Esas No: 2022/2908
Karar No: 2022/6687
Karar Tarihi: 04.04.2022
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2022/2908 Esas 2022/6687 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2022/2908 E. , 2022/6687 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Davacı ... vekili Av. ... tarafından, davalı .... Sigorta A.Ş. aleyhine 21/11/2018 tarihli dilekçe ile trafik kazası sonucu cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istenmesi üzerine Uyuşmazlık Hakemince yapılan inceleme sonucunda; başvurunun usulden reddine dair verilen kararın davacı vekilinin başvurusu üzerine yapılan itiraz incelemesinde; İtiraz Hakem Heyetince davacı vekilinin itirazının kabulü ile UHH kararı kaldırılarak başvurunun kabulüne dair verilen 18/07/2019 tarih ve 2019/İHK-8731 sayılı kararın taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hâkimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya incelenerek gereği görüşüldü.
K A R A R
Davacı vekili; 24/08/2016 tarihinde davacının yolcu olduğu ve davalıya trafik sigortalı aracın yaptığı tek taraflı trafik kazasında müvekkilinin en az %40 oranında malul kaldığını, davalı tarafından yapılan kısmi ödemenin zararın tamamını karşılamadığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 5.000,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte tahsilini talep etmiş; itiraz aşamasında sunduğu 12/07/2019 tarihli dilekçesiyle talebini 77.491,73 TL'ye yükseltmiştir.
Davalı vekili; Acıpayam Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/87 Esas sayılı dosyasında davacı ile sulh olunması nedeniyle davacıya 30/01/2017 tarihinde toplam 41.063,03 TL ödeme yaptıklarını ve davacının davasından feragat ettiğini, uyuşmazlığın mahkemeye intikal etmemiş olmasına dair usuli şartın gerçekleşmemesi nedeniyle başvurunun reddi gerektiğini, kusur tespiti gerektiğini, maluliyet durumunun tespiti için rapor alınmasını talep ettiklerini beyanla, başvurunun reddini istemiştir.
Uyuşmazlık Hakem Heyetince; davacı tarafından daha önce yapılan kısmi ödeme ve buna bağlı feragatin hangi şartlarda yapıldığı konusunda bilgi ve belge sunulmadığından, ödemenin yeterli olup olmadığı ve feragatin geçerli olup olmadığını değerlendirme imkanı bulunmadığı gerekçesiyle, başvurunun usulden reddine karar verilmiş; karara karşı davacı vekili itiraz yoluna başvurmuştur.
İtiraz Hakem Heyetince; davacının itirazının kabulü ile Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararının kaldırılmasına, başvurunun kabulü ile 77.491,73 TL tazminatın 13/11/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1) Dava, trafik kazası sonucu oluşan bedensel zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
Somut olayda; kaza neticesinde davacının maruz kaldığı yaralanmaya ilişkin olarak Katip Çelebi Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından düzenlenen 23/10/2018 tarihli raporda, davacının kaza nedeniyle oluşan maluliyeti %40 olarak belirlenmiştir. Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararına karşı davacı vekili yaptığı itirazında, artan maluliyete göre yeniden dava yoluna gidildiğini ileri sürmüş, İtiraz Hakem Heyetince verilen ara kararı uyarınca aynı üniversite hastanesinin adli tıp anabilim dalı başkanlığından alınan 22/05/2019 tarihli raporda da davacının kaza nedeniyle oluşan maluliyeti yine %40 olarak belirlenmiştir. Anılan bu raporların tanziminde Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik ve ekindeki cetvellerin kullanılması Dairemizin yerleşik uygulamasıyla kabul edildiğinden, kullanılan cetvel bakımından raporlar usule uygun ise de, her iki raporda da artan maluliyet oranı ile gelişen yeni bir durum olup olmadığı konusunda bir belirleme bulunmamaktadır.
Her ne kadar dosyada mevcut değilse de davalının 30/01/2017 tarihinde yaptığı ödemeye esas alınan ve Denizli Devlet Hastanesi tarafından düzenlendiği anlaşılan raporda davacının maluliyet oranının %9 olarak belirlendiği anlaşılmaktadır. Her iki rapor arasında maluliyet oranları bakımından fahiş fark bulunmakla birlikte, bu farklılığın maluliyet oranında zaman içinde ortaya çıkan artış/gelişen durum olup olmadığı konusunda yapılan bir araştırma da bulunmamaktadır. Bu haliyle, İtiraz Hakem Heyetince yapılan yargılama eksik incelemeye dayalıdır.
Davacıya %9 maluliyet oranı üzerinden tazminat ödemesi yapan davalının hukuki durumunun, kaza tarihinde yürürlükte olan yönetmelik hükümleri uyarınca alınacak yeni bir raporda, artan maluliyet ile gelişen yeni bir durum olup olmadığı sorunu çözüldükten sonra değerlendirilmesi gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle İtiraz Hakem Heyetince; davacının kaza sonrası tüm tedavi belgeleri getirtilerek ve taraflardan 30/01/2017 tarihinde yapılan ödemeye esas alınan, ancak dosya kapsamında bulunmayan ve davacının %9 oranında maluliyetini belirleyen rapor temin edilerek, davacının eldeki dosyaya sunduğu 23/10/2018 ve 22/05/2019 tarihli maluliyet raporları ile karşılaştırılarak irdelenmesi suretiyle (ilk rapor ile sonraki raporlar arasında maluliyet belirlemesine esas teşkil eden fiziksel ve fonksiyonel arazlarda zaman içinde gelişim olup olmadığı, dosya kapsamındaki ibraname ile eldeki başvuru tarihi arasındaki süreçte davacıdaki arazların gelişim gösterip göstermediği) hususlarında, kaza tarihinde yürürlükte olan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre davacının davaya konu kaza nedeniyle artan maluliyetinin bulunup bulunmadığının başka bir üniversitenin adli tıp anabilim dalı başkanlığından gerekçeli, denetime elverişli ve kaza ile illiyet bağının kurulduğu yeni bir rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı biçimde karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
2) Bozma sebep ve şekline göre taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenle taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ve davalıya geri verilmesine 04/04/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.