Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/13742 Esas 2022/8426 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/13742
Karar No: 2022/8426
Karar Tarihi: 08.06.2022

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/13742 Esas 2022/8426 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sigorta tahkim davasıyla ilgili Ticaret Mahkemesi'nde görülen davada, davacının trafik kazası sonucu meydana gelen maluliyetinin arttığı iddiasıyla davalı şirketten daha fazla tazminat talep ettiği anlatılmaktadır. Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyeti talebi kabul ederek, davalıdan 115.536,00 TL maddi tazminat ödenmesine karar vermiştir. Ancak davalı vekili itiraz ederek, İtiraz Hakem Heyeti tarafından kararın kaldırılarak başvurunun reddine karar verilmiştir. Temyiz davası sonucunda ise, davacının maluliyet oranındaki artışın zaman içinde gelişen bir durum olup olmadığı araştırılması ve rapor alınması gerektiğinden, eksik inceleme nedeniyle kararın bozulması kararlaştırılmıştır.
İlgili yasa maddeleri: Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik.
4. Hukuk Dairesi         2021/13742 E.  ,  2022/8426 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki sigorta tahkim davasının Uyuşmazlık Hakem Heyetince yapılan yargılaması sonunda başvurunun kabulüne dair verilen kararın davalı vekilinin başvurusu üzerine yapılan itiraz incelemesinde İtiraz Hakem Heyetince itirazının ksbulüne dair verilen kararın süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacı vekili, davacının meydana gelen kazada yaralandığını ve malul kaldığını, cismani zararın tazmini amacı ile %30,2 maluliyet oranı üzerinden davalı ... şirketince ödeme yapıldıüğını, bu kez davacıda iyileşme süreci devam ettiğinden maluliyet oranının sürekli artış gösterdiğini belirterek maluliyete ilişkin alınan yeni raporda ise davacının maluliyet oranının % 52 olarak tespit edildiğini açıklayıp maluliyet oranındaki bu artış sebebi ile fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 15.000,00 TL maddi tazminatın tahsiline karar verilmesini talep etmiş, talebini 115.536,00 TL'ye arttırmıştır.
    Davalı vekili, talebin reddini savunmuştur.
    Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince, başvurunun kabulü ile 115.536,00 TL maddi tazminatın 26/09/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiş; karara karşı davalı vekilince itiraz edilmesi üzerine İtiraz Hakem heyetince davalı vekilinin itirazının kabulü ile uyuşmazlık hakem heyeti kararının kaldırılarak başvurunun esastan reddine karar verilmiş; karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dava, trafik kazasından kaynaklanan iş göremezlik tazminatı istemine ilişkindir.
    Başvuru sahibi vekili, davacının meydana gelen kazada yaralandığını ve malul kaldığını, cismani zararın tazmini amacı ile %30,2 maluliyet oranı üzerinden davalı ... şirketince ödeme yapıldığını, bu kez davacıda iyileşme süreci devam ettiğinden maluliyet oranının sürekli artış gösterdiğini belirterek maluliyete ilişkin alınan yeni raporda ise davacının maluliyet oranının % 52 olarak tespit edildiğini açıklayıp maluliyet oranındaki bu artış sebebi ile aradaki farka ilişkin maddi tazminatın tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Gelişen durum; olay sonucu meydana geldiği halde, başlangıçta bilinen yaralanmalar dışında, sonradan ortaya çıkan veya gelişen, olaya bağlı vücut bütünlüğünü bozan sonuçlar olarak tanımlanabilir.
    Trafik kazası sonucu yaralanmalar nedeni ile ortaya çıkan zarar, kendi özel yapısı içerisinde, sonradan değişme eğilimi gösteriyor, zararı doğuran eylem veya işlemin doğurduğu sonuçlarda (zararın nitelik veya kapsamında) bir değişiklik ortaya çıkıyor ise, artık "gelişen durum" ve dolayısıyla, gelişen bu durumun zararın nitelik ve kapsamı üzerinde ortaya çıkardığı değişiklikler söz konusu olacaktır. Böyle hallerde, zararın kapsamını belirleyecek husus, gelişmekte olan bu durumdur ve bu gelişme sona ermedikçe zarar henüz tamamen gerçekleşmiş olamayacaktır.

    Gelişen durumun varlığı halinde gelişen durum yönünden yeniden dava açılabilmesi mümkündür. Gelişen durumun olup olmadığı ise her olaya özgü olarak kanıtlara göre değerlendirilir.
    Davacıdaki yaralanmanın hangi tarihte tedaviyle tamamen sona erdiği, bu yaralanmadan dolayı gelişen bir durum olup olmadığı, varsa hangi tarihte gelişen durumun sona erdiği; diğer bir anlatımla, daimi iş gücü kaybının kesin olarak belirlenebilmesi için tedavilerinin ne zaman sona ereceği ve kesin maluliyet oranının hangi tarihte belirlenebileceği gerçek zararın tespiti açısından önemlidir.
    Somut olayda; davalı ... şirketinin davacı tarafa 17/01/2018 tarihli... Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı raporunda belirlenen %30,2 maluiyet oranı üzerinden 02/07/2018 tarihinde 177.904,00 TL ödeme yaptığı anlaşılmaktadır.
    Eldeki dosyada davacı taraf 18/07/2019 tarihli davacının %52 oranında malul olduğunu belirten İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi raporunu dosyaya sunmuş olup, bu rapor içeriğinde 17/01/2018 tarihli... Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı raporu yönünden değerlendirme bulunmamaktadır. Ayrıca rapordaki maluliyet oranı kaza tarihinde yürürlükte olmayan yönetmelik hükümlerine göre hazırlanmıştır.
    Yine yargılama aşamasına hakem heyetince alınan 05/08/2020 tarihli davacının %56 malul olduğunu belirten İstanbul Medeniyet Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı raporunda da 17/01/2018 tarihli... Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı raporundan bahsedilmediği, ödemenin yapıldığı 02/07/2018 tarihinden sonra davacının maluliyet oranında gelişen durum olup olmadığı yönünde değerlendirme bulunmamaktadır.
    Maluliyet oranları bakımından fahiş fark bulunmakla birlikte, bu farklılığın maluliyet oranında zaman içinde ortaya çıkan gelişen durum olup olmadığı konusunda yapılmış bir araştırma da yoktur.
    Açıklanan vakıalar karşısında İtiraz Hakem Heyeti'nce; tüm tedavi evraklarının, dosyada bulunmayan 17/01/2018 tarihli... Üniversitesi Adlİ Tıp Anabilim Dalı raporu,...Şehir Hastanesinin 10/08/2018 tarihli raporunun dosyaya teminin sağlanması, maluliyet oranları bakımından fahiş fark bulunduğu dikkate alınarak, raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi ile oran farklılığının maluliyette artış olarak kabul edilip edilemeyeceği (maluliyet belirlemesine esas teşkil eden fiziksel ve fonksiyonel arazlarda zaman içinde gelişim olup olmadığı) hususlarında ,kaza tarihinde yürürlükte olan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre gerekçeli, denetime elverişli ve kaza ile illiyet bağının kurulduğu rapor alınması ile oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik incelemeyle yazılı biçimde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 22/06/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Hemen Ara