Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/13345 Esas 2022/8607 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/13345
Karar No: 2022/8607
Karar Tarihi: 13.06.2022

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/13345 Esas 2022/8607 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Taraflar arasındaki trafik kazası sonucu oluşan bedensel zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkin davada, davalının trafik sigortacısı olduğu aracın yaya konumundaki davacıya çarpması sonucunda davacının yaralanıp %11 oranında malul kaldığı belirtilerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 40.472,00 TL tazminatın avans faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep edildiği anlaşılmaktadır. Mahkeme, davacının KATÜ Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından düzenlenen maluliyet raporunun kaza tarihinde yürürlükte olan yönetmelik hükümleri ile ekindeki cetvellere uygun biçimde, konusunda uzman doktor heyeti tarafından ve kazadaki yaralanma ile maluliyet arasındaki illiyet bağı da kurularak düzenlendiği, karara esas alınabilir bir rapor olduğu ve dava şartı eksiğinin bulunmadığı gözetilmek suretiyle, davalı vekilinin itirazının kabulüyle verilen İHH kararının bozulmasına karar vermiştir.
Kanun Maddeleri:
- 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 97. maddesi
- Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları
4. Hukuk Dairesi         2021/13345 E.  ,  2022/8607 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davası üzerine, Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından davanın kabulüne ve İtiraz Hakem Heyeti tarafından davalı vekilinin itirazının kabulü ile davanın usulden reddine dair verilen kararın davacı vekili tarafından süresi içinde temyizi istenilmekle, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.

    K A R A R

    Davacı vekili; davalının trafik sigortacısı olduğu aracın yaya konumundaki davacıya çarpmasıyla oluşan kaza sonucunda davacının yaralanıp %11 oranında malul kaldığını, davalı tarafından yapılan ödemenin yetersiz olduğunu belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 40.472,00 TL tazminatın avans faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş; 12/08/2020 tarihli ıslah dilekçesiyle, taleplerini 60.621,24 TL'ye yükseltmiştir.
    Davalı vekili; davacıya 10/03/2020'de 27.393,00 TL'nin ödenmesiyle sorumluluklarının son bulduğunu, maluliyet oranını kabul etmediklerini belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından; davanın kabulü ile 60.149,24 TL sürekli işgücü kaybı tazminatı ve 472,00 TL rapor ücreti olmak üzere toplam 60.621,24 TL'nin 23/03/2020 tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline dair verilen karara davalı vekili tarafından yapılan itiraz üzerine, İtiraz Hakem Heyeti tarafından, davalı vekilinin itirazının kabulü ile UHH kararının kaldırılmasına; davacının davalıya ve tahkime başvuru sırasında sunduğu maluliyet raporunun yönetmelik hükümlerine uygun biçimde ve yetkili sağlık kurulu tarafından düzenlenmediği, davadan önce sigortacıya başvuru sırasında sunulması zorunlu olan belgelerle gerekli başvuru yapılmasının dava şartı olduğu gerekçesiyle, davanın usulden reddine karar verilmiş; karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, trafik kazası sonucu oluşan bedensel zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
    Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının doğru biçimde belirlenmesi gereklidir. Söz konusu belirlemenin ise haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan yönetmelik hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
    Somut olayda; kaza neticesinde davacının maruz kaldığı yaralanmaya ilişkin olarak KATÜ Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından düzenlenen 24/01/2020 tarihli raporda, davacının kaza nedeniyle oluşan maluliyeti %11 olarak belirlenmiştir. Anılan bu raporun tanziminde, 30/03/2013 tarihli Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümleri ile ekindeki cetvellere göre belirleme yapıldığı görülmekte olup, raporun kaza tarihi itibariyle yürürlükte olan yönetmeliğe uygun olduğu açıktır.
    İtiraz Hakem Heyeti tarafından; davacının davalıya başvuru sırasında sunduğu maluliyet raporunun usule uygun düzenlenmediği ve KTK'nın 97. maddesi ile ... Genel Şartları gereği gerekli olan tüm belgeler ile başvuru yapılmadığı, tahkime başvurulmadan önce usulüne uygun yapılmış başvuru bulunmasının dava şartı olduğu gerekçesiyle, davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.
    Dava şartları, davanın esası hakkındaki yargılamanın devamı için gerekli olan şartlar olup, davanın açılabilmesi için değil mahkemenin davanın esasına girebilmesi için aranan kamu düzeni ile ilgili zorunlu koşullardır. Bu nitelikleri gereği de eksiklik bulunması halinde tamamlanabilir olup olmadıklarına göre ve 6100 sayılı HMK'nın 114 ile 115. maddelerindeki düzenlemeler kapsamında ele alınmaları gerekir. Davanın esasına girilmesine engel olacak nitelikteki dava şartı eksiğinin giderilmesinin her zaman mümkün olduğu durumlarda, HMK'nın 115/2. maddesi gereği eksikliğin giderilmesi için kesin süre verilip sonucuna göre karar verilmelidir.
    2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 97. maddesi ile Zorunlu Mali Sorumluk Sigortasından faydalanmak isteyen hak sahiplerinin dava yoluna gitmeden önce sigortacıya yazılı başvuru yapması gerektiği düzenlenmiştir. Başvurunun yapıldığı; ancak, eksik ya da usule uygun olmayan belge ile başvurulduğu savunmasının olduğu durumlarda usule uygun olmadığı savunulan belgedeki eksikliğin tamamlanabileceği kabul edilmelidir.
    Açıklanan hukuki ve maddi vakıalar karşısında; 24/01/2020 tarihli maluliyet raporunun kaza tarihinde yürürlükte olan yönetmelik hükümleri ile ekindeki cetvellere uygun biçimde, konusunda uzman doktor heyeti tarafından ve kazadaki yaralanma ile maluliyet arasındaki illiyet bağı da kurularak düzenlendiği, karara esas alınabilir bir rapor olduğu ve dava şartı eksiğinin bulunmadığı gözetilmek suretiyle, davalı vekilinin UHH kararına ilişkin diğer itirazları da incelenerek karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle, dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İHH kararının BOZULMASINA; dosyanın, hakem dosyasının saklanması kararını veren İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi'ne gönderilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 13/06/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Hemen Ara