Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/22415 Esas 2022/7171 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/22415
Karar No: 2022/7171
Karar Tarihi: 14.04.2022

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/22415 Esas 2022/7171 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2021/22415 E.  ,  2022/7171 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki sigorta tahkim davasının yapılan yargılaması sonunda; Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti tarafından verilen 23/06/2020 tarihli, 2020/İHK-11357 sayılı kararın, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacı vekili; davalının trafik sigortacısı olduğu aracın davacının sürücü olduğu araca çarpması neticesinde meydana gelen trafik kazasından davacının maluliyetinin oluştuğunu belirterek ıslah dilekçesiyle birlikte 178.371,25 TL sürekli iş göremezlik zararı ile 1.050,00 TL rapor ücretinin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsilini talep etmiştir.
    Davalı vekili;davanın reddini savunmuştur.
    Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince, iddia, savunma ve toplanan delillere göre, sunulan maluliyet raporunun muayene edilmeden tespit şeklinde düzenlendiğini bu suretle sigorta şirketine yapılan başvurunun da eksik evrakla yapıldığı gerekçesiyle dava şartı yokluğundan başvurunun usulden reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekilince yapılan itiraz üzerine Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetince davacı vekilinin itirazının kabulü ile başvurunun kabulüne, 178.371,25 TL bakiye sürekli iş göremezlik tazminatının 17/10/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1- Dava, trafik kazasından kaynaklanan sürekli iş göremezlik zararı istemine ilişkindir.
    Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının doğru biçimde belirlenmesi gerekmektedir. Sözkonusu belirlemenin ise, Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi ya da üniversitelerin adli tıp bölüm başkanlıklarının, çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
    Maluliyete ilişkin alınacak raporların 11/10/2008 tarihinden önce Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğüne, 11/10/2008 tarihi ile 01/09/2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmelik'ine, 01/09/2013 tarihinden sonra Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmelik'ine, 01/06/2015 tarihinden sonra Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik'ine, 20/02/2019 tarihinden sonra da Erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun olarak düzenlenmesi gerekir.Somut olayda; kaza neticesinde davacının maruz kaldığı yaralanmaya ilişkin olarak davacının başvuru yaparken sunduğu Cumhuriyet Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Araştırma ve Uygulama Hastanesi’nin 15/03/2019 tarihli maluliyet raporu; Erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi Hakkındaki Yönetmeliğe göre düzenlenmiş, başvuranın maluliyet oranının %36 olduğu belirlenmiş ve bu orana göre yapılan aktüer hesap raporu hükme esas alınmıştır. Ancak 30/06/2016 kaza tarihi itibariyle Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik yürürlükte olup, hükme esas alınan rapor kaza tarihinde yürürlükte olmayan tüzük ve yönetmeliğe göre düzenlenmiştir.
    Bu durumda İtiraz Hakem Heyetince; davacının maluliyet oranının tespiti ve kaza ile illiyet bağının saptanması için, Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi’nden ya da Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlıklarından olay tarihinde yürürlükte olan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun, davacının muayenesi de yapılmak suretiyle yeni bir rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırma sonucu hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    2-Bozma neden ve şekline göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 14/04/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.












    Hemen Ara