Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/25797 Esas 2022/7493 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/25797
Karar No: 2022/7493
Karar Tarihi: 20.04.2022

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/25797 Esas 2022/7493 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sigorta Tahkim Komisyonu başvurusunda, trafik kazasında hayatını kaybeden kişinin ailesinin destekten yoksun kalma tazminatı talep ettiği belirtiliyor. Uyuşmazlık hakem heyeti tarafından davacı lehine hüküm verilmesine karşı davalı vekilinin itirazı reddedilmiştir. Ancak kararın temyizi için yapılan başvuruda, dosyanın incelenerek davacıların taleplerinin detaylı bir şekilde hesaplanması gerektiği belirtilmiştir. Kararda geçen kanun maddeleri ise şunlardır: 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu'nun 30. maddesi, Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmeliğin 16/13. maddesi ve AAÜT'nin 17/2. maddesi.
4. Hukuk Dairesi         2021/25797 E.  ,  2022/7493 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tahkim davası hakkındaki Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından verilen başvurunun kabulüne dair karara karşı davalı vekilince itiraz edilmesi üzerine İtiraz Hakem Heyetince verilen itirazın reddine dair verilen kararın davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R
    Davacı vekili Sigorta Tahkim Komisyonu başvurusunda; 01/07/2018 tarihinde davacıların eşi/babası yaya ...'a davalıya trafik sigortalı araç sürücüsünün çarpması neticesinde meydana gelen kazada vefat ettiğini beyanla, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, 10.000,00 TL davacı eş için, 5.000,00 TL davacı çocuk için destekten yoksun kalma tazminatının 24.05.2019 tarihinden avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
    Uyuşmazlık hakem heyetince tüm dosya kapsamına göre; başvurunun kabulü ile, ... için 68.093,97 TL, Doruk için 16.096,62 TL destekten yoksun kalma tazminatının 14/06/2019 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; karara karşı davalı vekilince itiraz edilmesi üzerine itiraz hakem heyetince; davalı vekilinin itirazının reddine karar verilmiş; itiraz hakem heyeti kararı, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Davalı vekilinin davacı Doruk Şencan lehine hükmedilen maddi tazminata ilişkin temyiz talebinin incelenmesinde; 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu'nun uyuşmazlık tarihinde yürürlükte bulunan 6456 sayılı Kanun'la değiştirilen 30. maddesinin 12. fıkrasında; 5.000,00 TL'nin altındaki uyuşmazlıklar hakkında verilen hakem kararlarının kesin olduğu; 5.000,00 TL. ve daha üzerindeki uyuşmazlıklar hakkında verilen hakem kararlarına karşı kararın Komisyonca ilgiliye bildiriminden itibaren on gün içinde bir defaya mahsus olmak üzere Komisyon nezdinde itiraz edilebileceği; 40.000,00 TL'nin üzerindeki uyuşmazlıklar hakkında itiraz üzerine verilen kararlar için temyize gidilebileceği belirtilmiştir.
    Somut olayda; davacı Doruk Şencan lehine hüküm altına alınan tazminat miktarına ilişkin karar, anılan kanunun yürürlüğünden sonra verildiğinden, miktar itibariyle davalı yönünden kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay'ca da temyiz isteminin reddine karar verilebileceğinden, davalı vekilinin anılan yöne ilişkin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Davalı vekilinin davacı ... lehine hükmedilen maddi tazminata ilişkin temyiz talebinin incelenmesinde; Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, itiraz hakem heyeti kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    3-Davalı vekilinin davacı ... lehine hükmedilen maddi tazminata ilişkin diğer temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
    Destekten yoksun kalma zararının hesabında, destekten yoksun kalanlara müteveffanın sağlığında sağlamış olduğu/olacağı yardımın miktarı doğru şekilde belirlenmelidir.
    Dairemizce kabul görmüş pay esasına göre; çocuksuz durumda destek, desteğin gelirini eşi ile ortak paylaşacağı varsayımına dayalı olarak, gelirden desteğin %50 ve eşin %50 pay alacağı kabul edilmektedir. Çocukların eş ile birlikte destek payı alacağı durumda ise destek gelirden eşi ile birlikte 2’şer pay alırken çocuklara birer pay verileceği, yine eş, çocuklar ile ana babanın pay alacağı durumlarda desteğe 2 pay, eşe 2 pay, çocukların her birine 1’er pay, ana ve babaya 1’er pay ayrılarak böylece gelirin tamamının dağıtılacağı esasına dayalıdır. Çocukların sayısı arttıkça hem desteğe ayrılan pay, hem de eş ve çocuklar ile ana ve babaya ayrılacak paylar düşecektir. Çocukların destekten çıkması ile birlikte destekten çıkan çocuğun payları destek, eş ve diğer çocuklara dağıtılacak, anne ve babaya verilmeyecektir. Böylece geriye kalan eş ve çocukların payları ile desteğin payı artacaktır. Bu pay esası Türk aile sistemine çok uygun düşmektedir. Çünkü Türk aile sisteminde desteğin geliri aile bireyleri tarafından birlikte paylaşılmakta, aile bireyleri arttıkça gelirden alınacak pay düşmekte, aile bireyi azaldıkça da gelirden alınacak pay yükselecektir. Ana ve babadan birinin destekten çıkması ile payı diğerine aktarılacak, ana ve baba ile çocukların tamamının destekten çıkması durumunda ise yine çocuksuz eş gibi desteğe 2 pay, eşe 2 pay esasına göre %50 pay desteğe, %50 pay eşe verilerek varsayımsal olarak gelir paylaştırılarak tazminat bu ilkelere göre hesaplanmalıdır.
    Somut olayda; desteğin bütün geliri kendisi, eşi ve çocukları arasında paylaştırılmış olup desteğin anne babasının sağ olup olmadığı araştırılmamıştır. Dairemiz geri çevirme ilamı ile getirtilen nüfus kaydının incelenmesinde; desteğin babasının vefat ettiği, annesinin sağ olduğu tespit edilmiştir.
    Destek paylarını belirlerken desteğin gelirinin bir kısmını kendisine bir kısmını da eş, çocukları ile sağ olan ana ve babasına ayıracağı varsayılmalıdır. Destekten yoksun kalanlardan bir kısmının destekten yoksun kalma tazminatı talebinde bulunup diğer kısmının destekten yoksun kalma tazminatı talebinde bulunmadığı durumda talepte bulunmayan destek görenlerin paylarının da hesaplamada göz önünde tutulması gerekmektedir.
    Bu durumda; talepte bulunmayan ve sağ olan annenin payı ayrılarak destek paylarının belirlenmesi, daha sonra Dairemiz'in yerleşik uygulamaları ile belirlenen ve yukarıda ifade olunan destek payları esas alınmak suretiyle, davacıların talep edebileceği tazminat miktarının belirlenmesi için bilirkişiden ek rapor alınarak (usuli kazanılmış haklara göre) sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle davalı vekilinin anılan yöne ilişkin itirazlarının reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    Kabule göre de; 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu, Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmeliğin 16/13. maddesi ve karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT'nin 17/2. maddesi gereği, davacı Lütfiya yararına hükmedilecek vekalet ücretinin, tarifeye göre belirlenen nispi vekalet ücretinin 1/5'i tutarında (maktu ücretin altında kalmamak kaydıyla) olması gerektiği gözetilmeden, fazla vekalet ücretine karar verilmesi de doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin davacı ..... lehine hükmedilen maddi tazminata yönelik temyiz isteminin REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 20/04/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Hemen Ara