Esas No: 2021/21553
Karar No: 2022/8017
Karar Tarihi: 01.06.2022
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/21553 Esas 2022/8017 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2021/21553 E. , 2022/8017 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Av. ... tarafından, davalı ... aleyhine 17/09/2008 gününde verilen dilekçe ile menfi tespit istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 16/07/2021 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
K A R A R
Hükmüne uyulan Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin 15/12/2016 gün 2016/8206 E. 2016/12262 K. sayılı ilamında: “Kanunun amacından da anlaşılacağı üzere; sulama birliklerinin en önemli görevlerinden biri ülkenin su varlık ve kaynaklarının rasyonel kullanımını sağlamaktır. Bu amacın gerçekleştirilebilmesi için; yetki sahasındaki gerek yer altı, gerekse yer üstü suları üzerinde tasarruf ve tevzii yetkisinin sulama birliğine ait olduğunun kabulü gerekmektedir. Zira uygulamada yüzeye yakın suların çıkarılmasına 167 sayılı Yeraltı Suları Hakkında Kanun uyarınca müdahale edilmemekte, dolayısıyla yer altı sularının kontrolsüz kullanımına yol açılmakta olduğu, cazibeli sular yönünden ise çiftçiler arasında eşitsizliğe neden olacağı ve sulama tesislerinin su temin ettiği göl havzasının kurumasına ve dolayısıyla birlik hizmetlerinin aksamasına yol açılabileceği anlaşılmaktadır. Diğer bir deyişle yeraltı suyu kullanımının su rejimini doğrudan etkileyeceği açıktır. Belirtilen nedenlerle, su kaynağı dışındaki diğer cazibeli sular ile sondaj sularının ücretlendirilmesinde hukuka aykırılık bulunmamakta, davacının arazilerini yeraltı suyu ile suluyor olması, sulama bedelinden muaf olduğu anlamına gelmemektedir. Yine 6172 sayılı yasanın 19. maddesi uyarınca sulama bedeli ödemek için birlik üyesi olmak da gerekmemektedir.
Şu halde, davacının davalı birliğe olan borcunun kapsamı belirlenerek sonucuna göre karar vermek gerekirken, yanılgılı gerekçe ile davanın kabulüne hükmedilmesi usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerektiği” gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Bozmaya uygun yapılan yargılama neticesinde, mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, söz konusu karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 1.182,77 TL kalan onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına 01/06/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.