Esas No: 2021/22332
Karar No: 2022/7720
Karar Tarihi: 21.04.2022
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/22332 Esas 2022/7720 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2021/22332 E. , 2022/7720 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... ile davalılar ..., ... ve ... arasındaki İskenderun 1. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 01/03/2016 günlü 2014/909 E- 2016/277 K sayılı kararın Yargıtay 17 Hukuk Dairesinin 21/10/2019 gün, 2019/ 4443 E- 2020/5992 K sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmiş olup, süresi içinde davalı ... vekili ve davalı ... vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmekle dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, davalı ...’ten alacaklı olduğunu, davalı borçlu aleyhine İskenderun 4. İcra Müdürlüğü’nün 2014/4728 sayılı dosya ile icra takibi başlatıldığını, takibin kesinleştiğini, davalı borçlunun bilinen adresinde yapılan hacze ilişkin tutanağın İİK. 105 kapsamında geçici aciz vesikası hükmünde olduğunu, davalı borçlunun adına kayıtlı .... köyü, .... ada, 7-8 ve 9 numaralı taşınmazların mal kaçırma gayesi ile davalı ...’a ondan da davalı ...’a devredildiğinin tespit edildiğini beyan ederek davalılar arasındaki tasarrufların iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalılar davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, davalıların aynı köyden olup, kapı komşusu ve arkadaş oldukları, taşınmaz değerleri arasında fahiş farkın olması, her üç davalının yakın ilişkisi ve devirlerin borcun doğumundan sonra gerçekleştirilmesi göz önüne alındığında davacının davasının kabulü ile; davalı ...'ün davaya konu .... ilçesi, .... Köyü, ... Ada, 7 parsel; 18 Ada, 8 parsel ve 18 ada 9 parsel sayılı taşınmazların sırasıyla diğer davalılar ... ve akabinde ...'a temlik edilmesi şeklindeki tasarrufun iptali talebinin bu taşınmazların yargılama sırasında mülkiyetinin el değiştirmesi ve talebin İİK.'nun 283/2 Maddesi gereğince bedele dönüşmesi nedeniyle davacının İskenderun 4. İcra Müdürlüğünün 2014/4728 sayılı dosyasındaki alacak ve ferilerini geçmemek kaydıyla davalılar ... ve ...'dan müştereken ve müteselsil olarak tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yargıtay 17 Hukuk Dairesinin 21/10/2019 gün, 2019/ 4443 E- 2020/5992 K sayılı ilamında “.... mahkemece bedel farkının tespiti açısından bilirkişi incelemesi yapılmaksızın davanın kabulüne karar verilmiş olması doğru değilse de davalı ...’e ait 16/05/2014 tarihli dilekçesindeki dava konusu taşınmazlara yönelik yapılan işlemlerin alacaklıdan mal kaçırmak amacıyla yapıldığına ilişkin kabulü ile davalıların daha önceden birbirlerini tanımaları nedeniyle alacaklıları ızrar kastını bilen ve bilebilecek kişilerden olmasına, karine aksinin ispat edilememesine göre...” hükmün onanmasına karar verilmiş davacı vekili tarafından karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.
1- Dava İİK 277 ve devamı maddelerine göre açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
Bu tür davaların dinlenebilmesi için davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin ( İİK.'nun 277 md.) bulunması gerekir. Bu ön koşulların bulunması halinde ise İİK.'nun 278, 279 ve 280. maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. Özellikle İİK.'nun 278. maddesinde akdin yapıldığı sırada kendi verdiği şeyin değerine göre borçlunun ivaz olarak pek aşağı bir fiyat kabul ettiği ve yasanın bağışlama hükmünde olarak iptale tâbi tuttuğu tasarrufların iptali gerektiğinden mahkemece ivazlar arasında fark bulunup bulunmadığı incelenmelidir. Aynı maddede sayılan akrabalık derecesi vs. araştırılmalıdır. Keza İİK.'nun 280. maddesinde malvarlığı borçlarına yetmeyen bir borçlunun alacaklılarına zarar vermek kastıyla yaptığı tüm işlemler, borçlunun içinde bulunduğu mali durumu ve zarar verme kastının işlemin diğer tarafınca bilindiği veya bilinmesini gerektiren açık emarelerin bulunduğu hallerde tasarrufun iptal edileceği hususu düzenlendiğinden yapılan işlemde mal kaçırma kastı irdelenmelidir. Öte yandan İİK.'nun 279. maddesinde de iptal nedenleri sayılmış olup bu maddede yazılan iptal nedenlerinin gerçekleşip gerçekleşmediği de takdir olunmalıdır.
