Esas No: 2021/2178
Karar No: 2022/6583
Karar Tarihi: 31.03.2022
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/2178 Esas 2022/6583 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2021/2178 E. , 2022/6583 K.Özet:
Sigorta poliçelerinin kredi teminatı olarak düzenlenmesi durumunda, kredi borcu ödenmediği takdirde sigorta bedeline dava dışı banka öncelikle hak kazanır ve artan kısım davacıların hakkıdır. Garanti Bankası tarafından borç tahsil ve tasfiye edildiği için davacıların dava açmaya hakları olduğu anlaşılmıştır. Mahkeme tarafından verilen hükmün ise sözlü yargılama usulüne uygun olmadığı gerekçesiyle bozulması kararlaştırılmıştır. Karara göre, Hukuki Dinlenilme Hakkı başlıklı 27. madde davacıların bilgi sahibi olma, açıklama ve ispat hakkı ile mahkemenin kararını gerekçelendirmesi hakkını içerir. Tahkikatın Sona Ermesi başlıklı 184. madde ise hakimin duruşmada açıklama yapabilme hakkını ve tahkikatın bitmesi durumunda taraflara tefhim etme yükümlülüğünü düzenler. Sözlü Yargılama başlıklı 186. madde ise mahkemenin tahkikatın bittiğini tefhim ettikten sonra sözlü yargılama aşamasına geçebileceği ve mahkemenin taraflara son sözlerini sorup hükmünü verebileceği şeklinde düzenleme içerir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Hükmüne uyulan Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 14.11.2018 tarih ve 2018/139 Esas, 2018/10689 Karar sayılı bozma ilamında özetle; sigorta poliçelerinin dava dışı banka tarafından açılan kredilere teminat olarak düzenlendiği anlaşıldığı, Bu durumda, kredi borcu ödenmemiş ise sigorta bedelini talep hakkı öncelikle dava dışı bankaya ait olup, ancak artan kısım varsa davacıların bunu istemesi mümkün olduğu, karar tarihinden sonra Garanti Bankası AŞ tarafından verilen yazıda banka borcunun tahsil ve tasfiye edildiğinin bildirildiği, Kredi borcunun tahsil ve tasfiye edilmesi sebebi ile davacıların işbu davayı açmaya hakları olduğu anlaşıldığından mahkemece işin esasına girilerek karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmediği gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılamada toplanan delillere göre, Davanın kabulü ile, 22.200 TL'nin 01.10.2014 tarihinden işleyecek avans faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun Hukuki dinlenilme hakkı başlıklı 27. maddesi “(1) Davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahiptirler. (2) Bu hak; a) Yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, b) Açıklama ve ispat hakkını, c) Mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini, içerir.” şeklindedir.
Tahkikatın sona ermesi başlıklı 184. maddesi “(1) Hâkim, tarafların iddia ve savunmalarıyla toplanan delilleri inceledikten sonra, duruşmada hazır bulunan taraflara tahkikatın tümü hakkında açıklama yapabilmeleri için söz verir. (2) Mahkeme tarafların tahkikatın tümü hakkındaki açıklamalarından sonra, tahkikatı gerektiren bir husus kalmadığını görürse, tahkikatın bittiğini taraflara tefhim eder.” şeklinde düzenleme içermektedir.
Sözlü yargılama başlıklı 186. maddesinde ise “ (1) (Değişik:22/7/2020-7251/20 md.) Mahkeme, tahkikatın bittiğini tefhim ettikten sonra aynı duruşmada sözlü yargılama aşamasına geçer. Bu durumda taraflardan birinin talebi üzerine duruşma iki haftadan az olmamak üzere ertelenir. Hazır bulunsun veya bulunmasın sözlü yargılama için taraflara ayrıca davetiye gönderilmez. (2) Sözlü yargılamada mahkeme, taraflara son sözlerini sorar ve hükmünü verir. (Ek cümle:22/7/2020-7251/20 md.) Şu kadar ki, 150 nci madde hükmü saklıdır.” düzenlemesi yapılmıştır.
Mahkemece son celseden bir önceki 05.05.2020 tarihli celsede Corona virüsü kapsamında alınan tedbirlerin uzatılması" konulu duyurusu, 2709 Sayılı 1982 Anayasasının 56/1 ve 2. Maddesi, 6100 Sayılı HMK'nun 32. Maddesi gereğince tarafların mazeretli sayılmalarına, dosyanın ATK 'dan dönüşünün beklenilmesine karar verilmiş , 24.06.2020 tarihli son celsede ise yukarıda belirtilen yasa maddeleri gereği tahkikatın bittiği tefhim edilmeden ve sözlü yargılama aşamasına geçildiği de bildirilmeden taraflara son sözleri sorulmadan tahkikat bitirilmiştir. Bu durum hukuki dinlenilme hakkını da ihlal eder nitelikte olup sözlü yargılama ile ilgili HMK.'nun 186. maddesinde gösterilen usule riayet edilmek suretiyle bir karar verilmesi gerekirken, bu yön gözardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup kararın bozulması gerekmiştir.
2- Bozma neden ve şekline göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile diğer hususlar incelenmeksizin hükmün BOZULMASINA (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 31.03.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.