Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/5667 Esas 2022/8079 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/5667
Karar No: 2022/8079
Karar Tarihi: 01.06.2022

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/5667 Esas 2022/8079 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı, davalıya sigortalı araç ile seyir halindeyken gerçekleşen tek taraflı kazada yolcu olarak yaralanarak malul kaldığını belirterek tazminat talebinde bulunmuş, ilk derece mahkemesince kısmen kabul edilmiş, istinaf başvurusu esastan reddedilmiş, davalının temyiz başvurusu üzerine dosya incelenmiştir. Kararda, kazadan kaynaklı maluliyetin tespiti için Adli Tıp Kurumu veya üniversite hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşlardan, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre düzenlenmiş bir rapor gerektiği belirtilmiş ancak bu yapılmadığından karar bozulmuştur. 6100 sayılı HMK'nın 371/1-a ve 373/1. maddelerine göre, davalı vekilinin diğer temyiz itirazları reddedilirken, temyiz itirazlarının kabul edilerek kararın bozulmasına ve dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. Kanun maddeleri açıklama istenildiği için; 6100 sayılı HMK'nın 371/1-a maddesi, temyiz incelemesi sonucunda verilen kararın bozulmasıdır. 373/1. maddesi ise, bir kararın bozulması halinde dosyanın yeniden ilgili ilk derece mahkemesine gönderilmesini öngörmektedir.
4. Hukuk Dairesi         2021/5667 E.  ,  2022/8079 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi
    İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki istinaf yargılaması sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen karar davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacı vekili; 26/09/2015 tarihinde davalıya sigortalı araç ile seyir halindeyken gerçekleşen tek taraflı kazada yolcu olan davacının yaralanarak malul kaldığını belirterek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 3.000,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatının temerrüt tarihinden itibaren avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, dava değerini 204.088,71 TL'ye yükseltmiştir.
    Davalı vekili; davanın reddini savunmuştur.
    İlk derece mahkemesince; davanın kısmen kabulü ile 163.270,54 TL tazminatın temerrüt tarihi olan 17/02/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine dair verilen hüküm, davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine, karar verilmiş, Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, Bölge Adliye Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin diğer tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarara dayalı maddi tazminat istemine ilişkindir.
    Davacı vekili, müvekkilinin meydana gelen kazada yaralandığını ve malul kaldığını açıklayıp iş göremezlik tazminatı talebinde bulunmuştur.
    Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.Maluliyete ilişkin alınacak raporların 11/10/2008 tarihinden önce Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11/10/2008 tarihi ile 01/09/2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01/09/2013 tarihinden sonra Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 01/06/2015 tarihi ile 20/02/2019 tarihleri arasında Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliği, 20/02/2019 tarihinden sonra da Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirilmesi Hakkındaki Yönetmeliğe uygun olarak düzenlenmesi gerekir.
    Somut olayda, Uludağ Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı'nın 02/01/2017 günlü raporunda; davacının maluliyetinin Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine ekli cetvellerdeki hesaplama yöntemine göre değerlendirilmesi sonucunda depresif mizaçlı uyum bozukluğu, splenektomi ve sağ plantar fleksiyonu arazları nedeniyle davacının meslekte kazanma gücünü %59 oranında kaybettiği rapor edilmiştir.Mahkemece bu rapor hükme esas alınmış ise de raporda dayanak alınan yönetmelik kaza tarihinde yürürlükte olmadığı gibi raporu düzenleyen heyette, davacının dava konusu kazadan kaynaklı yaralanmasındaki psikiyatrik değerlendirmeleri yapacak uzman doktorun bulunmadığı anlaşıldığından karar vermeye elverişli bir rapor değildir. Eksik inceleme ile karar verilemez.
    Buna göre, davacının yaralanmadan kaynaklı maluliyetininin tespiti için tüm tedavi evraklarının getirtilip (kaza öncesinde psikiyatrik rahatsızlığının olup olmadığına dair tedavi belgelerinin de sorularak) değerlendirmek üzere içerisinde Psikiyatri ve Nöroloji uzmanının da bulunduğu bilirkişi heyetinden kaza tarihinde geçerli Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre temyiz eden davalının usuli kazanılmış hakları gözetilerek (davacıda kalıcı maluliyet bulunup bulunmadığı ve varsa oranının ne olduğu hususlarında bilirkşi heyetince gerekli görülmesi halinde bizzat muayenesi yapılarak, kaza ile illiyet bağı kuran ayrıntılı, gerekçeli, tıbbi tespitleri içeren, denetime elverişli bir rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken; eksik incelemeyle, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK'nın 371/1-a maddesi gereğince, Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına; HMK'nın 373/1. maddesi uyarınca, dosyanın Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi'ne ve Dairemiz karar örneğinin Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi'ne gönderilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 01/06/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Hemen Ara