13 TL sürekli iş göremezlik, 49.689,29 TL geçici iş göremezlik, 3.409,56 TL bakıcı gideri ile 1.200,00 TL rapor ücretinin kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili davanın reddini savunmuştur.
Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince, iddia,savunma,toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, başvurunun kabulü ile iş göremezliği oluştuğunu bakıcı gideri talebi olduğunu belirterek ıslah dilekçesiyle birlikte 123.417,13 TL sürekli iş göremezlik, 49.689,29 TL geçici iş göremezlik, 3.409,56 TL bakıcı gideri ile 1.200,00 TL rapor ücreti olmak üzere toplam 177.715,98 TL tazminatın 17/10/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiş, karara karşı davalı vekilince yapılan itiraz üzerine Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem heyetince, davalı vekilinin itirazlarının reddine karar verilmiş; hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, kararın gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının doğru biçimde belirlenmesi gerekmektedir. Sözkonusu belirlemenin ise, Adli Tıp Kurumu ya da üniversitelerin adli tıp bölüm başkanlıklarının, çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
Maluliyete ilişkin alınacak raporların 11/10/2008 tarihinden önce Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğüne, 11/10/2008 tarihi ile 01//09/2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine, 01/09/2013 tarihinden sonra Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğine, 01/06/2015 tarihinden sonra Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliğine, 20/02/2019 tarihinden sonra da Erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun olarak düzenlenmesi gerekir.
Somut olayda; kaza neticesinde davacının maruz kaldığı yaralanmaya ilişkin olarak davacının başvuru yaparken sunduğu 23/09/2019 tarihli 9 Eylül Üniversitesi Araştırma Uygulama Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalı tarafından düzenlenen rapor; Erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi Hakkındaki yönetmeliğe göre düzenlenmiş, başvuranın maluliyet oranının %25 olduğu 270 gün geçici iş göremezlik süresi ile 45 gün bakıcı ihtiyacı bulunduğu tespit edilmiş ve bu rapora göre yapılan aktüer hesap raporu hükme esas alınmıştır. Ancak 21/05/2017 kaza tarihi itibariyle Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması Ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik yürürlükte olup, hükme esas alınan rapor kaza tarihinde yürürlükte olmayan tüzük ve yönetmeliğe göre düzenlenmiştir.
Bu durumda İtiraz Hakem Heyetince; davacının maluliyet oranının tespiti ve kaza ile illiyet bağının saptanması için, Adli Tıp Kurumu'ndan ya da Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlıklarından olay tarihinde yürürlükte olan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması Ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun, davacının da mauyenesi yapılarak yeni bir rapor alınıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırma sonucu hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 25/03/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.