Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/13214 Esas 2022/8075 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/13214
Karar No: 2022/8075
Karar Tarihi: 01.06.2022

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/13214 Esas 2022/8075 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Taraflar arasındaki trafik kazasından kaynaklı cismani zarara dayalı maddi tazminat istemine ilişkin tahkim davasında, davacının maluliyetinin tespiti için gerekli inceleme yapılmadığı gerekçesiyle İtiraz Hakem Heyeti kararı bozulmuştur. Ayrıca, avukatlarla temsil edilen davalarda vekalet ücreti için Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik'in 16. maddesinin 13. fıkrası uyarınca hesaplama yapılması gerektiği belirtilmiş olup, bu kanun maddesi hakkında açıklama yapılmıştır.
4. Hukuk Dairesi         2021/13214 E.  ,  2022/8075 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tahkim davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı itirazın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacı vekili; 01/08/2017 tarihinde müvekkilinin sevk ve idaresindeki araçla kaza tarihinde trafik sigortası bulunmayan aracın karıştığı kazada davacının yaralanarak %10 oranında malul kaldığını belirterek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 2.800,00 TL sürekli iş göremezlik ve 1.000,00 TL yol giderinin başvuru tarihinden itibaren temerrüt faizi ile birlikte davalı taraftan tahsiline karar verilmesini talep etmiş talebini 82.553.00 TL'ye yükseltmiştir.
    Davalı vekili; başvurunun reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince, başvurunun kabulü ile 82.553.00 TL sürekli sakatlık tazminatının 30/11/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ... Hesabından alınarak başvuru sahibine ödenmesine karar verilmiş, davalı vekilinin karara itirazı üzerine İtiraz Hakem Heyetince itirazın reddine dair verilen karara karşı davalı vekili tarafından temyiz yoluna başvurulmuştur.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, İtiraz Hakem Heyeti kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı vekilinin yerinde görülmeyen aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarara dayalı maddi tazminat istemine ilişkindir.
    Davacı vekili, müvekkilinin meydana gelen kazada yaralandığını ve malul kaldığını açıklayıp iş göremezlik tazminatı talebinde bulunmuştur.
    Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
    Somut olayda; kaza neticesinde davacının maruz kaldığı yaralanmaya ilişkin olarak alınan Dokuz Eylül Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından düzenlenen 21/10/2019 tarihli raporda, davacının kaza nedeniyle oluşan travma sonrası stres bozukluğu arazından dolayı maluliyeti % 10 olarak belirlenmiştir. Anılan bu raporun tanziminde, kaza tarihi itibariyle uygulanması gereken Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliği kullanılması, Dairemizin yerleşik uygulamalarıyla kabul edildiğinden kullanılan cetvel bakımından rapor usule uygundur. Ne var ki ; maluliyet raporunda, travma sonrası stres bozukluğunun tedavi ile işlevselliği kısmen düzelen tanımlaması yapılmış ancak ne kadar sürede düzelebileceği belirtilmemiştir. Eksik inceleme ile karar verilemez.
    Bu durumda, davacının yaralanmadan kaynaklı maluliyetininin tespiti için kazadan sonraki psikiyatrik şikayetleri ile uygulanan tedaviye yönelik tüm belgelerin (psikiyatri poliklinik kayıtları, reçeteler, ilaç raporları ) davacı taraftan sorulup, ilgili yerlerden temin edilmesinden sonra içerisinde psikiyatri uzmanının da bulunduğu bilirkişi heyetinden (ATK İhtisas Kurulu'ndan ya da üniversitelerin adli tıp bölümünden) kaza tarihinde yürürlükte olan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun şekilde, kazadan sonra oluştuğu belirtilen "travma sonrası stres bozukluğu" nedeniyle davacıda kalıcı maluliyet bulunup bulunmadığı ve varsa oranının ne olduğu ve maluliyet oranının davacının bakiye ömrü boyunca aynı oranda devam edip etmeyeceği hususlarında, bilirkişi heyetince gerekli görülmesi halinde bizzat muayenesi de yapılarak ayrıntılı, gerekçeli,kaza ile illiyet bağı kuran , denetime elverişli bir rapor alınarak temyiz eden davalının usuli kazanılmış hakları gözetilerek, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken; eksik incelemeyle, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    3- 5684 Sayılı Sigortacılık Kanunu 30/17 md. ve 19/01/2016 tarihli ve 29598 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik'in 6. maddesi ile Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik'in 16. maddesinin 13. fıkrasına "(13) (Ek:RG-19/1/2016-29598) tarafların avukat ile temsil edildiği hallerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücreti, her iki taraf için de Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biridir." hükmü eklenmiştir.
    Açıklanan nedenlerle; Uyuşmazlık Hakem Heyetince davacı yararına hükmedilecek vekalet ücreti için yukarıda adı geçen Yönetmelik'in 16. maddesinin 13. fıkrasının uygulanması gerektiği gözetilerek AAÜT'nin 13. maddesi gereğince hesaplanan vekalet ücretinin 1/5'i oranında maktu vekalet ücretinin altında kalmamak kaydıyla vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken tam nispi vekalet ücretine hükmedilmesi ve İtiraz Hakem Heyetince davalı sigorta şirketi vekilinin bu yöne ilişkin itiraz başvurusunun reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) ve (3) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle, İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 01/06/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Hemen Ara