Hırsızlık - konut dokunulmazlığını ihlal - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2015/25756 Esas 2015/11071 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/25756
Karar No: 2015/11071
Karar Tarihi: 15.12.2015

Hırsızlık - konut dokunulmazlığını ihlal - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2015/25756 Esas 2015/11071 Karar Sayılı İlamı

17. Ceza Dairesi         2015/25756 E.  ,  2015/11071 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını ihlal
HÜKÜM : Mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü:
I-Suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde;
Müşteki .... ..."nun 20.10.2011 tarihli soruşturma aşamasındaki ifadesinde, asansör ile kata geldiğinde, suça sürüklenen çocuk ve temyiz dışı ... ..."i merdivenlerde gördüğü, ne aradıklarını sorduğu, devamında daireye girdiği, önce mutfağa gittiği, daha sonra yatak odasına girdiğinde hırsızlık olayını anladığı, daire giriş kapısını kontrol edip, kapı kilidinde zorlama izleri olduğunu fark etmesi üzerine az evvel merdivenlerde gördüğü bayanlardan şüphelenerek sokağa çıktığı, sağa sola bakındığında biraz ilerideki sokağı koşarak döndüklerini gördüğü, bunun üzerine kendisinin yoldan geçen araçlardan yardım istediği, bir araca binerek, yaklaşık 300-400 metre sonra suça sürüklenen çocuk ve yanındakini yakaladığı yolunda beyanda bulunduğunun anlaşılması karşısında, suça konu parayı fiili hakimiyet alanına geçiren suça sürüklenen çocuğun eyleminin tamamlandığı gözetilmeden atılı suçtan kurulan hükümde TCK"nın 35. maddesi uygulanmak suretiyle eksik cezaya hükmedilmesi aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. Suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık suçundan hükmedilen kısa süreli hürriyeti bağlayıcı cezanın TCK nın 50. maddesi uyarınca 6000 TL adli para cezası seçenek yaptırıma çevrildiği ve adli para cezasının süresinde ödenmemesi halinde kısa süreli hapis cezasının hapse çevrileceğinin ihtar edildiği anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK"nın 50/3. maddesindeki "... fiili işlediği tarihte onsekiz yaşını doldurmamış ... bulunanların mahkum edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezası, birinci fıkrada yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilir." ve 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun"un 106/4. maddesindeki "Çocuklar hakkında hükmedilen adli para cezasının ödenmemesi halinde, bu ceza hapse çevrilemez. Bu takdirde onbirinci fıkra hükmü uygulanır." şeklindeki emredici düzenlemeler ve 5237 sayılı Kanun"un 50/6-7 madde hükümleri birlikte değerlendirildiğinde, adli para cezasının ödenmemesi halinde hapis cezasına çevrilemeyeceği, bu halde seçenek tedbirin değiştirilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmiş ise de suça sürüklenen çocuk hakkında teşebbüs hükümleri uygulanmaksızın, TCK nın 142/1-b, 31/3 ve 62. maddeleri uyarınca 1 yıl 1 ay 10 gün hapis cezasına hükmedilmesi gerektiği, bu durumda netice cezanın kısa süreli olmaması nedeniyle aynı Yasa"nın 50. maddesi uyarınca seçenek yaptırıma çevrilemeyeceği ve atıfet kuralı uyarınca Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 04.03.2008 gün ve 2008/6-47 Esas, 2008/43 sayılı Kararı ışığında, suça sürüklenen çocuğun yanılgılı uygulama nedeniyle ortaya çıkacak sonuçtan ikinci kez yararlandırılmasının hakkaniyete aykırı sonuçlar doğmasına, adalet ve eşitlik ilkelerinin sakatlanmasına yol açacağı değerlendirildiğinden, bu husus da bozma nedeni yapılmamış; neticeten belirlenen rakamsal olarak doğru hesaplanan 6000 TL adli para cezasının yazı ile gösterildiği sırada (altı bin üç yüz) şeklinde yanlış gösterilmiş olması mahallinde düzeltilebilir maddi yazım hatası kabul edilmiştir.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre suça sürüklenen çocuk... ... müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle eleştiri dışında usul ve kanuna uygun bulunan hükmün tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA,
II-Suça sürüklenen çocuk hakkında konut dokunulmazlığını ihlal suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesine gelince;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; atılı suçun, suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
Ancak;
5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun"un 106. maddesinin 4. fıkrasına göre suça sürüklenen çocuk hakkında hükmedilen adli para cezasının, ödenmemesi halinde hapse çevrilemeyeceğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ... ... müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından ""ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceğinin ihtarına"" ilişkin bölümün çıkarılması suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 15.12.2015 gününde oy birliğiyle karar verildi.

Hemen Ara