Esas No: 2021/13046
Karar No: 2022/7286
Karar Tarihi: 18.04.2022
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/13046 Esas 2022/7286 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2021/13046 E. , 2022/7286 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Davacı ... vekili Av. ... tarafından, davalı ...aleyhine 19/06/2020 tarihli dilekçe ile trafik kazası sonucu cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istenmesi üzerine Uyuşmazlık Hakemince yapılan inceleme sonucunda; başvurunun kabulüne dair verilen kararın davalı vekilinin başvurusu üzerine yapılan itiraz incelemesinde; İtiraz Hakem Heyetince davalının itirazının reddine dair verilen 10/01/2021 tarih ve 2020/İHK-27460 sayılı kararın davalı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmesi üzerine temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hâkimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya incelendi, gereği görüşüldü.
KARAR
Davacı vekili; 18/04/2014 tarihinde davalıya trafik sigortalı aracın, davacının kullandığı bisikletle çarpışması sonucu meydana gelen trafik kazasında davacının yaralanarak %5 oranında malul kaldığını, kazanın meydana gelmesinde araç sürücüsünün kusurlu olduğunu, davalıya yapılan başvuruya cevap verilmediğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 5.000,00 TL sürekli ... göremezlik tazminatının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş; 12/10/2020 tarihli ıslah dilekçesiyle talebini 52.020,50 TL ye yükseltmiştir.
Davalı vekili; talebin zamanaşımına uğradığını, maluliyet oranının yüksek ve hatalı olduğunu, yeni bir rapor alınmasını talep ettiklerini, kusur tespiti gerektiğini beyanla, başvurunun reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Uyuşmazlık Hakem Heyetince, başvurunun kabulü ile 52.020,50 TL sürekli ... göremezlik tazminatının 28/02/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; karara karşı davalı vekili itiraz yoluna başvurmuştur. İtiraz Hakem Heyetince; yargılamada hükme esas alınan kusur raporunun denetime elverişli olduğu, davacının bisiklet kullanırken koruyucu kıyafet giyme sorunluluğu bulunmadığı gibi koruyucu kıyafet giyilmemiş olması nedeniyle zararın artmasına sebebiyet vermediği gerekçesiyle, davalının itirazının reddine dair verilen hüküm, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
1) Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, İtiraz Hakem Heyeti kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve özellikle maluliyet raporuna davalının herhangi bir itirazı olmamasına, konusunda uzman bilirkişi tarafından oluşa ve dosya kapsamına uygun olarak düzenlenen rapordaki kusur tespitinin benimsenmesinde bir usulsüzlük görülmemesine, itiraz başvurusuna konu edilmeyen yönlere (faiz başlangıç tarihi) ilişkin temyiz itirazının incelenemeyecek olmasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2) Dava, trafik kazası sonucu oluşan bedensel zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Somut olayda; Uyuşmazlık Hakem Heyetince kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına 7.562,67 TL tam nispi vekalet ücretine hükmedilmiş; davalı vekilinin İtiraz Hakem Heyeti nezdinde vekalet ücretine dair yapmış olduğu itirazı reddedilmiştir.
5684 sayılı Sigortacılık Kanunu'nun 30.maddesinin (17) numaralı fıkrası ve 19/01/2016 tarihli ve 29598 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik'in 6. maddesi ile adı geçen Yönetmeliğin 16. maddesine eklenen 13. Fıkra uyarınca tarafların avukat ile temsil edildiği hallerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücreti, her iki taraf için de Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biridir.
Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 17.maddesi (2) numaralı fıkrasına göre de Sigorta Tahkim Komisyonları, vekalet ücretine hükmederken, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde asliye mahkemeleri için öngörülen ücretin altında kalmamak kaydıyla Tarifenin üçüncü kısmına göre avukatlık ücretine hükmeder. Tarifenin üçüncü kısmına göre nisbi avukatlık ücretine hükmedilen durumlarda da talebi kısmen ya da tamamen reddedilenler aleyhine tarifeye göre hesaplanan nisbi ücretin beşte birine hükmedilir.
Açıklanan nedenlerle; İtiraz Hakem Heyeti'nce davacı lehine hükmedilecek vekalet ücretine ilişkin olarak Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik'in 16.maddesinin (13) numaralı fıkrasının uygulanması gerektiği gözönüne alınarak AAÜT'nin 13. maddesi ve AAÜT'nin 17. maddesi gereğince, maktu vekalet ücretinin altında kalmamak kaydıyla, hesaplanan vekalet ücretinin 1/5'i oranında vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, fazla vekalet ücretine karar verilmesi doğru olmamıştır. Ne var ki, belirlenen bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, kararın 6100 sayılı HMK'nın 370.maddesinin (2) numaralı fıkrası uyarınca düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte gösterilen nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararının vekalet ücretine ilişkin hüküm fıkrasının (3) nolu bendinde yer alan “7.562,67 TL” rakamı çıkartılarak yerine “3.400,00 TL” rakamının yazılmasına ve kararın bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 18/04/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.