21. Ceza Dairesi 2015/9516 E. , 2016/7291 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Özel belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet
Sanık hakkında özel belgede sahtecilik suçundan kurulan hüküm fıkrasında suç adının "resmi belge kullanmak" şeklinde yanlış olarak gösterilmesi mahallinde düzeltilmesi mümkün maddi hata olarak kabul edilmiştir.
1-..... İletişim isimli işyerinin temsilcisi olan sanık hakkında nüfus cüzdanının fotokopisini kullanarak müşteki adına cep telefonu abonelik sözleşmesi düzenlediğinin iddia edildiği olayda, sanığın savunmalarında suçlamayı inkar ederek evrak üzerindeki kaşelerin firmasına ait olduğunu, suça konu sözleşmenin kendisi tarafından, şahsın kimliğine dayanılarak düzenlendiğini beyan etmesi, yapılan kolluk araştırması ile sözleşme üzerindeki ...... numaralı irtibat hattının ...... isimli şahıs adına kayıtlı olduğunun tespit edilmesine rağmen bu şahsın olayla ilgili beyanlarının alınmamış olması, suça konu belge üzerindeki yazı, imza ve rakamların aidiyeti hususunda inceleme yaptırılmamış olması karşısında, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi bakımından, ...... isimli şahsın duruşmaya celbi ile olayla ilgili bilgisine başvurulması, suça konu belge aslı getirtilerek üzerindeki yazı, rakam ve imzaların müştekiye aidiyeti yönünden usulünce bilirkişi incelemesi yaptırıldıktan sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-Kabule göre de;
a)Hükümden önce, 08.02.2008 günlü 26781 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 5728 sayılı Yasanın 562. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nun 231 ve TCK"nun 7/2. maddeleri gereğince, "hükmün açıklanmasının geri bırakılması" kararı verilip verilmeyeceği hususunun tartışılmaması yasaya aykırı,
b)Hükümden sonra 19.02.2014 tarih ve 28918 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 6518 sayılı Kanunun 104 ve 105. maddeleri ile değişik 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu"nun 63. maddesinin 10. fıkrası ile yaptırıma bağlanan 56. maddesinin 4. fıkrasındaki "Kişinin bilgisi ve rızası dışında işletmeci veya adına iş yapan temsilcisi tarafından abonelik tesisi, işlemi veya elektronik kimlik bilgisini haiz cihazların kayıt işlemi yapılamaz ve yaptırılamaz, bu amaçla gerçeğe aykırı evrak düzenlenemez, evrakta değişiklik yapılamaz ve bunlar kullanılamaz" ve 5. fıkrasındaki "Gerçeğe aykırı evrak düzenlemek veya değiştirmek suretiyle kişinin bilgi ve rızası dışında tesis edilmiş olan abonelikler kullanılamaz" hükmü karşısında; özel hüküm niteliğinde bulunan 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu"nun 56. maddesindeki düzenleme de gözetilip, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesinde zorunluluk bulunmaması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 30.11.2016 günü oybirliği ile karar verildi.