Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2022/1584 Esas 2022/10307 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
2. Ceza Dairesi
Esas No: 2022/1584
Karar No: 2022/10307
Karar Tarihi: 25.05.2022

Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2022/1584 Esas 2022/10307 Karar Sayılı İlamı

2. Ceza Dairesi         2022/1584 E.  ,  2022/10307 K.

    "İçtihat Metni"


    Nitelikli hırsızlık suçundan sanık ...'nın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 142/2-h, 35/2 ve 62/1. maddeleri gereğince 1 yıl 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve 5 yıl denetim süresine tabi tutulmasına dair İstanbul 65. Asliye Ceza Mahkemesinin 29/09/2015 tarihli ve 2015/348 esas, 2015/539 sayılı kararının 15/12/2015 tarihinde kesinleşmesini müteakip, sanığın denetim süresi içerisinde 29/07/2016 tarihinde işlediği kasıtlı suçtan mahkûm olduğunun ihbar edilmesi üzerine hükmün açıklanması ile 5237 sayılı Kanun'un 142/2-h, 35/2 ve 62/1. maddeleri gereğince 1 yıl 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin İstanbul 15. Asliye Ceza Mahkemesinin 30/06/2020 tarihli ve 2020/36 esas, 2020/220 sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 02/11/2021 gün ve 9227-2021-Kyb sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 21/01/2022 gün ve 2021/161672 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
    Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
    Dosya kapsamına göre, sanığın yokluğunda verilen İstanbul 65. Asliye Ceza Mahkemesinin 29/09/2015 tarihli kararının, sanığın soruşturma evresindeki ifadesine katılıp, sorgusu sırasında da bulunmak suretiyle baro tarafından görevlendirildiği anlaşılan avukatın, yargılama aşamasında hiçbir duruşmaya katılmaması, sanık adına vekâletnamesinin ya da baro tarafından görevlendirme yazısının bulunmaması, sanığın savunması sırasında avukat istemediğini belirtmesi ve zorunlu müdafiiliği gerektiren bir hususun olmaması hususları nazara alındığında, iddianamenin tanzim edilmesiyle görevi sona eren Avukat...'a yapılan tebligatın usulüne uygun olmadığı cihetle, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleşmediği ve denetim süresinin başlamadığı, dolayısıyla denetim süresi içerisinde kasıtlı suç işlediği gerekçesiyle açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanamayacağı gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
    GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
    Dosya kapsamına göre, sanık ...'nın yokluğunda verilen İstanbul 65. Asliye Ceza Mahkemesinin 29/09/2015 tarihli hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararı için sanığın soruşturma evresindeki ifadesine katılıp, sorgusu sırasında da bulunmak suretiyle baro tarafından görevlendirildiği anlaşılan avukatın, yargılama aşamasında hiçbir duruşmaya katılmaması, sanık adına vekâletnamesinin ya da baro tarafından görevlendirme yazısının bulunmaması, sanığın savunması sırasında avukat istemediğini belirtmesi ve zorunlu müdafiiliği gerektiren bir hususun olmaması hususları nazara alındığında, soruşturma aşamasında görevi sona eren Avukat...'a yapılan tebligatın usulüne uygun olmadığı cihetle, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleşmediği ve denetim süresinin başlamadığı, denetim süresinde kasıtlı bir suç işlemesi nedeniyle İstanbul 15. Asliye Ceza Mahkemesinin 30/06/2020 tarihli açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanmasına karar verilmiş ise de; bu kararın da yok hükmünde olduğu anlaşıldığından, kanun yararına bozmaya konu yapılamayacak olması nedeniyle (İSTANBUL) 15. Asliye Ceza Mahkemesinin 30.06.2020 tarihli ve 2020/36 esas ve 2020/220 karar sayılı kararına yönelik kanun yararına bozma isteminin REDDİNE, 25/05/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








    Hemen Ara