Esas No: 2021/13919
Karar No: 2022/8570
Karar Tarihi: 09.06.2022
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/13919 Esas 2022/8570 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2021/13919 E. , 2022/8570 K.Özet:
Sigorta tahkim yargılaması sonucunda davacı, trafik kazası sonucu yaşadığı maluliyet nedeniyle daha fazla tazminat talep etmiş, Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından talebin kabul edilmesine karar verilmiştir. Ancak davalı tarafından yapılan itiraz sonrasında İtiraz Hakem Heyeti, sadece vekalet ücreti yönünden davacı lehine karar vermiş ve diğer itirazları reddetmiştir. Davalı tarafından yapılan temyiz başvurusu sonrasında Hukuk Dairesi, ilk olarak diğer temyiz itirazlarını reddetmiş, ancak maluliyet oranının belirlenmesi konusunda eksik inceleme yapıldığından kararın bozulmasına karar vermiştir.
Kanun Maddeleri:
- Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü
- Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği
- Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği
- Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliği
- Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirilmesi Hakkındaki Yönetmelik
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki sigorta tahkim yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince başvurunun kabulüne dair karara karşı davalı vekili tarafından itiraz edilmesi üzerine İtiraz Hakem Heyeti tarafından verilen 15/12/2020 tarih 2020/İHK-28108 sayılı itirazın kısmen kabulüne dair verilen kararın süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili; 10/10/2016 tarihinde müvekkilinin yolcu olarak bulunduğu araç ile davalıya ... ile sigortalanan araç arasında gerçekleşen çift taraflı trafik kazasında davacının yaralandığını ve malul olduğunu 86.994,61 TL ödeme yapılmış ise de yeterli olmadığını beyan ederek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 5.000,00 TL sürekli maluliyet tazminatının temerrüt tarihinden itibaren yasal yada ticari faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir. Bilirkişi raporu doğrultusunda talebini 44.077,16 TL olarak artırmıştır.
Davalı vekili; davacıya ödeme yaptıklarını ve sorumluluklarının kalmadığını, kusur oranının tespit edilmesi gerektiğini, THR 2010 tablosu ile müterafık kusurun dikkate alınarak, başvurunun reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince, başvurunun kabulü ile 44.077,16TL sürekli iş göremezlik tazminatının 09/01/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Karara karşı davalı vekili itiraz etmiştir. İtiraz Hakem Heyetince davacı lehine verilen vekalet ücreti yönünden yapılan itirazın kabulü diğer itirazların ise reddine dair verilen karara karşı davalı vekili tarafından temyiz yoluna başvurulmuştur.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerekçelere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince:
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarara dayalı maddi tazminat istemine ilişkindir.
Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.Maluliyete ilişkin alınacak raporların 11/10/2008 tarihinden önce Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğüne, 11/10/2008 tarihi ile 01/09/2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine, 01/09/2013 tarihinden sonra Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğine, 01/06/2015 tarihi ile 20/02/2019 tarihleri arasında Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliğine, 20/02/2019 tarihinden sonra da Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirilmesi Hakkındaki Yönetmeliğine uygun olarak düzenlenmesi gerekir.
Somut olayda; Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından hükme esas alınan Diyarbakır Sağlık Bilimleri Üniversitesi Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi tarafından verilen 21/11/2019 tarihli sağlık kurulu raporunda davacının kazadan kaynaklı maluliyet oranının %5 olduğu rapor edilmiş ise de raporda hangi yönetmelik hükümlerine göre tanzim edildiği belli değildir.
10/10/2016 kaza tarihi itibari ile Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik yürürlükte olup, hükme asas alınan rapor üniversitelerin adli tıp anabilim dalı başkanlıklarından alınmadığı gibi raporu düzenleyen doktorlar arasında adli tıp uzmanı da bulunmamakta olup içerik olarak Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun, denetime elverişli ve yeterli bir rapor değildir.
Bu durumda, İtiraz Hakem Heyetince, temyiz edenin sıfatına göre, davacı tarafından kararın temyiz edilmediği de dikkate alınarak, usuli kazanılmış haklar gözetilerek, davacının maluliyet oranının tespiti için, davacının yaralanmasına ilişkin tüm tıbbi belgeler dosyaya getirtilerek, kaza ile illiyet bağının kurulduğu, Adli Tıp Kurumu ya da üniversitelerin adli tıp anabilim dalı başkanlıklarından davacının maluliyet durumuna ilişkin kaza tarihi itibari ile yürürlükte bulunan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun, yeni bir rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırma sonucu sonucu hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
3-Uyuşmazlık Hakem Heyetince hükme esas alınan 18/08/2020 tarihli aktüer bilirkişi raporunda; rapor tarihinde 28,95 yaşında olan davacının TRH 2010 Yaşam Tablosu'na göre muhtemel bakiye ömür süresi belirlenmeden, davacının 99 yaşına kadar yaşama ihtimali olduğu kabul edilerek ve bu yaş baz alınarak "irat yöntemi" ile işleyecek/ bilinmeyen devre hesabının yapılmış olduğu anlaşılmış olup, bu yönüyle raporun denetime elverişli olmadığı görülmüştür.
Bu durumda; davacının TRH 2010 Yaşam Tablosu'na göre bakiye ömür süresi belirlenerek, aktif ve pasif dönem başlangıç ve bitiş tarihleri ile süreleri gösterilmek suretiyle daha önce rapor düzenleyen bilirkişiden denetime elverişli ek rapor alınıp, oluşacak sonuca göre hükmü temyiz eden davalı lehine oluşan usuli kazanılmış hak da dikkate alınmak suretiyle karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle yazılı biçimde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) ve (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle, Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 09/06/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.