Esas No: 2021/13546
Karar No: 2022/8612
Karar Tarihi: 13.06.2022
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/13546 Esas 2022/8612 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2021/13546 E. , 2022/8612 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki trafik kazası sonucu oluşan bedensel zarar nedeniyle maddi tazminat davası hakkında Uyuşmazlık Hakem Heyetince yapılan inceleme sonucunda; başvurunun kabulüne dair verilen kararın davalı vekilinin başvurusu üzerine yapılan itiraz incelemesinde; İtiraz Hakem Heyetince davalının itirazının reddine dair verilen 23/12/2020 tarih ve 2020/İHK-28927 sayılı kararın davalı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmesi üzerine temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği görüşüldü;
K A R A R
Davacı vekili; 16/09/2014 tarihinde davalıya trafik sigortalı aracın, davacının sürücüsü olduğu motosikletle çarpışmasıyla meydana gelen çift taraflı trafik kazası sonucu davacının yaralanarak %18 oranında malul kaldığını, tıbbi iyileşme süresinin 75 gün olduğunu, davalıya yapılan başvurunun reddedildiğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 4.500,00 TL sürekli ve 500,00 TL geçici iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 5.000,00 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş; 04/06/2020 tarihli ıslah dilekçesiyle talebini toplam 219.452,94 TL ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Uyuşmazlık Hakem Heyetince; başvurunun kabulü ile 219.452,94 TL tazminatın 5.000,00 TL'sinin 17/02/2020 tarihinden ve 214.451,94 TL'sinin 04/06/2020 ıslah tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; karara karşı davalı vekili itiraz yoluna başvurmuştur. İtiraz Hakem Heyetince; davalının itirazının reddine dair verilen hüküm, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, İtiraz Hakem Heyeti kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartılışıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve özellikle kaza tarihinde yürürlükte olan yönetmelik hükümlerine göre düzenlenen maluliyet raporunun hükme esas alınmasında bir usulsüzlük görülmemesine, itiraz aşamasında ileri sürülmeyen sebeplerin temyiz aşamasında ileri sürülmesinin mümkün olmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazası sonucu oluşan bedensel zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Zararın meydana gelmesinde veya artmasında mağdurun da kusurunun bulunması halinde söz konusu olan müterafik kusur 6098 sayılı TBK’nın 52. maddesinde düzenlenmiştir. Mağdurun kusurunun zararın meydana gelmesinde başlıca etken olması halinde zarar verenin sorumluluğunun kalkması söz konusu olabileceği gibi, belirlenen kusura göre zarar ve ziyandan indirim yapılmasını da gerektirebilir. Müterafik kusura ilişkin savunma bir def’i olmadığından, mahkemece bu yönde bir savunma olmasa dahi resen araştırılması ve tartışılması gerekmektedir.Somut olayda; kaza tespit tutanağında, davacının idaresindeki motosikletiyle seyir halindeyken kazaya karıştığı, kaskın takılı olup olmadığı hususuyla ilgili bir tespit yapılamadığı görülmektedir. Kaza sonucu davacının yüzünden, el parmağı ve diz bölgesinden yaralandığı, çenesinin kırıldığı, maluliyetinin de anılan yaralanmadan kaynaklanan çiğneme ve konuşmayı ileri derecede güçleştiren alt ve üst çene kırığına ilişkin olduğu, İtiraz Hakem Heyetince müterafik kusur durumunun değerlendirilmediği anlaşılmaktadır.
Bu durumda İtiraz Hakem Heyetince; davacının baş bölgesinden de yaralandığı anlaşılmakla yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler çerçevesinde ve Dairemizin yerleşik uygulamasına göre hesaplanan tazminattan davalı lehine %20 oranında müterafik kusur indirimi yapılması gerekirken, yazılı şekilde bu hususlar tartışılıp değerlendirilmeden hüküm tesisi doğru olmamış, eksik incelemeye dayalı kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
3-Somut olayda; Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına 23.811,71 TL vekalet ücretine hükmedilmiştir. Davalı vekili davacı lehine hükmedilen vekalet ücretini de itirazına konu etmiş; İtiraz Hakem Heyetince davalının bu itirazının reddine karar verilmiştir.
5684 sayılı Sigortacılık Kanunu'nun 30.maddesinin (17) numaralı fıkrası ve 19/01/2016 tarihli ve 29598 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik'in 6. maddesi ile adı geçen Yönetmelik'in 16. maddesine eklenen 13. fıkra uyarınca tarafların avukat ile temsil edildiği hallerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücreti, her iki taraf için de Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biridir.
Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 17. maddesi (2) numaralı fıkrasına göre de Sigorta Tahkim Komisyonları, vekalet ücretine hükmederken, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde asliye mahkemeleri için öngörülen ücretin altında kalmamak kaydıyla Tarifenin üçüncü kısmına göre avukatlık ücretine hükmeder. Tarifenin üçüncü kısmına göre nisbi avukatlık ücretine hükmedilen durumlarda da talebi kısmen ya da tamamen reddedilenler aleyhine tarifeye göre hesaplanan nisbi ücretin beşte birine hükmedilir.
Açıklanan nedenlerle; İtiraz Hakem Heyeti'nce davacı lehine hükmedilecek vekalet ücretine ilişkin olarak Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik'in 16.maddesinin (13) numaralı fıkrasının uygulanması gerektiği göz önüne alınarak AAÜT'nin 13. maddesi ve AAÜT'nin 17. maddesi gereğince, maktu vekalet ücretinin altında kalmamak kaydıyla, hesaplanan vekalet ücretinin 1/5'i oranında vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, fazla vekalet ücretine karar verilmesi de doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) ve (3) nolu bentlerde gösterilen nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 13/06/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.