Esas No: 2021/13686
Karar No: 2022/8357
Karar Tarihi: 07.06.2022
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/13686 Esas 2022/8357 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2021/13686 E. , 2022/8357 K.Özet:
Ticaret Mahkemesi tarafından verilen bir sigorta tahkim davasına ilişkin temyiz kararı incelenmiştir. Davacı, davalı sigorta şirketiyle sigortalı aracıyla karıştığı trafik kazası sonucu sürekli iş göremezlik tazminatı istemiştir. Hakem heyeti tarafından kabul edilen isteğin kısmen reddedilmesi üzerine yapılan İtiraz Hakem Heyeti kararı da temyiz edilmiştir. Kararda, Adli Tıp kurumundan maluliyet derecesinin doğru şekilde belirlenmesi gerektiği belirtilirken, kazaya ilişkin kusur dağılımına ilişkin çelişkili raporların bulunması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması gerektiği ifade edilmiştir. Sonuç olarak, Sigortacılık Kanunu, Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik'in 16/13. maddesi ve karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT'nin 17/2. maddesi uyarınca davacı yararına hükmedilecek vekalet ücretinin tarifeye uygun olması gerektiği belirtilmiştir.
Kanun maddeleri:
- 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu
- Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik'in 16/13. maddesi
- AAÜT'nin 17/2. maddesi
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki sigorta tahkim davasında itiraz hakem heyetince verilen kararın taraf vekilleri tarafından süresi içinde temyizi istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
K A R A R
Davacı vekili; 08/03/2018 tarihinde davalı tarafından ... ile sigortalanan araç ile davacının sevk ve idaresindeki aracın karıştığı çift taraflı trafik kazasında davacının yaralandığını belirterek fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla sürekli işgöremezlik tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili; başvurunun reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince, başvurunun kabulü ile 95.355,33 TL sürekli iş göremezlik tazminatının yasal faizi ile birlikte davalı ... şirketinden alınarak başvuru sahibine ödenmesine karar verilmiş, davalı vekilinin karara itirazı üzerine İtiraz Hakem Heyetince itirazın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Karar, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, İtiraz Hakem Heyet kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, taraf vekillerinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle, sürekli işgöremezlik tazminatı istemine ilişkindir.
Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
Maluliyete ilişkin alınacak raporların 11/10/2008 tarihinden önce Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğüne, 11/10/2008 tarihi ile 01/09/2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine, 01/09/2013 tarihinden sonra Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğine, 01/06/2015 tarihinden sonra da Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliğine uygun olarak düzenlenmesi gerekir.
Somut olayda, Uyuşmazlık Hakem Heyetince hükme esas alınan Tokat Üniversitesi Adli Tıp Başkanlığı’nın 04/11/2019 tarihli raporunda davacının maluliyetinin Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirilmesi Hakkındaki Yönetmeliğe ekli cetvellerdeki hesaplama yöntemine göre değerlendirilmesi sonucunda %32 engel oranı olduğu tespit edilmiş, Hakem Heyetince anılan rapor karara esas alınarak talebin kabulüne karar verilmiş, karara karşı itiraz edilmesi üzerine İtiraz Hakem Heyetince, davalı ... vekilinin hükme esas alınan maluliyet raporunun hatalı olduğuna dair yaptığı itiraz reddedilmiştir.
08/03/2018 kaza tarihi itibari ile yürürlükte olan " Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik" hükümleri esas alınması gerekirken kaza tarihinde yürürlükte olmayan yönetmeliğe göre düzenlenen raporun karara dayanak yapılması doğru olmamıştır.
O halde, İtiraz Hakem Heyetince, Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalından "Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik" hükümlerine göre usulüne uygun, denetime ve karar vermeye elverişli olacak şekilde davacının maluliyet derecesi ve oranının belirlenmesi amacıyla yeni bir rapor alınıp hasıl olacak sonuca göre, temyiz eden davalının lehine usuli kazanılmış haklar da gözetilmek suretiyle karar verilmek üzere kararın bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
3-Uyuşmazlık Hakem Heyetince, tarafların kusur dağılımına yönelik olarak; kazanın oluşumunda her iki tarafın %50 kusurlu olduğu kabul edilip hükme esas alınmıştır. Bu karara karşı davalı vekilinin itirazı İtiraz Hakem Heyetince reddedilmiştir.
Uyuşmazlık Hakem heyetince hükme esas alınan 22/05/2020 tarihli emniyet amiri trafik bilirkişi tarafından hazırlanan kusur raporunda; kaza tutanağındaki kroki ile kaza anlatımının çelişkili olduğu, davacı ile davalı beyanlarının uyuşmadığı, iki yönlü dar yolda bitişik yaklaşım geçişleri sırasında yolun orta ayrım çizgisi üzerinden karşılıklı sol ön kısımları ile birbirlerine çarptıkları, davalı tarafın yolun dar olmasına göre hızını ayarlayamadığından %50 kusurlu olduğu, davacının ise hızını trafik durumuna göre ayarlayamamaktan %50 kusurlu olduğu tespiti yapılmıştır.
Kaza tespit tutanağına göre,davacının KTK’nın 46/2-a maddesinde ;“..araçların gidiş yönüne doğru yolun sağından gitmesi, çok şeritli yollarda ise yol ve trafik durumuna göre hızının gerektirdiği şeritten sürmemek” kuralını ihlal ettiği, davalının ise kusurunun bulunmadığı tespit edilmiştir.
Bu hali ile aynı kazaya ilişkin düzenlenen bilirkişi raporu ile kaza tespit tutanağı arasında açık çelişki mevcuttur. Bu durumda, Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi, İTÜ Karayolları Kürsüsü veya Karayolları Genel Müdürlüğü Fen Heyetinden seçilecek uzman bilirkişi kurulundan kusur dağılımına ilişkin, önceki kusur raporu ve tüm dosyadaki delillerin değerlendirildiği, gerekçeli, denetime elverişli ve çelişkileri giderici kusur raporu alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme sonucu karar verilmesi doğru görülmemiştir
4-5684 sayılı Sigortacılık Kanunu, Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik'in 16/13. maddesi ve karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT'nin 17/2. maddesi gereği, davacı yararına hükmedilecek vekalet ücretinin, tarifeye göre belirlenen nispi vekalet ücretinin 1/5'i tutarında (maktu ücretin altında kalmamak kaydıyla) olması gerektiği gözetilmeden, davacı tarafa maktu ücretin altında vekalet ücretine karar verilmesi de doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2), (3) ve (4) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ve davalıya geri verilmesine 07/06/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.