Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2020/26043 Esas 2022/11267 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
2. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/26043
Karar No: 2022/11267
Karar Tarihi: 02.06.2022

Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2020/26043 Esas 2022/11267 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanık, kaybolmuş veya hata sonucu ele geçmiş çekler üzerinde tasarruf suçundan mahkum edilmiştir. Ancak, keşidecinin çekleri hangi hukuki ilişki için düzenlediği, kime verdiği ve çeki sanığın nasıl aldığı konusunda yeterli araştırma yapılmadan eksik kovuşturma sonucu hüküm verilmiştir. Sanık, davanın açıldığı tarihten sonra ölmüştür. İlamın tekerrüre esas alınan yönünün denetime olanak vermesi açısından dosyaya alınması gerektiği gözetilmemiştir. Ayrıca, CMK'nın 251. maddesinde yapılan düzenlemeler doğrultusunda yeniden değerlendirme yapılması gerektiği belirtilmiştir. Kanun maddeleri ise şu şekildedir:
- 5237 sayılı TCK'nın 64/1. maddesi
- 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddesi
- CMK'nın 251. maddesi
- 7188 sayılı Kanun'un 24. maddesi
- Anayasa'nın 38. maddesi
- 5237 sayılı TCK'nın 7. maddesi.
2. Ceza Dairesi         2020/26043 E.  ,  2022/11267 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Kaybolmuş veya hata sonucu ele geçmiş eşya üzerinde tasarruf
    HÜKÜM : Mahkumiyet, beraat

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    1) Müşteki ...'ın ...'a sattığı mal karşılığında keşidecisi ... olan 22/04/2013 tanzim 6000.TL bedelli 3951527 nolu ve 09/05/2013 tanzim 2.500.TL bedelli 3951523 nolu iki adet çek aldığı ancak müştekinin bu çekleri 19/01/2013 tarihinde kaybettiği, 3951523 nolu çekin ... tarafından 09/05/2013 tarihinde Denizbank Denizli Şubesine ibraz edilerek tahsil edildiği, 3951527 nolu çekin ise yine ... tarafından 30/04/2013 tarihinde Denizbank Denizli Şubesine ibraz edilerek tahsil edildiği olayda, sanık ...’in çekleri aldığını bildirdiği ... ile suça konu çeki keşide eden ...’ın tanık sıfatıyla dinlenilerek, keşidecinin çekleri hangi hukuki ilişki için düzenledikleri, kime verdikleri, çekin sanığın eline ne şekilde, hangi hukuki ilişkiye dayanılarak geçtiği adı geçenlerden sorulup, araştırılarak, gerekirse keşideci ve sanığın imza ve yazı örnekleri alınarak, çekin sahte olarak düzenlenip düzenlenmediği, olayda nitelikli dolandırıcılık suçunun unsurlarının oluşup oluşmadığı tespit edilmeden eksik kovuşturma sonucu hüküm kurulması,
    2) UYAP ortamından alınan nüfus kayıt örneğine göre, sanık ...’in karar tarihinden sonra, 25/10/2021 tarihinde öldüğü anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK'nın 64/1. ve 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddeleri uyarınca sanık hakkında açılan kamu davasının düşürülmesine karar verilmesinde zorunluluk bulunması,
    Kabule göre de;
    3) Sanık ... ile ilgili tekerrüre esas alınan ilamın denetime olanak vermesi açısından dosyaya alınması gerektiğinin gözetilmemesi,
    4) 24.10.2019 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 17.10.2019 tarihli ve 7188 sayılı Kanun’un 24. maddesiyle değişik CMK'nın 251. maddesinde Basit Yargılama Usulü düzenlenmiş olup, bu düzenlemenin uygulanmasıyla ilgili olarak, CMK'nın 7188 sayılı Kanunla eklenen geçici 5. maddenin birinci fıkrasının (d) bendinde yer alan “Hükme bağlanmış” ibaresinin, Anayasa Mahkemesinin 14.01.2021 tarihli ve 2020/81 E., 2021/4 K. sayılı kararıyla "Basit yargılama usulü" yönünden Anayasa'nın 38. maddesine aykırı görülerek iptaline karar verilmesi karşısında, temyiz incelemesi yapılan ve CMK'nın 251/1. maddesi kapsamına giren suç yönünden; Anayasa’nın 38. maddesiyle 5237 sayılı TCK'nın 7 ve CMK'nın 251. maddeleri gereğince yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafii ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sanık ... yönünden diğer yönleri incelenmeyen hükmün açıklanan sebepten dolayı istem gibi BOZULMASINA,02.06.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.








    Hemen Ara