Esas No: 2020/28959
Karar No: 2022/10063
Karar Tarihi: 23.05.2022
Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2020/28959 Esas 2022/10063 Karar Sayılı İlamı
2. Ceza Dairesi 2020/28959 E. , 2022/10063 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, mala zarar verme, iş yeri dokunulmazlığının ihlali
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
I- Sanıklar hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükme yönelik yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde,
Doğrudan hükmolunan adli para cezalarının miktar ve türüne göre; 14.04.2011 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 31.03.2011 tarih ve 6217 sayılı Kanun'un 26. maddesi ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'a eklenen geçici 2. maddesi gereğince doğrudan hükmolunan 3000 TL dahil adli para cezasına mahkumiyet hükmünün temyizi mümkün olmadığından sanıklar müdafiinin temyiz isteminin CMUK'nın 317. maddesi gereğince istem gibi REDDİNE,
II- Sanıklar hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükme yönelik yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde,
5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarihinde yürürlüğe giren 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının, 15.04.2020 gün ve 31100 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’un 10. maddesi ile TCK’nın 53. maddesinde yapılan değişiklikle birlikte infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, gerekçeye, hâkimin kanaat ve takdirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükümlerin istem gibi ONANMASINA,
III- Sanık ... hakkında iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan hükme yönelik yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde,
Dosya içeriğine göre iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçunun birden fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi nedeniyle, sanığa verilen cezanın TCK'nın 119/1-c maddesi uyarınca artırılması gerektiğinin gözetilmemesi aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılamamış, iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçundan hüküm kurulurken, gerekçeli karar başlığında ve hüküm fıkrasında suç adının “iş yeri dokunulmazlığının ihlali” yerine “konut dokunulmazlığının ihlali” olarak yanlış yazılması mahallinde düzeltilmesi mümkün yazım hatası olarak görülmüş, dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
Kısa süreli hapis cezaları ertelenen sanık hakkında 5237 sayılı TCK'nın 53/4. maddesi uyarınca birinci fıkrada belirtilen hak yoksunluklarının uygulanamayacağının gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi gereğince istem gibi BOZULMASINA, ancak bu aykırılıkların aynı Kanun'un 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün olduğundan, hüküm fıkrasından hak yoksunluklarına ilişkin 5237 sayılı TCK'nın 53 maddesinin uygulanmasına dair bölümlerin çıkarılmasına karar verilmek suretiyle diğer yönleri usul ve yasaya uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
IV- Sanık ... hakkında iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan hükme yönelik yapılan temyiz itirazlarına gelince,
Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
1. Sanığın daha önce kasıtlı suçtan mahkumiyetinin bulunmadığı, sanık hakkında daha önce hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği gerekçesine dayanılarak hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmiş ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun ile değişik 231/8. maddesinde yer alan "Denetim süresi içinde, kişi hakkında kasıtlı bir suç nedeniyle bir daha hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemez." cümlesi eklenmiş ise de, daha önce hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin verilen kararın kesinleşme tarihi itibariyle engel oluşturmaması karşısında; sanık hakkında öznel koşullar yönünden değerlendirme yapılarak hükmün açıklanmasının geri bıkarılmasına karar verilip verilemeyeceğinin tartışılması gerekirken “sanığın adli sicil kaydı itibarıyla daha önceden kasıtlı bir suçtan hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin ilam olması sebebiyle 5271 sayılı CMK'nın 231/5. maddesinin uygulanmasına usulen yer olmadığına” şeklindeki yasal olmayan ve yetersiz gerekçe ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
2. Dosya içeriğine göre iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçunun birden fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi nedeniyle, sanığa verilen cezanın TCK'nın 119/1-c maddesi uyarınca artırılması gerektiğinin gözetilmemesi,
3. Kısa süreli hapis cezaları ertelenen sanık hakkında 5237 sayılı TCK'nın 53/4. maddesi uyarınca birinci fıkrada belirtilen hak yoksunluklarının uygulanamayacağının gözetilmemesi,
4. İş yeri dokunulmazlığının ihlali suçundan hüküm kurulurken, gerekçeli karar başlığında ve hüküm fıkrasında suç adının “iş yeri dokunulmazlığının ihlali” yerine “konut dokunulmazlığının ihlali” olarak yazılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebeplerden dolayı istem gibi BOZULMASINA, bozma sonrası kurulacak hükümde 1412 sayılı CMUK'nın 326/son maddesinin gözetilmesine, 23.05.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.