Esas No: 2022/2353
Karar No: 2022/12435
Karar Tarihi: 15.06.2022
Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2022/2353 Esas 2022/12435 Karar Sayılı İlamı
2. Ceza Dairesi 2022/2353 E. , 2022/12435 K."İçtihat Metni"
Nitelikli hırsızlığa teşebbüs ve iftira suçlarıdan sanık ...'un, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 142/1-b, 35, 62, 268. maddesi delaletiyle 267/1 ve 269/2. maddeleri gereğince 5 ay hapis ve 2 ay 15 gün hapis cezaları ile cezalandırılmasına dair Antalya 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 29/01/2009 tarihli ve 2008/44 esas, 2009/73 sayılı kararının Yargıtay 13. Ceza Dairesinin 17/09/2013 tarihli ve 2012/15840 esas, 2013/24707 karar sayılı ilâmı onanarak kesinleşmesini müteakip, hükümlü tarafından yapılan yargılamanın yenilenmesi talebinin kabulü ile hükümlünün Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesine sevkinin sağlanarak 17/12/2007 tarihinde işlediği iddia olunun suç nedeniyle suç tarihi itibariyle işlediği fiilin hukukî anlam ve sonuçlarını algılayıp algılamayamadığı veya bu fiile ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin ne derecede azalmış olduğu konusunda rapor düzenlenmesinin Antalya Cumhuriyet Başsavcılığından istenilmesine ilişkin Antalya 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 27/10/2020 tarihli ve 2018/44 esas, 2009/73 sayılı ek kararını takiben, hükümlünün alınan Hastane tarafından düzenlenen 24/12/2020 tarihli raporunda bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğini yitirmediği ve ceza sorumluluğunun tam olduğu anlaşıldığından bahisle anılan Mahkemenin 27/10/2020 tarihli ve 2018/44 esas, 2009/73 sayılı mahkûmiyet hükmünün infazının durdurulmasına ilişkin ek kararının kaldırılmasına ve mahkûmiyet kararına konu 5 ay hapis ve 2 ay 15 gün hapis cezalarının aynen infazına dair aynı Mahkemenin 28/01/2021 tarihli ve 2018/44 esas, 2009/73 sayılı ek kararına yönelik itirazın reddine ilişkin Antalya 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 01/04/2021 tarihli ve 2021/325 değişik iş sayılı kararını müteakip, hükümlü tarafından 18/03/2021 tarihli dilekçesi ile yapılan dilekçe ve eklerinde belirttiği mahkûmiyet kararlarının kanun yararına bozulması gerektiğinden bahisle Antalya 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 14/07/2021 tarihli ve 2018/44 esas, 2009/73 sayılı ek kararına yönelik itirazın reddine ilişkin Antalya 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 09/08/2021 tarihli ve 2021/686 değişik iş sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 25/01/2022 gün ve 20437-2021 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 04/03/2022 gün ve 2022/16240 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
Dosya kapsamına göre; hükümlü tarafından 18/09/2020 tarihli dilekçesi ile yapılan yargılamanın yenilenmesi talebinin kabulü ile mahkûmiyet hükmünün infazının durdurulmasına ve hükümlünün Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesine sevkinin sağlanarak 17/12/2007 tarihinde işlediği iddia olunun suç nedeniyle fiilin hukukî anlam ve sonuçlarını algılayıp algılamayamadığı veya bu fiile ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin ne derecede azalmış olduğu konusunda rapor düzenlenmesinin istenilmesi üzerine, hastaneye sevki sağlanan hükümlü hakkında Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi tarafından düzenlenen 24/12/2020 tarihli raporunda bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğini yitirmediği ve ceza sorumluluğunun tam olduğunun tespit edilmesi üzerine, infazının durdurulmasına ilişkin ek kararının kaldırılmasına ve mahkûmiyet kararına konu 5 ay hapis ve 2 ay 15 gün hapis cezalarının aynen infazına karar verilmesini müteakip, mercii Antalya 5. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından hükümlünün anti sosyal kişilik bozukluğu raporları nedeniyle yargılamanın yenilenmesi talebinin asıl mahkemesince araştırılması gerektiği gerekçesiyle itirazın kabulüne karar verilmişse de; hükümlünün bahsi geçen Hastaneye sevki ile alınan raporda 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 32/1. maddesi uyarınca 17/12/2007 tarihinde işlediği iddia olunan nitelikli hırsızlığa teşebbüs ve iftira suçları nedeniyle fiilin hukukî anlam ve sonuçlarını algılama ve bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğini yitirmediği ve ceza sorumluluğunun tam olduğu anlaşıldığından 27/10/2020 tarihli infazın durdurulmasına ilişkin ek kararın kaldırılarak infazın devamına karar verildiği gözetilmeden, yazılı şekilde itirazın kabulüne karar verilmesinde isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Sanık ... hakkında hırsızlık ve iftira suçlarından verilen 29/01/2009 tarihli ve 2008/44 E. 2009/73 K. sayılı mahkûmiyet hükmü ile ilgili olarak verilen kararın sanık tarafından temyiz edilmesi sonucu Yüksek Yargıtay 13. Ceza Dairesince, 17.09.2013 tarihli ve 2012/15840 E. - 2013/24707 K. sayılı ilamı ile onanmasına karar verildiği ve Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 03.11.2020 tarihli 245 sayılı kararıyla 13. Ceza Dairesinin kapatılarak dosyalarının Yüksek 6. Ceza Dairesine devredilmesi nedeniyle kanun yararına bozmaya gelen kararı inceleme görevi 6. Ceza Dairesine ait olduğundan dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE, dosyanın Yüksek 6. Ceza Dairesine gönderilmesine, 15.06.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.