Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/5161 Esas 2022/9369 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/5161
Karar No: 2022/9369
Karar Tarihi: 23.06.2022

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/5161 Esas 2022/9369 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Dava, bir araç kazası sonucu oluşan maddi zararın tazmini talebiyle açılmıştır. Davacı, kazayı meydana getiren sürücüye karşı tazminat talep etmiş, ancak sürücünün zorunlu mali mesuliyet sigortası poliçesi bulunduğundan dolayı sigorta şirketi de davalı olarak gösterilmiştir. Mahkeme, sigortacının poliçeye dayalı olarak rücu etmesi için ilk koşulun rücu borçlusunun sigortalı olması gerektiği şeklindeki kanuni düzenlemeyi dikkate alarak, davacının sigortalısı olmayan davalıya rücu talebinin kabul edilemeyeceğine karar vermiş ve davanın reddine hükmetmiştir. Ancak Yargıtay, davalının zarardan sorumlu olduğunu gözetilerek hüküm tesisi gerekirken, yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığına hükmetmiştir. Bu sebeple, mahkeme kararı bozulmuştur.
Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları B.4.d maddesi'ne göre, işletenin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin veya motorlu aracın hatır için karşılıksız olarak kendilerine verilen kişilerin uyuşturucu veya keyif verici maddeler almış olarak aracı sevk ve idare etmeleri esnasında meydana gelmiş veya olay yukarıda sayılan kişilerin alkollü içki almış almaları nedeniyle aracı güvenli sürme yetenekleri kaybetmiş bulunmalarından ileri geliyorsa zarar nedeniyle yapılan ödemenin sigorta ettirenden rücuen talep edilebileceği belirtilmektedir.
4. Hukuk Dairesi         2021/5161 E.  ,  2022/9369 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine karar verilmiştir. Hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R

    Davacı vekili; 07/12/2011 tarihinde davacı ... tarafından ... olan ....... plakalı araç sürücüsü park halinde bulunan ..... plaka sayılı araca çarptığını, çarpmanın etkisiyle park halindeki 3 aracın karıştığı maddi hasarlı trafik kazasına sebebiyet verdiğini, araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğunu ve 1,49 promil alkollü olduğunu, söz konusu kaza sebebiyle ...... plakalı araç için 4.500,00 TL ödeme yapıldığını, Sigorta Poliçesi Genel Şartlarının 4/c maddesi gereğince Adana 1.İcra Müdürlüğünün 2014/5428 sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, yetki itirazı ile Mersin 6.icra Müdürlüğünün 2014/10205 sayılı dosyasında takibe devam edildiğini, davalının borca itiraz ettiğini, itirazın haksız olduğunu, bu nedenle itirazın iptali ile takibin devamına, yargılama giderleri, icra inkar tazminatı ve vekalet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere göre; davacı ... şirketinin sigortalı ..... plakalı aracın ...... plakalı araca verdiği hasar için Trafik Sigortası Poliçe Genel Şartları 4/c maddesi uyarınca, sürücünün alkollü olması ve tam kusurlu olması nedenine bağlı olarak rücu talep etmişse de; anılan maddede de belirtildiği üzere, sigortacıca poliçeye dayanak rücü edilebileceği kişi yada kurum davacının "sigortalısı" olduğu, sigortacının bu sözleşmedeki ilişkiye dayalı olarak rücu etme imkanının doğduğu, sigortacı, poliçe gereği 3. kişinin zararını ödedikten sonra, bu zararın doğmasına "poliçedeki sözleşme hükümlerini ihlal ederek" sebep olan sigortalısına, poliçenin tarafı olarak sözleşmesel ilişkiye dayalı olarak rücu talep edebilmekteyse de bundan yalnızca poliçenin tarafı olan kişinin sorumlu tutulabileceği, sigortacının poliçeye dayalı olarak rücu etmesi için ilk koşul, rücu borçlusunun, poliçenin tarafı, yani sigortalı olması gerektiği, bu çerçevede davalı ...'ın sigortalı sayılıp sayılamayacağının araştırıldığı, davacı ... şirketinin verdiği 10/05/2016 tarihli cevaptan da anlaşılacağı üzere davaya konu ...... plakalı aracın ..... adında birine haricen satıldığı, trafik sigorta poliçesinin bu şahıs tarafından düzenletildiği, bedelinin de aynı şahıs tarafından ödendiği, bilahare aracın resmi devrinin yapılamaması nedeniyle .....'ın aracı, haricen satın aldığı ......'e iade ettiği, kazanın da,....'in ortağı olan...... isimli şahıs tarafından kullanıldığı sırada gerçekleştiği, dahili davalılarla birlikte araç maliklerinden biri (yasal işleteni) olan davalı ...'ın trafik sigortasının düzenlenmesiyle bir ilgisi olmadığı, sonradan da onayının alınmadığı, dolasıyla da davalının poliçenin tarafı olmadığı gibi vekaletsiz iş görme gibi bir durumun da söz konusu olmadığı, davacı şirketin 10/05/2016 tarihli yazısına göre aracı haricen satın alan ......'ın poliçeyi düzenlettirdiği, aracın resmi maliklerinden biri olan davalının adının bilgi ve onayı dışında poliçeye yazıldığı anlaşılmakla, davalının bu nedenle "sigortalı" sayılamayacağı, bu haliyle sigortacının rücu talebinin muhatabı işleten olmadığından, "harici satışın geçersiz" olmasının herhangi bir önemi olmadığı, dava konusunun Mersin 6. İcra Müdürlüğünün 2014/10205 sayılı takip dosyası ile başlatılan takibe yapılan itirazın iptali olduğu gözetildiğinde davalının icra dosyasında borçlu olarak gösterildiği bu nedenle itirazın iptali davasında da taraf sıfatını haiz olduğu kanaatine varıldığı gerekçesiyle davanın esastan reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, zorunlu mali mesuliyet sigorta sözleşmesinden kaynaklanan kendi sigortalısına rücuen tazminat istemine ilişkindir.
    Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları B.4.d maddesi uyarınca, işletenin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin veya motorlu aracın hatır için karşılıksız olarak kendilerine verilen kişilerin uyuşturucu veya keyif verici maddeler almış olarak aracı sevk ve idare etmeleri esnasında meydana gelmiş veya olay yukarıda sayılan kişilerin alkollü içki almış almaları nedeniyle aracı güvenli sürme yetenekleri kaybetmiş bulunmalarından ileri geliyorsa zarar nedeniyle yapılan ödemenin ''sigorta ettirenden'' rücuen talep edilebileceği düzenlenmiştir.
    Somut olayda; kaza 07/12/2011 tarihinde meydana gelmiştir. Dava konusu araç veraseten davalı ... ve dahili davalılar ..., ..., ..., ...'a intikal etmiştir. Davalı ... dosya içerisinde bulunan kaza tarihini kapsayan zorunlu trafik sigorta poliçesi örneğine göre sigorta ettiren/sigortalı konumunda olup davacının akidi durumundadır.
    Her ne kadar davalı taraf aracın kazadan önce haricen 3. kişiye devredildiğini, araç üzerine kayıtlı olsa da mülkiyetin kendisinde olmadığını, bu nedenle sözleşen sıfatı kalmadığını savunmuş ise de, aracın kanunen aranan resmi şekle uygun olarak satışının yapıldığını gösterir herhangi bir devir sözleşmesi ibraz etmediği, davalının poliçede davacının akidi olduğu anlaşılmakla mahkemece husumetin davalıya düştüğü, davalının zarardan sorumlu olduğu gözetilerek hüküm tesisi gerekirken, yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş olup, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 23/06/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Hemen Ara