Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/15598 Esas 2022/7475 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/15598
Karar No: 2022/7475
Karar Tarihi: 19.04.2022

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/15598 Esas 2022/7475 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti'nin verdiği kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi. Davacı vekili çift taraflı bir kaza sonrasında, davalıdan 5.000 TL sürekli işgöremezlik tazminatının tahsil edilmesini talep etti. Sigorta Hakem Heyeti başvurunun dava şartı eksikliği nedeniyle reddedilmesine karar verdi. Davacı vekili İtiraz Hakem Heyeti nezdinde itiraz etti ancak itiraz da reddedildi. Davacı vekili hükmü temyiz etti. Mahkeme kararında, davacının Suriye uyruklu olduğu ve Türkiye ile Suriye arasında karşılıklılık olup olmadığının araştırılmadığı belirtildi. Türk mahkemesinde dava açan, davaya katılan veya icra takibinde bulunan yabancı gerçek ve tüzel kişilerin teminat gösterme yükümlülüğü olduğu, bu yükümlülüğün MÖHUK madde 48/1'de düzenlendiği, karşılıklılık esasına göre teminattan muaf tutulabileceği ve bunun için belirli şartların sağlanması gerektiği belirtildi. Mahkeme kararının bozulması ve davacının teminat yatırması için kesin süre verilmesi gerektiği sonucuna varıldı. Kanun maddeleri olarak MÖHUK madde 48/1 ve madde 48/2 ile Hukuk Usulüne Dair Lahey Sözleşmesi'nin 17. maddesi örnek olarak verildi.
4. Hukuk Dairesi         2021/15598 E.  ,  2022/7475 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetinin 06/11/2020 tarih 2020/İHK 23330 sayılı kararının davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R

    Davacı vekili 18/08/2019 tarihinde meydana gelen çift taraflı kazada ...'si bulunmayan araçta yolcu olan müvekkilinin yaralandığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 5.000,00 TL sürekli işgöremezlik tazminatının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
    Sigorta Hakem Heyeti tarafından, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre Başvurunun dava şartı eksikliği nedeniyle usulden reddine karar verilmiş; bu karara davacı vekili, İtiraz Hakem Heyeti nezdinde itiraz etmiştir.
    Sigorta İtiraz Hakem Heyeti tarafından itirazın reddine, karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
    Türk Hukukunda kişilerin hak arama özgürlüklerini kullanmaları herhangi bir sınırlandırmaya tâbi tutulmamıştır. Ancak bazı istisnai durumlarda dava açan veya takip hakkını kullananın önceden belirlenen bazı özel yükümlülükleri yerine getirmesi şart koşulabilir. Bu istisnai şartlardan biri de teminat gösterme yükümlülüğüdür.
    5718 sayılı MÖHUK madde 48/1'e göre; “Türk mahkemesinde dava açan, davaya katılan veya icra takibinde bulunan yabancı gerçek ve tüzel kişiler, yargılama ve takip giderleriyle karşı tarafın zarar ve ziyanını karşılamak üzere mahkemenin belirleyeceği teminatı göstermek zorundadır”. MÖHUK’ta teminat gösterme yükümlülüğü konusunda “yabancılık” ölçütü esas alınmıştır. Buna karşın davalının veya kendisine karşı takibe girişilen karşı tarafın vatandaşlığı, bu madde kapsamında da bir öneme sahip değildir. Bu maddeye göre hakim tarafından verilen kesin süre içinde teminat gösterilmezse, dava, dava şartı eksikliğinden HMK'nun 114/1-ğ maddesi uyarınca reddedilir.
    MÖHUK madde 48/2’de ise; “Mahkeme, dava açanı, davaya katılanı veya icra takibi yapanı karşılıklılık esasına göre teminattan muaf tutar” hükmü yer almaktadır.
    Buna göre Türk hâkimi, yabancı davacının, davaya katılanın veya icra takibinde bulunanın vatandaşı olduğu ülke ile Türkiye arasında karşılıklılık (mütekabiliyet) var ise, bu kişiyi teminattan muaf tutacaktır. Karşılıklılık, iki devlet arasında imzalanan (iki taraflı) anlaşma veya iki devletin de taraf olduğu uluslararası (çok taraflı) anlaşma ile sağlanabileceği gibi, kanuni veya fiili karşılıklılık şeklinde de sağlanabilir. Az yukarıda belirtilen anlaşmalardan biri de 1954 tarihli Hukuk Usulüne Dair Lahey Sözleşmesi olup, anılan sözleşmenin 17. maddesinde; âkit devletlerden birinde ikamet eden ve diğer bir devletin mahkemeleri huzurunda davacı veya müdahil olarak bulunan âkit bir devletin vatandaşlarından yabancı olmaları sebebi ile herhangi bir teminat istenemeyeceği düzenlenmiştir.
    Davacı Suriye uyruklu olup, Hakem Heyetince şikayetçinin teminat muafiyetinin bulunup bulunmadığı hususunda, hükme dayanak oluşturacak nitelikte bir araştırma yapılmadığı anlaşılmaktadır.
    5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkındaki Kanun'un 48/2. maddesinde dava açanın karşılıklılık esasına göre, teminattan muaf tutulabileceği düzenlendiğinden öngörülen teminat hususu Mahkemece re'sen gözetilmelidir.
    Bu sebeple İtiraz Hakem Heyetince, öncelikle davacının teminattan muaf olup olmadığı hususunun Adalet Bakanlığı Dış İlişkiler ve Avrupa Birliği Genel Müdürlüğü'nden sorularak alınacak yazı cevabına göre, davacının teminat göstermesi gerektiği sonucuna varılırsa, teminatın yatırılması için davacıya kesin süre verilmesi, anılan sürede belirtilen teminatın yatırılmaması halinde istemin usulden reddine, yatırılması halinde ise, dava şartı eksikliği süresinde giderilmiş olacağından işin esasına girilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken doğrudan işin esasına girilmesi doğru olmamış, hükmün bu yönden re'sen bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    2-Bozma neden ve şekline göre davacı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan ve resen görülen nedenlerle İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenle davacı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 19/04/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.








    Hemen Ara