Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/15913 Esas 2022/8563 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/15913
Karar No: 2022/8563
Karar Tarihi: 09.06.2022

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/15913 Esas 2022/8563 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2021/15913 E.  ,  2022/8563 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istenmesi üzerine Uyuşmazlık Hakem Heyetince yapılan yargılama sonucunda; başvurunun kabulüne dair verilen kararın davalı vekilinin başvurusu üzerine yapılan itiraz incelemesinde; İtiraz Hakem Heyetince itirazın reddine dair verilen 10/11/2020 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.

    K A R A R
    Davacı vekili; davalı ... şirketine sigortalı araç ile davacı idaresindeki motosikletin karıştığı kaza sonucu davacının yaralandığını, sunulan raporda maluliyet oranının %21 olarak belirlendiğini, belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla toplam 5000 TL tazminatın davalıdan tahsilini talep etmiş, 22/07/2020 tarihli dilekçe ile talebini 89.351.77 TL 'ye yükseltmiştir.
    Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından; başvuru sahibinin talebinin kabulüne 71.481.41 TL tazminatın 27/03/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline
    dair verilen karara davalı vekili tarafından yapılan itiraz üzerine İtiraz Hakem Heyeti tarafından, davalı vekilinin itirazının reddine karar verilmiş; karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dava, trafik kazası sonucu oluşan bedensel zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
    Somut olayda resmi görevliler tarafından tutulan kaza tespit tutanağında davacı sürücü ... şerit izleme ve değiştirme kuralını ihlal ettiğinden tam kusurlu bulunmuş davalı şirkete sigortalı dava dışı araç sürücüsünün ise kusuru olmadığı belirtilmiştir. Uyuşmazlık ve İtiraz Hakem Heyetince hükme esas alınan soruşturma dosyasında mevcut trafik uzmanı bilirkişi raporunda ise davacı sürücü şerit izleme kuralını ihlal ettiğinden %50, dava dışı karşı araç sürücüsü ise kontrolsüz kavşakta geçiş hakkına riayet etmediğinden %50 kusurlu bulunmuştur. Bu haliyle trafik kazası tespit tutanağı ve hükme esas alınan bilirkişi raporu arasında çelişki olduğu açıktır.
    O halde, İtiraz Hakem Heyetince, soruşturma dosyası ve varsa ceza mahkemesi dosyası da, dosya içerisine alınarak,dosyanın Adli Tıp Kurumu, İTÜ Kürsüsü veya Karayolları Genel Müdürlüğü Trafik Fen Heyeti gibi kurumlardan seçilecek konusunda uzman bilirkişi kuruluna tevdii ile kaza tespit tutanağı ve eldeki davada alınan bilirkişi raporunun birlikte irdelenerek tüm dosya kapsamı ile oluş şekline göre olaydaki kusur oranlarının duraksamaya yer vermeyecek şekilde tespiti ve meydana gelebilecek çelişkilerin giderilmesi yönünden ayrıntılı, gerekçeli ve denetime açık rapor alınması, ondan sonra dosyadaki tüm deliller birlikte değerlendirilip varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    3-Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının doğru biçimde belirlenmesi gereklidir. Sözkonusu belirlemenin ise, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan yönetmelik hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
    Davaya konu kazanın gerçekleştiği tarih (18/06/2019) itibariyle 20/02/2019 tarihli Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik yürürlükte olup, davacının maluliyetinin bu yönetmelik hükümlerine göre belirlenmesi gereklidir. Bu yönetmeliğin 2 nolu ek cetveli olan özür oranları cetvelinin "alt ekstremiteye ait sorunlarda özürlülük oranları" başlıklı 3.maddesinde " ... özürlülük hastanın mevcut durumuna göre belirlenmeli, kişi özrünün zaman içerisinde değişebilme ihtimali varsa rapor süreli olarak verilmelidir. Devamlı özürlülük raporu verilmeden önce, hastada iyileşmenin durduğu, son bir senedir herhangi bir düzelmenin olmadığı tespit edilmelidir. Alt ekstremitenin sürekli bozukluklarının değerlendirilmesinde anatomik, tanısal ve fonksiyonel yöntemler kullanılır" düzenlemesine yer verilmiştir.
    Somut olayda; kaza neticesinde davacının maruz kaldığı yaralanmaya ilişkin olarak Balıkesir Üniversitesi sağlık uygulama araştırma hastanesi tarafından (kazadan yaklaşık 9 ay sonra) düzenlenen 19/03/2020 tarihli raporda, davacının kaza nedeniyle oluşan maluliyeti % 21 olarak belirlenmiştir. Anılan bu raporun tanziminde 20/02/2019 tarihli Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik ekindeki cetveller kullanılarak belirleme yapılması yerinde olmakla birlikte, davacının kazada oluşan alt ekstremite özür durumu için yönetmelikteki 1 yıllık süre gözetilmemiş ve bu hususta bir değerlendirme de yapılmamıştır.
    Açıklanan hukuki ve maddi vakıalar karşısında; davacının yeniden muayenesi de yapılarak kaza nedeniyle maluliyeti oluşup oluşmadığı ve varsa maluliyet oranının, 20/02/2019 tarihli Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümleri ile ekindeki cetvellere göre belirlenmesi için, rapor düzenleyen bilirkişi kurulundan ek rapor alınıp oluşacak sonuca göre (maluliyet oranı bakımından davalı lehine oluşan usuli kazanılmış haklar dikkate alınarak) karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
    4-5684 sayılı Sigortacılık Kanunu, Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik'in 16/13. maddesi ve karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT'nin 17/2. maddesi gereği, davacı yararına hükmedilecek vekalet ücretinin, tarifeye göre belirlenen nispi vekalet ücretinin 1/5'i tutarında (maktu ücretin altında kalmamak kaydıyla) olması gerektiği gözetilmeden, fazla vekalet ücretine karar verilmesi de doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) , (3) ve (4) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA; dosyanın hakem kararının saklanması kararını veren İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi'ne gönderilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 09/06/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Hemen Ara