Somut olayda, davacı tarafından 01/12/2013 ve 17/07/2013 tanzim tarihli bonoya dayalı olarak davalı ... aleyhine İskenderun 4. İcra Müdürlüğü’nün 2014/4728 sayılı dosya ile takip yapıldığı, takibin kesinleştiği anlaşılmıştır.
Davalı ... vekili ve davalı ... vekili temyiz dilekçesinde davacı tarafından aciz vesikası ibraz edilmediği, davalı borçlunun da aciz halinde olmadığını beyan etmiştir.
Davalı borçlunun adresinde yapılan 10/07/2014 tarihli haciz tutanağının İİK. 105 kapsamında geçici aciz vesikası hükmünde olduğu görülse de davalı ...’ün alacaklı olduğu İskenderun 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/338 sayılı dava dosyasında ... lehine hüküm kurulduğu, söz konusu ilama dayalı olarak davalı ... tarafından da alacaklı olduğu şahıslar aleyhine İskenderun İcra Müdürlüğü’nün 2016/ 22940 sayılı dosya ile icra takibi yaptığının anlaşılmış olmasına göre; davalı ... tarafından dava dışı kendi borçluları aleyhine yaptığı icra takip dosyasının dosya arasına alınması, icra dosyasından tahsilat yapılıp yapılmadığı, icra dosyasının tahsil kabiliyeti olup olmadığı, davalı ...’ün tahsilat yapması halinde acz halinde olup olmayacağı, iş bu dava dosyasındaki davalı borçlunun borç miktarı ile alacaklı olduğu icra dosyasındaki alacak miktarı değerlendirilmeksizin dosyaya ibraz edilen haciz tutanağına göre davalı borçlunun acz halinde kabul edilmesi doğru görülmemiştir.
2- Ayrıca davalı ... vekili ve davalı ... vekili, davacının alacağının gerçek bir alacağa dayalı olmadığını, davacı ile davalı arasında danışıklı işlem yapıldığını iddia etmiştir. Bu durumda mahkemece davacı alacaklının alacağının gerçek bir alacağa dayalı olup olmadığının tespitini teminen davacının alacağının dayanağı olan bonoların hangi ticari ilişkiye dayalı olarak düzenlendiğinin, davacı ve davalının var ise ticari defterleri de incelenerek araştırılması, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi de doğru görülmemiştir.
3- İİK.’nın 283/II maddesine göre de iptal davası, dava konusu mal ve hak, lehine tasarruf yapılmış olan 3. kişinin elinde ise iptal davasının konusu o mal veya hak üzerinde cebri icraya devam edilmesi, lehine tasarruf yapılan kişi o mal veya hakkı elinden çıkarmış ise o zaman davanın konusu 3. kişinin o mal veya hakkın değeri oranında tazminata mahkum edilmesi gerekir.
Üçüncü kişinin mal veya hakkı dava sırasında elinden çıkarması veya elin çıkardığının dava sırasında öğrenilmesi halinde davanın ıslahına gerek olmadan davacı alacaklı davaya bedel davası olarak devam edilmesini isteyebilir veya devralan 4. kişiyi davaya dahil ederek davaya devam edebilir. Davacı vekili 29/02/2016 tarihli dilekçesinde; dava konusu 3 adet arsanın da dava dışı Mehmet Fatih Tosyalı’a devredildiğini beyan etmiştir.
Mahkemece yukarıda açıklanan hususlar tamamlandıktan sonra, dava konusu gayrımenkullere ilişkin son takyidatlı tapu kayıtları ve davalı ...’dan kime satıldı ise satışa ilişkin tapu resmi senetlerinin de dosyaya alınması ve İİK 283/II hükmü gereğince karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırmaya dayalı karar verilmesi de doğru görülmmeştir.
4- Bozma neden ve şekillerine göre davalı ... vekilinin ve davalı ... vekilinin sair karar düzeltme itirazlarının da şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) (2) ve (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin ve davalı ... vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Yargıtay 17 Hukuk Dairesinin 21/10/2019 gün, 2019/ 4443 E-2020/5992 K sayılı ilamının kaldırılarak mahkeme hükmünün açıklanan nedenlerle BOZULMASINA (4) nolu bentte açıklanan nedenlerle sair karar düzeltme taleplerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 3.815,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davalı ...'a verilmesine, tashihi karar peşin harcının istek halinde karar düzeltme isteyen davalılar ... ve ...'a geri verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılar ... ve ...'a geri verilmesine 21/04/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.