Esas No: 2021/15344
Karar No: 2022/11261
Karar Tarihi: 02.06.2022
Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2021/15344 Esas 2022/11261 Karar Sayılı İlamı
2. Ceza Dairesi 2021/15344 E. , 2022/11261 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, iş yeri dokunulmazlığını bozma, mala zarar verme
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın yokluğunda verilen 11/11/2015 tarihli kararın tebliği için adı geçenin bilinen en son adresi esas alınarak Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine göre normal tebligat çıkarılıp, çıkarılan tebligatın iade edilmesi halinde, aynı Kanun'un 21/2. maddesi uyarınca adres kayıt sistemindeki adres bilinen en son adres olarak kabul edilerek, bu adrese yapılması gerekirken, dosya kapsamına göre yokluğunda verilen kararın sanığın son bilinen adresine tebligat yapılmadan, MERNİS adresine tebliğe çıkarıldığı ve yapılan tebliğ işleminin usulüne uygun olmadığının anlaşılması karşısında; öğrenme üzerine sanığın yapmış olduğu 18/04/2016 tarihli temyiz isteminin süresinde olduğu belirlenerek yapılan incelemede;
1- Suça sürüklenen çocuk hakkında mala zarar verme suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Suç tarihinde 15-18 yaş grubunda bulunan suça sürüklenen çocuğun mala zarar verme suçundan eylemine uyan TCK'nın 151/1, 31/3. maddelerinde öngörülen cezanın üst sınırına göre aynı Kanun’un 66/1-e ve 66/2. maddeleri uyarınca hesaplanan 5 yıl 4 aylık asli dava zamanaşımının, 12/11/2015 olan karar tarihinden inceleme tarihine kadar dolmuş bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafii ve o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi uyarınca halen yürürlükte bulunan, 1412 sayılı CMUK'nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, suça sürüklenen çocuk hakkında açılan kamu davasının, 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddesi gereğince zamanaşımı nedeniyle DÜŞÜRÜLMESİNE,
2- Suça sürüklenen çocuk hakkında iş yeri dokunulmazlığını ihlal etme, sanık hakkında ise mala zarar verme suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Suç adının gerekçeli karar başlığında iş yeri dokunulmazlığının ihlali yerine konut dokunulmazlığının ihlali olarak yazılması mahallinde düzeltilebilir yazım hatası kabul edilmiş; sanık hakkında, 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarihinde yürürlüğe giren 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının, 15.04.2020 gün ve 31100 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’un 10. maddesi ile TCK’nın 53. maddesinde yapılan değişiklikle birlikte infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, gerekçeye, hakimin kanaat ve takdirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükümlerin istem gibi ONANMASINA,
3- Sanık hakkında iş yeri dokunulmazlığını ihlal etme suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Suç adının gerekçeli karar başlığında iş yeri dokunulmazlığının ihlali yerine konut dokunulmazlığının ihlali olarak yazılması mahallinde düzeltilebilir yazım hatası kabul edilmiş; 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarihinde yürürlüğe giren 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının, 15.04.2020 gün ve 31100 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’un 10. maddesi ile TCK’nın 53. maddesinde yapılan değişiklikle birlikte infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüş, dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak,
Sanık hakkında iş yeri dokunulmazlığını bozma suçundan hüküm kurulurken 5237 sayılı TCK'nın 116/4., 119/1-c, 43/1. maddeleri gereğince belirlenen 2 yıl 6 ay hapis cezasından, aynı Kanun'un 62/1. maddesi uyarınca 1/6 oranında indirim yapılırken 2 yıl 1 ay hapis cezası yerine hesap hatası sonucu 2 yıl 3 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına karar verilmek suretiyle fazla ceza tayini,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görüldüğünden hükmün bu sebeplerden dolayı 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak bu aykırılıkların aynı Kanun'un 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün olduğundan, sanık hakkında 5237 sayılı 116/4., 119/1-c, 43/1. maddeleri gereğince belirlenen 2 yıl 6 ay hapis cezasından, aynı Kanun'un 62/1. maddesi uyarınca 1/6 oranında indirim yapılarak 2 yıl 1 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, karar verilmek suretiyle diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
3- Sanık ve suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik yapılan temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Sanık hakkında, 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarihinde yürürlüğe giren 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının, 15.04.2020 gün ve 31100 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’un 10. maddesi ile TCK’nın 53. maddesinde yapılan değişiklikle birlikte infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüş, dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
a- Suça sürüklenen çocuğa hırsızlık suçundan hükmolunan sonuç cezanın miktarı itibariyle 5237 sayılı TCK'nın 51/1. maddesi uyarınca ertelenmesi mümkün olduğu ve suça sürüklenen çocuk müdafiinin 12/11/2015 tarihli duruşmada lehe hükümlerin uygulanmasına ilişkin talebi erteleme ile ilgili hükümleri de kapsadığı halde bu konuda olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
b- 29.05.2014 tarihli tutanağa göre, sanık ...’ın ağabeyinin, müştekinin iş yerlerinden çalınan eşyalardan bir adet televizyonu kolluk görevlilerine teslim ettiğinin anlaşılması karşısında; soruşturma aşamasındaki kısmi iade nedeniyle sanık ... hakkında TCK'nın 168/1-4. maddesinin uygulanmasına rızası olup olmadığı müştekiden sorularak anılan maddenin uygulanma koşulları araştırılıp sonucuna göre etkin pişmanlık hükmünün uygulama olanağının tartışılması gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık, suça sürüklenen çocuk müdafii ve o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebepten dolayı istem gibi BOZULMASINA, 02/06/2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.