Esas No: 2021/13436
Karar No: 2022/9075
Karar Tarihi: 20.06.2022
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/13436 Esas 2022/9075 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2021/13436 E. , 2022/9075 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tahkim davası hakkında İtiraz Hakem Heyetince verilen 18/02/2021 tarih, 2021/İHK-25131 sayılı kararın, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili; davalı ... nezdinde ... poliçesi ile sigortalı bulunan ve davacının yolcu olarak bulunduğu aracın, dava dışı araçla çarpışması neticesinde 16/04/2018 tarihinde meydana gelen trafik kazasında, müvekkilinin yaralandığını ve malul kaldığını, sigorta şirketine tazminat talebiyle yapmış oldukları başvurunun sonuçsuz kaldığını, beyanla fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak şimdilik 16.000,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 12/10/2020 tarihli dilekçesiyle bilirkişi raporu doğrultusunda talebini 53.316,04 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı vekili; başvurunun reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince; başvuru sahibinin talebinin kabulü ile 53.316,04 7TL'nin 15.11.2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ... Sigorta A.Ş. den tahsili ile başvuru sahibi ...'a verilmesine ,karar verilmiş; karara karşı davalı vekili tarafından yapılan itiraz üzerine,İtiraz Hakem Heyetince;davalı ... vekilinin itirazlarının reddine,karar verilmiş, itiraz hakem heyeti kararı davalı vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, kararın gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava trafik kazasından kaynaklanan yaralanma nedeniyle tazminat istemine ilişkindir.
Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
Maluliyete ilişkin alınacak raporlar 11/10/2008 tarihinden önce Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11/10/2008 tarihi ile 01/09/2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01/09/2013 tarihi ile 01/06/2015 tarihleri arasında sonrada Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 01/06/2015 tarihi ile 20/02/2019 tarihleri arasında Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması Ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine, 20/02/2019 tarihinden sonrada Erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun olarak düzenlenmesi gerekir.
Somut olayda,davacının maluliyet oranının belirlenmesi açısından düzenlenen ve Uyuşmazlık Hakem Heyetince hükme esas alınan, Mardin Devlet Hastanesi tarafından düzenlenen 07/05/2019 tarihli Erişkinler İçin Engellilik Sağlık Kurulu Raporu’nda;davacının engel oranının %14 olduğu, belirlenmiştir. İtiraz aşamasında İtiraz Hakem Heyetince aldırılan Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından düzenlenen 06/01/2021 tarihli raporda;Erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre davacının sürekli engel oranının %33 olduğu, iyileşme süresinin 6 aya kadar uzayabileceği belirlenmiştir. İtiraz Hakem Heyetince Ancak; davalı ... şirketinin itirazları doğrultusunda alınan 06.01.2021 tarihli maluliyet raporunda Sigorta Hakem Heyetince hükme esas alınan rapordan (%14) daha yüksek bir oran tespit edildiğinden,yerleşik uygulamalar ve temel hukuk ilkeleri çerçevesinde; dosyaya kazandırılan maluliyet raporu üzerinden “usuli kazanılmış hak” gereği davalının aleyhine hüküm kurulamayacağı gerekçesiyle maluliyet oranı yönünden ilk raporda belirtilen %14 oran esas alınarak itirazın reddine karar verilmiştir.
16/04/2018 kaza tarihi itibari ile Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması Ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik, yürürlükte olup, gerek Uyuşmazlık Hakem Heyetince hükme esas alınan Mardin Devlet Hastanesi tarafından düzenlenen 07/05/2019 tarihli Erişkinler İçin Engellilik Sağlık Kurulu Raporu gerek İtiraz Hakem Heyetince aldırılan Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından düzenlenen 06/01/2021 tarihli rapor kaza tarihinde yürürlükte olmayan tüzük ve yönetmeliğe göre rapor düzenlenmiştir.
Bu durumda, İtiraz Hakem Heyetince,temyiz edenin sıfatına göre,davacı tarafından kararın maluliyet oranı yönünden temyiz edilmediği de dikkate alınarak, davalı lehine usuli kazanılmış haklar gözetilerek, davacının maluliyet oranının tespiti için,davacının yaralanmasına ilişkin tüm tıbbi belgeler dosyaya getirtilerek ,kaza ile illiyet bağının kurulduğu, üniversitelerin adli tıp anabilim dalı başkanlıklarından davacının maluliyet durumuna ilişkin kaza tarihi itibari ile yürürlükte bulunan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması Ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik, hükümlerine uygun, yeni bir rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırma sonucu sonucu hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
3-İtiraz Hakem Heyetince hükme esas alınan 08/10/2020 tarihli aktüer bilirkişi raporunda; kaza tarihinde 62 yaşında olan davacının TRH 2010 Tablosu'na göre muhtemel bakiye ömür süresi belirlenmeden, TRH Tablosu'na göre davacının 99 yaşına kadar yaşama ihtimali olduğu kabul edilerek ve bu yaş baz alınarak işleyecek/bilinmeyen devre hesabı yapılmış, işleyecek pasif dönem başlangıç ve bitiş tarihleri açık bir şekilde yazılmamış olup bu yönüyle rapor denetime elverişli değildir.
Bu durumda; TRH 2010 Yaşam Tablosu kullanılarak davacının bakiye ömür süresi belirlenerek, aktif ve pasif dönem başlangıç bitiş tarihleri ve süreleri gösterilmek suretiyle denetime elverişli daha önce rapor düzenleyen bilirkişiden ek rapor alınıp, oluşacak sonuca göre hükmü temyiz eden davalı lehine oluşan usuli kazanılmış hak dikkate alınarak karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle, yazılı biçimde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
4-Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince; 53.316,04-TL tazminatın davalıdan tahsiline ve kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına tam ve nispi olarak 7.731,09 TL vekalet ücretine hükmedilmiş, İtiraz Hakem Heyeti tarafından davalı vekilinin,davacı yararına 1/5 oranında vekalet ücreti hükmedilmesine yönelik itirazlarının reddine karar verilmiştir.
5684 Sayılı Sigortacılık Kanunu 30/17 md. ve 19.01.2016 tarihli ve 29598 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 6. maddesi ile Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmeliğin 16. maddesinin 13. fıkrasına "(13) (Ek:RG-19/1/2016-29598) tarafların avukat ile temsil edildiği hallerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücreti, her iki taraf için de Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biridir." hükmü eklenmiştir.
Uyuşmazlık Hakem Heyetince verilen kararda davacı lehine hükmedilecek vekalet ücreti için Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmeliğin 16/13 maddesinin uygulanması gerektiği gözönüne alınarak AAÜT'nin 17. maddesi gereğince hesaplanan vekalet ücretinin 1/5'i oranında vekalet ücretine hükmedilmesi,hesaplanan miktarın maktu ücretin altında kalması halinde maktu ücrete hükmedilmesi, İtiraz hakem heyetince davalı tarafın bu yöndeki itirazlarının kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiştir..
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının REDDİNE; (2), (3) ve (4) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 20/06/2022gününde oybirliğiyle karar verildi.