Esas No: 2021/2037
Karar No: 2022/7986
Karar Tarihi: 31.05.2022
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/2037 Esas 2022/7986 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2021/2037 E. , 2022/7986 K.Özet:
Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülen bir tazminat davasında, davacı tarafından deprem nedeniyle hasar gören taşınmazın sigortalandığı ve yenileme masraflarının 448.197,66 TL olduğu, davacının da kira kaybı zararına uğradığı iddia edilmiştir. Davalı ise poliçeye göre hasarın limitli olduğunu ve güçlendirme masraflarının kapsam dışında olduğunu belirtmiştir. Mahkemece, verilen teknik bilirkişi raporu doğrultusunda 150.000 TL maddi tazminatın taleple bağlı kalınmak suretiyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine hükmedilmiştir. Ancak dosya, bozma ilamından sonra davacı tarafından yapılan ıslahın dikkate alınmaması nedeniyle Yargıtay'a gönderilmiştir. Sonrasında, 22/07/2020 yürürlüğe giren 7251 sayılı Kanun ile değişen HMK'nın 177/2. maddesi gereği bozma kararından sonra tahkikata ilişkin bir işlem yapıldığı takdirde ıslah yapılabileceği açıkça belirtilmiştir. Bu nedenle, davacı tarafından yapılan 28/11/2018 tarihli ıslah dilekçesi dikkate alınarak yeniden karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Kararda ayrıca, söz konusu kanun maddesinin detaylı ve açıklayıcı bir şekilde eklenmesi istenmiştir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm, davacı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, davacıya ait taşınmazın davalı tarafından sigortalandığını, 24/10/2011 tarihinde meydana gelen deprem nedeniyle binanın ağır hasarlı hale geldiğini, yenileme ve onarım maliyetinin resmi makamlarca 448.197,66 TL. olarak tespit edildiğini, taşınmazın kullanılamaz hale gelmesi nedeniyle davacının depremden beri kira kaybı zararına uğradığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 9.000,00 TL. maddi tazminat ve 1.000,00 TL. kira kazanç kaybı olmak üzere toplam 10.000,00 TL'nin dava tarihinden işleyecek reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacıya ait taşınmazın Yangın Sigorta Poliçesi ile YSGŞ hükümlerine göre, deprem klozunu da kapsar biçimde sigortalandığını, poliçe gereği depremin doğrudan neden olduğu zararlardan poliçe limitiyle sınırlı olarak sorumlu olduklarını, binanın güçlendirilmesine ilişkin masrafların poliçe teminatı kapsamında olmadığını, binanın depremden önceki haline getirilmesi için yapılacak masrafların teminat kapsamında olduğunu, eksperin hasarı 61.619,34 TL. olarak saptadığını ve bunu aşan taleplerin kabul edilemeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece,bozma ilamına uyularak yapılan yargılama, iddia, savunma, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabulü ile, teknik bilirkişilerce düzenlenen 19/10/2018 havale tarihli raporda belirlenen zarar bedeli olan 150.000,00 TL zararın davanın bozma ilamından sonra ıslah edilmeyeceği hususu gözönüne alınarak dava dilekçesindeki taleple bağlı kalınmak suretiyle 9.000,00 TL'nin dava tarihi olan 02/02/2012 itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,kira alacağı yönünden talebin feragat sebebiyle reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, yangın sigortasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkece, bozma ilamından sonra davacı tarafça dava ıslah edildiği halde bozamdan sonra ıslah olamayacağı gerekçesiyle bozma öncesi talebin kabulüne karar verilmiş ise de varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir.
22/07/2020 yürürlük tarihli 7251 sayılı Kanun ile değişen 6100 sayılı HMK'nın 177/2. maddesinde; "Yargıtayın bozma kararından veya bölge adliye mahkemesinin kaldırma kararından sonra dosya ilk derece mahkemesine gönderildiğinde, ilk derece mahkemesinin tahkikata ilişkin bir işlem yapması halinde tahkikat sona erinceye kadar da ıslah yapılabilir. Ancak bozma kararına uymakla ortaya çıkan hukuki durum ortadan kaldırılamaz" düzenlemesine yer verilerek bozmadan sonra ıslah konusuna yasal açıklık getirilmiş, bozma kararı sonrası ıslah yapılıp yapılamayacağı hakkındaki farklı görüş ve uygulamalara son verilerek bozma ve kaldırma kararlarından sonra dosyanın ilk derece mahkemesine döndüğünde tahkikata ilişkin bir işlem yapılıyor ise tahkikat bitinceye kadar ıslah yapılabileceği net bir şekilde belirlenmiştir.
Açıklanan nedenlerle; 22/07/2020 yürürlük tarihli 7251 sayılı Kanun ile değişen 6100 sayılı HMK'nın 177/2. maddesi ile bozma kararından sonra tahkikata ilişkin bir işlem yapılması halinde, tahkikat sona erinceye kadar da ıslah yapılabileceğine dair açık düzenleme yapıldığı gözetilerek, Kanun değişikliği uyarınca davacı yanın 28/11/2018 tarihli ıslah dilekçesi değerlendirilerek bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi isabetli olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 31/05/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.