Esas No: 2021/13445
Karar No: 2022/7616
Karar Tarihi: 21.04.2022
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/13445 Esas 2022/7616 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2021/13445 E. , 2022/7616 K.Özet:
Sigorta tahkim davasında davalı taraf, usulüne uygun bir başvuru yapılmadığını ve dava şartının eksik olduğunu belirterek başvurunun reddini savunmuştur. Uyuşmazlık Hakem Heyeti, başvurunun kabulü ile maddi tazminatın davalı tarafından davacıya ödenmesine karar vermiştir. Ancak, davalı vekili tarafından itiraz edilmiş ve İtiraz Hakem Heyeti itirazın kabulü ile hakem kararının kaldırılmasına karar vermiştir. İtirazın kabulüne dair karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkeme, davacının maruz kaldığı yaralanmaya ilişkin olarak tanzim edilen maluliyet raporunun kazanın gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan yönetmelik hükümleri ile ekindeki cetvellere uygun biçimde ve konusunda uzman doktor bilirkişi heyeti tarafından düzenlendiği gözetilmek suretiyle dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmesinin yanılgılı olduğuna karar vermiştir. Kararın bozulması kararı verilmiştir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 97. maddesi, zorunlu mali sorumluk sigortasından faydalanmak isteyen hak sahiplerinin dava yoluna gitmeden önce sigortacıya yazılı başvuru yapması gerektiğini düzenlemiştir. Dava açma şartları, davanın esası hakkındaki yargılamanın devamı için gerekli olan şartlardır ve davanın açılabilmesi için değil mahkemenin davanın esasına girebilmesi için aranan kamu düzeni ile ilgili zorunlu koşullardır. Eksiklik bulunması halinde tamamlanabilir ve giderilmesi için kesin süre verilebilir. HMK'nın 115/2. maddesi gereği eksikliğin giderilmesi için kesin süre verilip sonucuna göre karar verilmelidir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki sigorta tahkim davasının Uyuşmazlık Hakem Heyetince yapılan yargılaması sonunda başvurunun kabulüne dair verilen kararın davalı vekili başvurusu üzerine yapılan itiraz incelemesinde İtiraz Hakem Heyetince itirazın kabulüne dair verilen kararın süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, 07/03/2019 günü davacının yolcu olduğu davalıya trafik sigortalı (...) araç ile birden fazla aracın karıştığı trafik kazasında davacının yaralandığını belirterek HMK 107. madde uyarınca artırılmak üzere 15.001,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiş; 08/07/2020 tarihli bedel artırım dilekçesi talebini 140.230,94 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, eksik evrakla sigorta şirketine başvuru yapıldığını, usulüne uygun bir başvuru olmadığından dava şartının eksik olduğunu, maluliyet ve kusur oranını kabul etmediklerini, müterafik kusur ve hatır indirimi uygulanması gerektiğini belirterek başvurunun reddini savunmuştur.
Uyuşmazlık Hakem Heyetince, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre; başvurunun kabulü ile 102.599,74 TL maddi tazminatın 16/03/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı tarafından davacıya ödenmesine karar verilmiş; karara, davalı vekili tarafından itiraz edilmiştir. İtiraz Hakem Heyetince; itirazın kabulü ile hakem kararının kaldırılmasına başvurunun dava şartı eksikliğinden usul yönünden reddine karar verilmiş; itirazın kabulüne dair karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeni ile maddi tazminat istemine ilişkindir.
Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının doğru biçimde belirlenmesi gereklidir. Söz konusu belirlemenin ise, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan yönetmelik hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
Somut olayda, kaza neticesinde davacının maruz kaldığı yaralanmaya ilişkin olarak Karadeniz Teknik Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından düzenlenen 10/01/2020 tarihli raporda, davacının kaza nedeniyle oluşan maluliyeti %17 olarak belirlenmiştir. Anılan bu raporun tanziminde "Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik" hükümleri ile ekindeki cetvellere göre belirleme yapıldığı görülmekte olup raporun kaza tarihi itibariyle yürürlükte olan yönetmeliğe uygun olduğu açıktır. İtiraz Hakem Heyeti tarafından; davacının davalıya başvuru sırasında sunduğu maluliyet raporunun usule uygun düzenlenmediği ve KTK'nın 97. maddesi ile ... Genel Şartları gereği gerekli olan tüm belgeler ile başvuru yapılmadığı, tahkime başvurulmadan önce usulüne uygun yapılmış başvuru bulunmasının dava şartı olduğu gerekçesiyle davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmiştir.
Dava şartları, davanın esası hakkındaki yargılamanın devamı için gerekli olan şartlar olup davanın açılabilmesi için değil mahkemenin davanın esasına girebilmesi için aranan kamu düzeni ile ilgili zorunlu koşullardır. Bu nitelikleri gereği de eksiklik bulunması halinde tamamlanabilir olup olmadıklarına göre ve 6100 sayılı HMK'nın 114 ile 115. maddelerindeki düzenlemeler kapsamında ele alınmaları gerekir. Davanın esasına girilmesine engel olacak nitelikteki dava şartı eksiğinin giderilmesinin her zaman mümkün olduğu durumlarda, HMK'nın 115/2. maddesi gereği eksikliğin giderilmesi için kesin süre verilip sonucuna göre karar verilmelidir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 97. maddesi ile, zorunlu mali sorumluk sigortasından faydalanmak isteyen hak sahiplerinin dava yoluna gitmeden önce sigortacıya yazılı başvuru yapması gerektiği düzenlenmiş olup bu başvurunun yapıldığı; ancak, eksik ya da usule uygun olmayan belge ile başvurulduğu savunmasının olduğu durumlarda, usule uygun olmadığı savunulan belgedeki eksikliğin tamamlanabileceği açıktır.
Açıklanan hukuki ve maddi vakıalar karşısında; 10/01/2020 tarihli maluliyet raporunun kaza tarihinde yürürlükte olan yönetmelik hükümleri ile ekindeki cetvellere uygun biçimde, konusunda uzman doktor bilirkişi heyeti tarafından ve kazadaki yaralanma ile maluliyet arasındaki illiyet bağı da kurularak düzenlendiği, karara esas alınabilir bir rapor olduğu gözetilmek suretiyle inceleme yapılması, davalı vekilinin Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararına ilişkin diğer itirazları da değerlendirilip karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmesi bozmayı gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile kararın BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 21/04/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.